Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türk dünyasında beklenmeyen, alışık olmadığımız bir gelişme yaşandı. Doksanlı yılların başında tanışıp, biyografi kitabını imzalattığım, hayat hikayesini okuyup etkilendiğim Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in görevinden istifa etmesine ben fazla şaşırmadım. Türk Cumhuriyetleri içinde en fazla ziyaret ettiğim Kazakistan’ı yakından biliyorum, tanıyorum. Nazarbayev’i de takip ediyordu, kendisinden sonra Kazakistan’ın nasıl yol alacağına kafa yoran bir lider olduğunu ve bulacağı formülü de merakla bekleyenlerdendim.

        Nazarbayev bugün 78 yaşında ve Kazakistan’ı bağımsızlığını kazandığı 1989 yılından bu yana yönetiyordu. Türk Cumhuriyetleri içinde Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra görev başında olan tek liderdi. Geniş bir coğrafya yayılan ülkesinde ciddi bir kriz yaşanmasına fırsat vermeden bugünlere kadar getirdi.

        Aslında Nazarbayev, uhdesinde topladığı yetkilileri yavaş yavaş devreden bir liderdi. Cumhurbaşkanlığından istifası ise bu gelişmenin son ama etkili halkasını oluşturuyor. Fakat halen daha da devletle olan ilişkisi tam olarak kesilmiş değil. Güvenlik Konseyi’ne başkanlık edecek. Nur Otan partisinin de liderliğini sürdürecek.

        Nazarbayev’in istifasını, Kazakistan’ı yakından tanıyan Prof. Dr. Kürşad Zorlu’ya sordum. Kazakistan devlet nişanı sahibi Zorlu ile Kazakistan'da yapılan seçimlerde 2 defa gözlemcilik görevi yaptık, beraber başka seyahatlerimiz oldu. İstifa sürpriz bir karar olsa da Zorlu, Nazarbayev'in sağlığında kendi isteğiyle görevini bırakacağını 2 yıl önce iddia etmişti. Haklı çıktı. Gelişmeyi de şöyle yorumladı:

        "Nazarbayev pek muhtemeldir ki bu süreci 2017 yılından bu yana planlıyordu. O yıl bir anayasa değişikliği ile 30'dan fazla yetkisini parlamento ve hükümete devretti. Bir anlamda süper başkanlık modelinden parlamenter rejime evirilen bir süreçti bu. Geçtiğimiz aylarda da "Devlet Başkanı kendi isteği ile görevi bırakması halinde Anayasa’ya göre bu süreç nasıl yönetilecek?" Diye Anayasa Konseyi’nden görüş istemişti. Zira anayasada bu kısımda bir boşluk olduğu görüşü söz konusuydu. Ama gelen cevabın Nazarbayev’i tatmin ettiği biliniyor. Nazarbayev sadece Kazakistan'ın değil, bölgesinin hafızası konumunda bir lider. Ülkenin ve bölgenin istikrarı için kendi sağlığında bir geçiş ve yönetsel istikrarın kurulmasını istiyor. Bu sebeple ülkeyi yöneten kadroları gençleştirme adımlarını atıyor. Yerine görevlendirdiği Tokayev de ülkede kendisini ispat etmiş güçlü bir isim. Kazakistan bu aşamadan sonra ülke içindeki demografik dengelerde olumsuz bir durum olmazsa yüksek bir ivme yakalayacağı döneme adım atacaktır.”

        Kazakistan geleceği için Nazarbayev’in attığı adımlar önemli. Sürecini sağlıklı ilerlemesi halinde benzer konumdaki bir çok lider ve ülkeye örnek olabilir.

        REKLAM

        ***

        Japonya, Hindistan, Umman, Suud’dan yeni havayolları

        İstanbul Havalimanı’nın Nisan’da tam kapasite hizmete girmesiyle birlikte dünyanın çeşitli yerlerinden bir çok havayolu da İstanbul’a uçmaya hazırlanıyor. Çoğu ilk defa Türkiye’ye uçacak olan bu havayollarının haberleri de zaman zaman medyaya yansıyor. Ben size birkaçını anlatabileceğim. Belli aşamaya gelmiş ve dikkat çekenleri.

        Yıllarca Türkiye-Japonya arasında sadece Türk Hava Yolları (THY) uçtu. Japonya’dan ise hiçbir havayolu İstanbul’a sefer koymadı. Önemli bir kaynaktan aldığım habere göre Japon All Nippon Airways (ANA) yeni meydana uçmak için çalışmalarında önemli bir noktaya gelmiş durumda. Tokyo-İstanbul ve sonra başka şehirler yeni havalimanıyla birlikte devreye girecek gibi görünüyor.

        Suudi Arabistan’ın elite, butik özel bir şirketi olan Saudia Gulf Airlines Ekim’den itibaren Damman-İstanbul Havalimanı uçuşlarına başlayacak.

        Daha önce Oman Air’i Türkiye’ye getiren Katera Turizm Grubu CEO'su Kayhan Çolakel bu defa Umman’ın bayrak taşıyıcı, düşük maliyetli (low coast) havayolu şirketi Salam Air’i Türkiye getiriyor. Çolakel, Airbus 320 uçaklarla yapılacak seferlerin, ramazandan önce haftada 3 gün, sonrasında günlük olarak İstanbul Sabiha Gökçen, 1 Haziran’dan itibaren Trabzon’a haftada 3 gün olarak gerçekleşeceğini söyledi.

        Ayrıca bana gelen bilgilere göre Hindistan’ın en büyük havayollarından SpiceJet de Türkiye’ye uçma hazırlıkları yapan şirketlerden birisi. Daha önce Hindistan’dan düşük maliyetli İndigo’nun uçuşlara başlayacağı açıklanmıştı. SpiceJet ise Yeni Delhi, Mumbai ve Ahmedabad’tan Türkiye’nin farklı şehirlerine sefer yapmak için hazırlanıyor.

        Görüldüğü üzere bu yaz bayağı renkli geçecek...

        REKLAM

        ***

        Elektrik yenilenebilirle büyüyor ama...

        Türkiye’nin elektrikte kurulu gücü 88 bin 894 Megawatt (MW) seviyesine çıkmış durumda. Toplam kurulu gücün yaklaşık %48’i yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre kurulu güçte büyüme yenilenebilir ağırlıklı kaynaklardan geliyor.

        Yenilenebilirler enerji kaynaklarında ise en büyük pay 28.118 MW ile suda yani hidroelektrik santrallere (HES) ait. Fakat asıl mesele kurulu güç ile emre amade çalışan santraller arasındaki farkın açılmasında.

        Yani bir yandan santrallerde dönüşüm yaşanırken, bazıları devre dışı kalırken, diğer taraftan mevcutların da devreye alınması, kullanılabilmesi için elektriğin tüketim tarafında da büyüme olması gerekiyor. Yaklaşık 90 bin kurulu gücün, takriben 45 binini elektrik üretimi için kullanıyorsak düşünmemiz gerekir. Geriye kalan santrallerin devreye alınması için elektriği kullanacak sanayi çarklarının dönmesi gerekiyor...

        Diğer Yazılar