Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Uçaklarda sıklıkla karşılaştığımız şu anonsu duymayanınız yoktur: “Eğer uçakta doktor varsa, lütfen kendisini kabin personeline tanıtabilir mi?” Şüphesiz bu anonsu duyan doktorlar kadar yolcular da tedirgin olur. Çünkü binlerce metre yukarıda seyir halindeki uçakta, acil bir duruma, yolculardan birinin sağlık sorununa işaret eder. Ancak yolcuların tedirginliğiyle, bu tarz anonsları pek duymak istemeyen doktorlarınki şüphesiz farklı oluyor.

        DOKTOR NEDEN TEDİRGİN OLUR?

        Kısa süre önce gazetemiz yazarlarından Prof. Dr. Temel Yılmaz, işte bu konuya, doktorhavayolu ilişkisine, hem de çok ilginç bir noktadan temas etti. Uçaklarda rahatsızlanan bir yolcu olduğu zaman, kabin personeli, tanımlı bir doktor yolcu varsa, anons etmeden gidip durumu anlatır, gönüllü olursa yardım alır. Eğer yolcu listesinde tanımlı bir doktor yoksa zaman zaman şahit olunduğu üzere anons yapılır. Temel Yılmaz, bir doktor olarak, doktorların bu anonslar karşısında neden tedirgin olduklarını, niçin kendilerini tanıtmak istemediklerini şöyle izah ediyor:

        “Doktor neden anonsta kalkmıyor. Öncelikle doktor, havayolu tarafından kullanıldığını düşünüyor. Havayolu uçuş için parasını alıyor ve parasını ödeyerek uçağa binen doktor herkes gibi uyuyup kitap okuyup dinlenme hakkına sahip. Ama anonsla kalkıp hastaya müdahale ediyor, saatlerce başında oturuyor ve risk alıyor. Buna karşılık havayolları ne yapıyor, hiçbir şey. Emeğinin karşılığını mı veriyor, hayır. Hekimleri kendi VIP listesine alıp torpillilerin oturduğu yerde rahat yolculuk yapmasını mı sağlıyor, hayır. Bir teşekkür mü ediyor, hayır. Sonuçta hekimlik görevi bir insanlık görevi. Bu doğru. Doğru da uçak şirketleri neden hekimin emeğini kullanır, asıl sorun burada. Sağlık Bakanlığı ya da Türk Tabipleri Birliği biraz bu konuyla ilgilense, hekimlerin haklarını korusa iyi olur.”

        Kanaatimce bu konu daha çok havayollarını ilgilendiriyor. Ve onların bir formül bulması gerekiyor. Havacılık uluslararası bir iş olduğu için yerel otorite olarak Sağlık Bakanlığı’nın düzenlemeleri yeterli olmayabilir. İstanbul Tabip Odası gibi kuruluşlar ise bu tarz mesleki problemlerle değil, daha çok siyasi atraksiyonlarıyla gündem oluyorlar. Doktorhavayolu ilişkisinde en iyi çözüm, hizmeti dokunan doktoru ilgili şirketin, uygun yöntemlerle taltifinden geçiyor. Birçok havayolunun gündeminde bile olmayan ‘uçaktaki doktor’ meselesini milli havayolumuz THY, kurumsal kimlikle belli bir noktaya getirmeye çalışıyor.

        Doktorlara yönelik Miles&Smiles programı içinde “Smiling Doctors” uygulaması var. “Smiling Doctors” programına katılmayı kabul eden doktorlara THY, ilk uçuşunda 5 bin bonus mili bir kereye mahsus olarak hediye ediyor. Uçuş esnasında tıbbi destek gerektiği zaman da program üyesi doktora durum iletiliyor, gönüllü olursa yardımı isteniyor.

        Ancak doktorların bu kartı çıkarıp programa dahil olması için bir miktar mil hediye etmek yetmez. Mesela, desteği olan her doktora, bir sonraki uçuşunda up-grade imkânı olabilir. Belli miktar mil hediye edilebilir. Ama bu jestler, doktor uçuşunu bitirdiğinde mail adresine, telefonuna anında mesaj olarak iletilmelidir. İyiliğin sıcağı soğumadan, karşılığı verilirse daha iyi olabilir.

        SMILING DOCTORS

        Birçok havayolunda ise bildiğimiz klasik doktor anons sistemi uygulaması devam ederken THY’nin “Smiling Doctors” uygulamasıyla, acil tıbbi durumlarda doktor anonsu yapılmasına gerek kalmadan, kabin görevlileri tarafından programa dahil olmayı kabul eden doktor yolculardan yardım isteniyor. Böylece hızlı ve etkin tıbbi müdahale imkânı sağlanabiliyor. Uçakta doktorların yaptığı tüm müdahalelerle hastadan gelebilecek tüm itirazlar da doktorları rahatsız etmemesi için THY’nin yaptırdığı sigorta güvencesine alınmış durumda. Ancak yolculukta da çalışmasını istediğimiz doktorlar, havada daha fazla ilgiyi hak ediyor.

        KRİSTAL ÖDÜL 'DELTA ONE SUİT'E

        Kabin içi tasarım ve teknolojiler, her sene Hamburg’da yapılan Kabiniçi Ekipmanlar Fuarı’na (Aircraft Interiors Expo) paralel olarak titizlikle değerlendirilip ödüllendiriliyor. Havacılık sektörünün de ilgisini çeken 7 kategoride verilen bu ödüller, Hamburg Yerel Yönetimi’nin çatısı altındaki bir kurul tarafından, 2007 yılından bu yana her yıl uçakların iç mekân yeniliklerinde mükemmeliyeti aramaya devam ediyor.

        The Crystal Cabin Award yani Kristal Kabin Ödülleri’nin en önemli kriteri, yenilikçi ürünlerin veya hizmetlerin geliştirilmesi, imalatı ve pazarlanmasıyla birlikte; hem nihai tüketiciye hem de parça imalatçılarına yararlılık açısından önemli avantajlar sağlaması olarak özetleniyor.

        İŞTE KRİSTAL KABİN ÖDÜLLERİNİ KAZANANLAR

        Geçtiğimiz hafta 11’incisi düzenlenen ödül töreninde, 21 ülkeden 85 proje değerlendirilerek sonuçlar açıklandı. Kabin Konsepti kategorisinde finale kalan 3 proje de çok göz kamaştırıcı olmasına rağmen, ödül Amerika’nın 3 büyük havayolu şirketinden biri olan Delta Havayolları’nın “Delta One Suit”ine verildi.

        Delta One Suit

        Kabin içerisinde gizli bölümlere sahip olmasıyla Business’ta, First Class hissiyatı sunan konsept, oldukça büyük ilgi gördü. ‘Delta One Suit’ içerisinde kullanılan malzemelerin seçiminde oldukça titiz davranan tasarımcılar, ruh haline göre aydınlatma opsiyonu, teknoloji ve estetik kavramlarının birleştirmeleriyle ödülü kazandılar. Diğer ödül kategorileri ve kazananları ise şöyle:

        Kabin Sistemleri: Diehl Aerospace, “Power Line Communication” konsepti ile uçak içerisinde daha az kablo vaat eden projeyle kazandı.

        Elektronik Sistemler: ABD’li Global Eagle Entertainment şirketi, “Runway Girl Network” projesi dikkat çekti. Proje, eğlence sisteminde film, dizi ve dergilerin kişisel talepler doğrultusunda, farklı platformlar aracılığı ile yolcunun hizmetine sunulmasını sağlıyor.

        Yeşil Kabin, Sağlık, Emniyet ve Çevre: Airbus ödül aldı. Kabinin koridorlarında itilirken bir yandan içine atılan yolcuların atıkları ve çöplerini sıkıştırıp geri dönüştürülebilir hale getiren ReTrolley, tekerlekli geri dönüşüm cihazı olarak özetlenebilir.

        Malzeme ve Komponentler: Koltuğa yerleştirilen köpük yaylar vasıtasıyla, yolcunun ağırlığını eşit şekilde dağıtarak, konforu artıran proje ödüllendirildi. Vanema şirketi Boxmark ile işbirliğiyle geliştirdiği bu ürünle, yolcuları uzun mesafeli uçuşlarda, uçakta oturmanın hoşnutsuzluğundan kurtarma sözü veriyor.

        Yolcu Konfor Donanım: Airbus’ın Recaro ve THK işbirliğiyle geliştirdiği, “Smart Cabin Reconfiguration” projesi ipi göğüsledi. Bu projeyle, uçak koltuklarının, kabin içine monte edilmesini sağlayan rayların, uçaktaki yük faktörüne bağlı olarak, ekstra mekanik bilgi gerektirmeksizin, kabin ekibi tarafından yeniden konumlandırılabilmesine imkân sağlıyor.

        Üniversite: Hamburg Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nin ‘Smart Onboard Wheelchair’ projesi ödüle layık görüldü. Uçak içinde akıllı tekerlekli sandalye olarak özetlenebilen proje, özel tasarımı sayesinde, yolcunun kabin içinde tamamen kendi imkânlarıyla, tuvaleti kullanabilmesine yardımcı oluyor.

        Delta One Suit

        Diğer Yazılar