Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Havacılığın vazgeçilmezi olmaya aday yepyeni bir uçak. Her yönüyle hava yolu şirketlerinin filosuna katmak istediği dev bir demir kuş... Boeing’in kompozit gövdeli 787 Dreamliner uçağına rakip olarak geliştirilen Airbus’ın yeni uzun menzilli yolcu uçağı A350 XWB (Extra Wide Body-Ekstra Geniş Gövde) MSN2, Air France ve Lufthansa kabin ekiplerinin de yer aldığı, ardı ardına iki uçuşu kapsayan ilk yolculu “erken uzun uçuş”unu 2 ve 3 Haziran’da başarıyla tamamladı. Bu uçuşlarda, Airbus teknik ekibi, çalışanları da dahil olmak üzere 500 yolcu, 30’a yakın kabin uzmanı ve malzeme üreticisi ilk kez A350 XWB konforuyla uçma deneyimini yaşadı. Tabii ki bu uçuşta Airport ekibi de yerini almıştı. İlk uçuş boyunca yolcular, havalandırma, aydınlatma, akustik, uçak içi eğlence, elektrik, tuvalet ve su atık sistemleri de dahil olmak üzere A350 XWB kabin sistemlerini denemekle görevlendirildi. Dünyanın en büyük iki uçak üreticisinden biri olan Airbus, 9-10 Haziran tarihleri arasında İspanya’nın Sevilla kentinde Trade Media Briefing (TMB) ve 11-12 Haziran tarihlerinde Fransa’nın Toulouse kentinde 2014 Innovation Days (Yenilik Günleri) etkinliklerinde sivil ve askeri hava araçlarının rekabetine dair yeni ipuçlarını açıkladı. Türkiye’den sadece Airport ekibinin katıldığı etkinliklerde, askeri ve sivil hava araçlarıyla ilgili üretim aşamaları, test uçuşları, siparişler, teslimatlar ve son yenilikçi teknolojiler hakkında bilgiler paylaşıldı.

        YENİ UÇAKTA YOLCUYA NELER VAR?

        A350 XWB’de yolcular daha fazla alana, geniş panoramik pencerelere ve daha büyük bagaj alanı keyfine varacak. A350’nin kabin genişliği 6 metre olacak. Böylece en yakın rakibine oranla ve kendi kategorisinde en geniş koltuklar sunacak. Pencere kenarları hali hazırdaki uçaklarda olduğu gibi kavisli bir şekilde değil, cam kenarında oturan yolcuların daha rahat seyahat etmesine imkân sağlayacak şekilde düz iniyor. Böylece, en geniş pencere kenarlarında otururken kollarınız, başınız rahat hareket edebiliyor. Ayrıca baş üstü dolapları da çok yüksek olduğu için daha geniş ve müreffeh bir ortam sağlıyor.

        YÜZDE 70’İ PLASTİK UÇAK

        Airbus A350XWB’nin gövdesinin yüzde 70’den fazlası bir çeşit plastik olan kompozit (Karbon Lifli Polimer CFRP). Uçağın iskeletinde ise titanyum ve gelişmiş alüminyum malzemeleri kullanıldı. Kompozit malzeme uçağı daha hafif hale getirirken, bakım ve onarımını da kolaylaştırılıyor. Bu yeni uçak ailesi kendi kategorisinde var olan uçaklar göz önüne alındığında verimliliğe yeni bir boyut getirecek. Yakıt ve operasyon maliyetlerinde yaklaşık yüzde 25 daha tasarruf sağlayacak ve aynı oranda daha az CO2 emisyonu salacak.

        EN EĞLENCELİ KABİN

        A330 kabini geliştirilerek yapılan A350XWB kabini içinde 4’üncü jenerasyon eğlence sistemi olacak. Yolculara yepyeni ekranlar sunacak olan A350 aynı zamanda yolculara daha fazla bacak koyma alanı sağlayacak. Ayrıca müşterilerinin isteğine göre uçak içi aydınlatma sistemi full LED aydınlatma olacak. Kabin ekibi içinde büyük kolaylıklar getiren A350 içinde kabin ekibi yüz tanıma sistemi yer alacak. Galey içindeki yeni teknoloji sayesinde kabin ekibi espresso yapabilecek. En dikkat çeken kısım ise fırın üzerinde yemek pişirme fonksiyonlarının olması.

        A350’Yİ ROLLS ROYCE UÇURACAK

        A350–900 uçağı Rolls Royce Trent XWB motorlara sahip. İngiliz Rolls Royce’un tasarladığı Trent motor ailesinin son üyesi XWB’nin itiş gücü 75 bin ila 95 bin libre arasında değişiyor. A350’nin 800, 900 ve 1000 modellerinde kullanılacak bu motorlar, 420 uçak için seçildi. Motorlar ‘test bed’ olarak adlandırılan Airbus A380 test uçağının kanatlarında ilk uçuşunu 18 Şubat 2012 tarihinde yaptı.

        812 ADET SİPARİŞ ALDI

        Airbus’ın sipariş rekoru kırdığı uzun menzilli, yeni nesil yolcu uçağı A350, bugüne kadar 812 adetlik siparişe ulaştı. Siparişlerin 473’ü 900 serisi için yapıldı. A350XWB müşterilerinden birisi Katar Havayolları. Bu zamana kadar tam 80 adet A350 siparişi verdi. İlk olarak Katar Havayolları’nın teslim alacağı uçak için ticari hizmete giriş tarihi 2014 yılının ikinci yarısı planlandı. İkinci büyük müşteri ise Singapur Havayolları oldu. Havayolu önce 50 adet A350 siparişi verdi. Hemen ardından 20 adet daha geniş gövdeli A350 istedi. Singapur, ilk uçağını 2015 yılında teslim alacak.

        EN ZOR ŞARTLARDA TEST EDİLİYOR

        A350 XWB, 2013 yılında ilk uçuşunu gerçekleştirdi. MSN1 olarak adlandırılan ilk test uçağının ilk uçuşundan 4 ay sonra Airbus ikinci A350XWB prototipi yani MNS3’ün ilk uçuşunu gerçekleştirdi. MSN3 soğuk hava testleri için Toulouse’dan Kanada’ya uçtu. Üçüncü test uçağı olarak planlanan MSN2 ise gerçek bir havayolu kabinine sahip ve iki hafta boyunca artı 45 ile eksi 40 dereceye ulaşan hava sıcaklığında test edildi. Ayrıca özel test hangarında uçağın klima sistemi, mutfak bölümü, su temini ve arıtma sistemi de test edildi. A350 bu özel test hangarında test edilen en büyük sivil uçak oldu. Airbus önümüzdeki haftalarda MSN4’ün uçuş testlerine başlayacak. MSN5 ise baharda uçacak.

        A350 XWB’nin teknik özellikleri n Model: 350-800 A350-900 A350-1000 n Yolcu kapasitesi: 270 314 350 n Uzunluğu: 60.7 m 67 m 74 m n Kanat genişliği: 64.8 m 64.8 m 64.8 m n Kabin genişliği: 5.59 m 5.59 m 5.59 m n Saatteki hızı: 895 km 895 km 895 km n Menzili: 15.400 km 15.000 km 14.800 km n Uçuş tavanı: 13.100 m 13.100 m 12.600 m (Yolcu kapasitesi first, business ve ekonomi olmak üzere üç sınıf konfigrasyonuna göre)

        Türkiye ICAO’da neden yok?

        Uluslararası sivil havacılığın güvenli ve düzenli bir şekilde büyümesini sağlamak, barışçıl amaçlara yönelik uçak tasarımı ve işletmesini teşvik etmek, sivil havacılık için havayolları, havaalanları ve hava seyir tesislerinin gelişimini desteklemek, uluslararası kamuoyunun güvenli, düzenli, verimli ve ekonomik hava taşımacılığı ihtiyaçlarını karşılamak... Bu saydığım görevler ICAO’ya ait. Geçtiğimiz hafta Montreal’da dünya sivil havacılığının başkentindeydim. Hem Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu (International Civil Aviation Organization – ICAO) hem de IATA merkezlerini gezdim. Türk Hava Yolları’ndan (THY) tanıdığım ve şu an Türkiye’nin ICAO Daimi Temsilciliği Müşaviri olan Y. Kemal Yıllıkcı’nın refakatinde yaptığım iki merkezdeki turumda önemli bilgiler edindim. Kanada Büyükelçimiz Dr. Tuncay Babalı, ICAO Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Çağatay Erciyes’ten bu merkezlerdeki varlığımıza artırmaya yönelik bilgiler edindim. Uzun yıllar ihmal ettiğimiz 191 ülkenin üye olduğu ICAO’da yeniden Konsey Üyesi olabilmek için 2012’de başvurmuşuz. ICAO Genel Kurulu 3 yılda bir toplanıyor ve 36 üyeden oluşan konseyi seçiyor. Türkiye’ye ise 2016’da Konsey Üyesi olma sözü verilmiş. Umarım bir aksaklık olmaz. ICAO, Birleşmiş Milletler’e bağlı olarak, 1944 yılında kurulmuş. Chicago Konvansiyonu’nu baz alarak örgüt haline gelen ICAO’nın merkezi ise Montreal’de yer alıyor. Hemen yanı başında ise bir başka önemli sivil havacılık kurumu olan Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (International Air Transport Association IATA) ve Uluslararası Havalimanı Konseyi (Airports Council International ACI) bulunuyor. Bu iki kuruma Montreal’da eşlik eden pilotlar ve hava trafik kontrollerinin merkezini de eklediğimiz de dünya sivil havacılığının kalbi burada atıyor. Ayrıca sivil havacılıkla ilgili bütün kuruluşların ICAO ile direkt ya da endirekt ilişkisi söz konusu. Türkiye 1947 yılındaki ilk ICAO Genel Kurulu’nda, Konsey Üyeliği’ne 3 yıllık süreyle seçilmiş. Sonra 1977, 1980 ve 1983 yıllarında aday olmuş, ama bir daha Konsey Üyesi olamamış. Dünyanın ilgisine mazhar olan Türk sivil havacılığının gelişimine paralel olarak ICAO’daki yerimiz çok zayıf. Halbuki Türkiye Eurocontrol, ACI, IATA ve Avrupa Havayolları Birliği’nde (AEA) önemli görevlerle temsil ediliyor. Ancak ICAO’suz olmaz!

        ‘Atatürk Havalimanı büyümeye devam edecek ’

        Devlet Hava Meydanları İşletm esi (DHM İ) Gene l Müdürü Orhan Birdal, bu hafta Airpo rt stüdyosun da konuğumdu. Yeni hava limanından Türkiye hava sahasını tek noktadan yönetimini yapacak Smart Projesi’ne, Atatürk Havalimanı’nın büyütülmesine yönelik çalışmalara kadar birçok konuyu konuştuk. Birdal’ın sohbetind en satır başları şöyle ;

        Yeni hava limanı ihalesini yapsak da ilk açılacak etabın tarihini belirlesek de Atatürk Havalimanı’nda hiçbir aksaklığa sebep olmadan hava trafiğinin artması ve devam etmesi gerekiyor.

        Atatürk Havalimanı’nda yeni apron tamamlandığında şu anda 102 olan uçak park yeri sayımız 146’ya çıkacak. Dolayısıyla yüzde 50’ye yakın hava tarafında kapa site artışı sağlanmış olacak.

        DHMİ bir kamu kuruluşu olmasına rağmen şu anda bu sektörde hizmet veren pek çok özel şirket ten daha özerk , daha esnek ve hareket kabiliyeti daha fazla bir kuruluş.

        Yeni havalimanının açılmasıyla birlikte Atatürk de şehir havalimanı olarak iş jetlerinin kullanacağı var olan bakım hangarlarının devam edeceği bir meydan olarak devam edecek.

        Yeni Hava limanı projesini kurgularken ihtiyaç duyulduğunda daha da çok yolcuya hizmet verebilecek şekilde kurguladık.

        Diğer Yazılar