Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugünden yarını öngörmek pek mümkün değilken, gelecek yıla ilişkin konuşmak pek de anlamlı değil ama, gelecek yılı siparişleri için çalışan ithalatçı markalar en azından 2019’un ilk yarısı için yüzde 30 hatta biraz daha üstünde kesintiye gitmeye başladılar bile.

        Aslında herkes “gelecek yılı konuşmaya çok vaktimiz olacak, asıl bu yılı nasıl bitecek” diye merak ediyor. Şimdi gelelim bazı okurların belki de sinirlenmesine neden olabilecek yukarıdaki başlığa. Ortalıkta yangın varken, neden otomobil almanın tam zamanı olsun ki?

        Çünkü bu fiyatlara otomobil bulmak bir daha uzun süre mümkün olmayacak. Şu sıra neredeyse ÖTV’si yüzde 60’ın altında araç kalmadı ama pek çok bayi de elindeki ürünü acil nakde çevirmek için akıl almaz fiyatlar verebiliyor. Nakitte olan alıcılar için büyük fırsatlar var. Hele bir de hükümetten artık pek anlamı kalmamış olan ÖTV limitlerini yukarı çekme gibi bir ‘teşvik’ gelirse kaçırmamak gerekir. Ağustos ayında 10 günlük bayram tatili ve arkasından gelen 30 ağustos tatilleri bayilerin çalışma günlerini kısaltacağından pek satıcı bu bir hafta içinde elindeki araçları boşaltmak isteyecektir.

        Bu arada otomobillerle ilgilenenlerin en sık duyacağı cümle ise “Bakın bunlar zamsız fiyatlar, eylül başında bu fiyata ikinci elde bile bulamazsınız” olacak. Ama ağustos sonunda pazar geçen yıla göre yüzde 60 oranında küçülmüş olursa ki öyle olacağa benziyor, nakdi olanlar otomobil piyasasında gelecek ay da kral muamelesi görecekler.

        Özellikle bugüne kadar dövizde olup, son yükselişte TL’ye dönmüş olanlar için, kur artışı araç fiyatlarına yansımadan otomobil satın almak anlamlı olabilir; tabi ihtiyacı varsa.

        PAZAR EN AZ YÜZDE 30 KÜÇÜLÜR

        Otomobil pazarı bu yılı eldeki stoklarla bir şekilde kapatır. Ancak içinde bulunulan durumun pazara asıl etkisi 2019’da olacak. Kurun nereye demirleyeceği, demirleyeceği yerde ne kadar sabit kalacağı henüz belli değil, ancak Euro’nun bırakın 7,5 TL’yi, şimdi bulunduğu yerden 1 TL aşağıya gitmesi bile otomobil fiyatlarının daha yukarı çıkacağını garanti ediyor.

        Memleketin asıl meselesi otomobil değil, ‘olmasa da olur’ der geçebiliriz tabi. Ama yüzde 30 gerilemiş bir pazarda, bu sektördeki 100 çalışandan 30’unun da işini kaybetme ihtimalinin ortaya çıkacağını da unutmamak gerekir.

        Tüm yatımını 1 milyonun üzerinde araç satmak üzere yapmış bir bayi sistemi pazarda satılan araçların sayısı 700 bin adete düşerse ister istemez küçülür, birleşir ve güçlü sermayenin elinde toplanır.

        Nitekim Türkiye’de her şey bugünkü gibi seyrederse pazarın gelecek yıl 700 bin adetleri aşmayacağı tahmin ediliyor.

        BU FİYATLARLA 700 BİN ARACI KİM ALIR?

        Türkiye de pek çok ülke gibi krizlerden yara alarak çıkıyor. Ama bütün yumurtaları aynı kapta olmadığı için hayatta kalmayı da başarıyor. Bu kriz de pek çok nedenden ötürü 2020 yılana kadar sürecek gibi görünüyor. Ama bu bir buçuk yıllık sürede turizm sektörü, ihracat pazarlarına çalışan tüm sektörler ve onların çalışanları daha iyi kazanacak. İşte o 700 bin aracı da onların satın alması bekleniyor.

        Diğer Yazılar