Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünyanın her büyük takımının büyük bir mutlulukla onbirde oynatacağı Sneijder’ı kulübede oturtan yiğit Prandelli’ye bir soru sorarak başlıyorum yazıya. “Selçuk, Emre, Yekta, Olcan ve Melo gibi formsuz, üretken olmayan, mutsuz, hımbıl bir orta alanı nasıl sahaya sürdünüz?” Dün yüzde yüz şuna karar verdim: Prandelli kesinlikle ülkesine geri dönmek istiyor.

        Bir teknik direktör olarak insanın bir tane artısı olmaz mı? Hayır yok. Oyun okuyamıyor, oyuncuyu tanıyamıyor, rakibi ölçemiyor, taktik bilmiyor, fizik, kondüsyon veremiyor, takımı kuramıyor, ilişki sağlayamıyor, doğru tercihler yapamıyor. Hala merak ediyorum koskoca İtalya, milli takımının başına Prandelli’yi nasıl getirir?

        Biraz daha iddialı olacağım Saftig, Skibbe ve Hollmann bile Prandelli’den iyiydi. En azından bir disiplinleri vardı. Prandelli’de o da yok.

        Sneijder’ı olmazsa olmaz sakat ya da cezalı değilse kesinlikle oynatacağın 6 tane maç var. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor. İstersen diğerlerinde oynatma ama bu maçlarda Sneijder şart. O kadar şuursuz bir karar ki ne kadar zorlarsan zorla ortaya koyacağın hiç bir neden geçerli olamaz. Sneijder gibi bir oyuncuyu kulübede oturtmak net bir intihar.

        Sonra seyirci çıkıyor Selçuk’a bağırıyor. İyi olan ne var ki Selçuk’a bağırıyorsun. En asap bozucu olan da tamamen seyirciye oynayan Melo. Aradan o kadar güzel sıyrılıyor ki. Kendini kurtarma adına resmen arkadaşlarını hedef adam haline getiriyor. Selçuk ıslıklandığında inadına ona oynaması, hava gerginken Olcan’a bağırması olağanüstü antipatik gözüktü.

        G.Saray dün her şeyi ile yenilgiyi hak etti. Teknik yönetimiyle, her futbolcusuyla ve tabi ki daha oyunun bitmesine 20 dakika varken ıslığa başlayan ve giderek garipleşen seyircisiyle.

        Ersun Yanal ile Prandelli’nin teknik kapasitesini heralde bu ülkede tartışacak kadar bir futbol aptalı yoktur. Ama Ersun Yanal, Prandelli’nin yanında Einstein oldu.

        Bütün kimliğini koydu. 15 dakika rakibini ölçtü biçti, sonra oyunu alıp götürdü. Oyunu önde kurdu. Galatasaray’a nefes aldırmadı. İlk golü buldu savunmaya yatmadı sürekli devamını aradı. Üçü buldu hala golü aradı. Diğer Türk hocalardan en büyük farkını ortaya koydu. Sahaya Constant, Mehmet Ekici, Salih, Özer ve Yusuf gibi hareketli, dinamik, süratli ve sert orta alanı çıkartarak maçı oynamadan kazandı. Cardozo dün gol atamadı ama şimdiden söyleyeyim Ersun Yanal ile gol krallığının en büyük adayı. Trabzonspor Yönetimi’nin göreve geldiği günden bu yana aldığı en önemli ve en doğru karar oldu Ersun Yanal’ı getirmek. Yeter ki adamı futbolun bataklığa dönen politikası ile boğmayın, uğraştırmayın.

        BOSINGWA

        Belki kalite olarak çok üst düzey değil. Ama profesyonelliği, görev anlayışı gerçekten inanılmaz. Her sağ bekin bir model olarak kendine örnek alabileceği bir futbolcu.

        SEYIRCI

        Taraftar bu yılki kötü performanslarından birini daha sergiledi. Gücünü futbolcularına asla hissettirmedi. Aksine bazı oyuncuların kariyerini bitirmek için ısrarlı bir çaba içinde. Yani seyircinin gittiği yol iyi yol değil.

        Diğer Yazılar