Büyük profesyonel
BÜYÜK bir facianın eşiğinden dönülmüşken, bu psikopat manyaklar hala aramızda gezerken, futbola, bu güzel oyuna odaklanmak gerçekten çok zor. Senaryonun en kötüsüne ramak kalmışken, o kahraman şoföre ve yanındaki korumaya ne kadar teşekkür etsek azdır.
Bu olaydan etkilenmeyen, hor gören, yok sayan, sıradanlığa itmeye çalışanların zaten insanlıktan nasibini aldıklarını düşünmüyorum.
Galatasaraylı ve Karabüklü futbolcuların ruh halinin de yerinde olduğunu düşünmüyorum. Akşam nasıl bir telefon trafiği içinde olduklarını ve daha bir kaç gün önce milli takım için ter döken Fenerbahçeli arkadaşlarını sürekli aradıklarını da biliyorum.
Türk futbolunun yaşadığı en büyük felaketlerden birinin ertesi günü sahaya çıkıp oynamak öyle kolay değil.
Ben bu olayın maçı yüzde yüz etkilediğini tahmin ediyorum.
Ama tabi ki ne olursa olsun Wesley Sneijder’ın olağanüstü yeteneklerinin böylesine zor bir maçı alıp götürmesi kimseye şaşırtıcı gelmedi.
Bu adamlar bu paraları bu yüzden alıyorlar. O yüzden aldıkları her kuruş helal oluyor.
Takımının üstündeki berbatlığın farkında olarak ipleri eline alıp, sahneye çıkmak tam bir profesyonellik ve usta oyunculuk örneğidir.
Ve tabi ki Muslera. Dünyada bu boyla bu kadar uzayabilen bir kaleci var mıdır bilemiyorum. Bence yok. Öyle bir anda öyle bir top çıkardı ki bütün maçın kaderini değiştirdi.
Skor belki farklı ama Wesley ve Muslera dışında ön plana çıkarabileceğimiz oyuncu neredeyse yok gibi.
Karabükspor’un ise böyle bir kaleci ile ligde kalması zaten mümkün değil. Sokaktan rastgele alıp kaleye koyacağınız bir adam bile Karabük’ün yediği ilk golü yemezdi.
Maç sürekliliğinde ilk 20 dakika ve ikinci yarının ilk 15 dakikası dışına hiçbir zaman çıkmayan, müthiş inişler ve zaaflar gösteren, oyunun neredeyse bir saatlik bölümünü allaha emanet oynayan Galatasaray’ın bugün zirvede yer alması gerçekten inanılmaz.
Bir takım, bu durumlardan çıkma başarısını gösterebiliyorsa şampiyonluğun da en büyük adayıdır. Ama tabi ki böyle kötü maçlardan çıkardığı puanların kıymetini bilirse ve şansa bırakmadan ipleri daha sıkı tutarsa.
SELIM ARDA ÜÇER
Bu arkadaş Galatasaray’da yönetici. Tamamen tribün oyuncusu. Tweetleri, konuşmaları facia. Bu tarz yöneticilerden kurtulalım artık derken mantar gibi bitiyorlar. O kulüpte ne isimler yöneticilik yaptı. Hepsi başı dik, gururla dolaşıyor. Ama siz Arda Bey sadece birkaç fanatik tarafından belki hatırlanacaksınız.
G.SARAY SEYIRCISI
Bir tutukluk var. Bu kesin. Benim bildiğim G.Saray seyircisi o statta resmen iki şampiyonluk aldı. Müthiş baskıyla, bezdirici, inanılmaz tempolu gürültüsüyle. Ama eski halinden eser yok. Maça asılmıyor. Kötü anlarda işini iyi yapmıyor. Toparlanması ve eski haline acilen dönmesi gerekiyor.
