Yeteneksizsin Mancini

MANCINI not kağıdına aslında şunu yazmalı: “Herkesten özür dilerim. Ben hoca moca değilim.“ Şimdi şöyle bir bakıyoruz. 41 maçın tümünde farklı kadro. Bu bir Guinness rekoru muhtemelen. Devre arasında 9 yeni transfer yaptı ve bu oyuncuların hiçbirisi 11’de yer almadı. Hadi bunlar yetmiyor; Telles’in yerine sol bekte Sabri’yi oynatıyor. İsmail Berk’i devre arasında çıkartmıyor, 48’de çıkartıyor.

Bunlar sadece seçmece. Daha neler var neler. Enteresandır bombası Türkiye’de çok fena patladı. Abartma diyebilirsiniz ama ben Mancini’nin yeteneksiz olduğunu düşünüyorum.

Şimdi oturup hakeme sallayıp bu yenilgiyi görmezden gelmek önce Kasımpaşa’ya büyük haksızlık olur. Babel, Viudez, Oscar, Adem ve bütün topları toplayan Kerem ile Castro bu sezonun en yaratıcı futbolunu oynadılar. Rakip 10 kişi kalmadan önce de müthiş başladılar, sonra da müthiş bitirdiler.

Şimdi Kasımpaşa’nın oyun tarzı belli. Zaten üçlü savunma ile çıkmak başlı başına büyük bir hataydı. Hele on kişi kaldıktan ve bir de golü yedikten sonra o kulübede Mancini olmaya gerek yoktu. Oradaki takım masörünün dahi Kasımpaşa’nın o saatten sonra bulacağı boş alanlarda başa ne dertler açabileceğini bilmesi gerekirdi. Ama Mancini bunu bile anlamakta aciz kaldı. Peki ne yapması gerekirdi?

On kişisin, rakip çok hızlı oyunculara sahip. En azından oyunu daraltırsın, geniş alana yaymazsın, kontrollü oynarsın. Belki yine yenilirsin ama böyle değil. G.Saray tam tersine oyunu geniş alana yaydı, intihar etti. Tabi bir de direnç. Ben son yıllarda direnci bu kadar düşük ve her şeye küskün bir Galatasaray görmedim. Sanki dünyada 10 kişi kalan ilk takımmış gibi...

Maç dört oldu, katları dahi olabilirdi. O yüzden Galatasaray’ın asıl sorunu dün suçladığı Cüneyt Çakır ile değil, Mancini ile.

Kasımpaşa için ışıl ışıl bir geceydi. Viudez en önemli yıldızıydı. Attığı goldeki sağ ayak vuruş tarzı her futbol okulunda ders olarak gösterilmeli. Kasımpaşa’da bu kapasite hep var. O kapasite ortaya çıktığı zaman işte böyle oluyor. En önemli sorunları sürekliliği yakalayamamaları. Yakaladıkları takdirde inanın her futbolseverin zevkle izleyeceği bir takım olur.

Son sözüm ise Semih’e. Unutma kardeşim, sen asla Beckenbauer değilsin!