Kalkınma Kurulu ne işe yarar?

Geçen hafta İzmir Kalkınma Ajansı’nın (İZKA) üç organından biri olan Kalkınma Kurulu seçime gitti..

Hem başkanını, hem de İZKA’nın karar organı olan yönetim kuruluna gönderdiği üç üyeyi seçti.

İşadamı Kemal Çolakoğlu, tekrar İZKA Kalkınma Kurulu Başkanı oldu. O seçimde yaptığı konuşma dikkat çekiciydi.

O sözlere geçmeden önce 2006 yılında 5449 sayılı yasayla kurulan kalkınma ajansları nedir, ne işe yarar bilmek gerek.

Kalkınma ajansları; kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak, yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla kuruldu.

GÖREVLERİ NELER..

Danışma kurulu niteliğindeki 100 kişilik Kalkınma Kurulu, valinin başkan olduğu Yönetim Kurulu ve alınan kararları icra eden Genel Sekreterlik, İZKA’nın üç organıdır.

Üç temel görevi de şudur:

Bölgesel plan

hazırlamak.

Sektörlere mali

destek vermek.

Yatırımcı çekmek.

Şimdi gelelim Kemal Çolakoğlu’nun konuşmasına.. Dedi ki..

“Kalkınma Kurulu’nda alınan kararların hayata geçirilmesinde sorun yaşanıyor. İstediğiniz kadar proje yapın, ya da dünyadan ünlü isimleri buraya getirin; eğer yasalar sizi boşa sayıyor ve görev vermiyorsa ne yapsanız olmaz.

Biz bu kurulda alınacak kararların uygulanma zorunluluğu olmasını istiyoruz. Yönetim Kurulu bizim önerilerimiz için sadece ‘incelendi’ diyor. Eğer bu kurullar dikkate alınırsa İzmir uçar. Ama sistem çalışmıyor.”

Kemal beyi aradım, ekleme yaptı:

“Kalkınma Kurulu, Ticaret Odası ya da Sanayi Odası meclisi gibi olmalı. Denetleme, hesapları inceleme görevi verilmeli. Önerileri mutlaka uygulanmalı. Bunun için de yasa değişmeli.

Aksi halde önerileri yapılmayan bir kurulun önerme isteği kalmaz. Hevesi biter. Nasıl olsa bir şey olmuyor diye çalışmaz. Ama biz yine de öneriler sunuyoruz. Önemli olan sistemi çalıştırmak.”

VALİ BAŞINDA OLMALI MI?

Kalkınma ajansları aslında çok önemli bir oluşum. İZKA toplantılarında ayda en az bir kez kenti yönetenlerin bile bir araya gelip görüş alışverişinde bulunması büyük kazanç..

Ankara’da oturan bir bürokratın, bilip bilmeden bölgemizle ilgili planlar yapıp karar alması kadar kötü bir şey yok..

İşte onun önüne geçen İzmir Kalkınma Ajansı’nın daha işlevsel hale gelebilmesi için Çolakoğlu’nun önerilerinin dikkate alınması gerek.

Bir de bölgesel karar alan bir kuruluşun yönetim kurulu başkanlığını, merkezi hükümetten emir alan bir valinin yapması ne kadar doğru.

Ne güzel söylemiş

Bilen kişiyle dost ol, seni aydınlatsın. Bilmeyen kişiyle dost ol, sen onu aydınlat. Bilmediğini bilmeyenlerden uzak dur, Onlar aptaldır. Seni de aptallaştırır.

(KONFUÇYÜS)