Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Güneşin kasım sonlarına kadar kalabildiği Ege’de neden turizm eylül ayı geldi mi biter aklım ermez.

        Aslında erer de, ermez..

        Sadece güneşle de kalmıyor.

        Sonbaharın hatta, kışın da alabildiğine güzel, büyülercesine harika bir doğa bahşedilmiş bize. Ama nedense bunu kullanamıyoruz.

        Geçen hafta yıllık iznimi Muğla ilçelerini, sahillerini gezerek geçirdim..

        Bodrum’dan girip, Dalyan’dan çıktım..

        Akbük, Akyaka, Gökova bu mevsimde de etkileyici ve sıkış-tıkış değil.

        Daha rahat, daha dingin, daha bir güzel. Hafif serin ama üşütmüyor.. Üşüsen de ne gam, akşamları bile üzerine ince bir mont aldın mı yine o güzelliğin tadını çıkarabiliyorsun.

        Yabancıların yıllardır keşfettiği, çoğu yerli turistin varlığını bile bilmediği yerler görme fırsatını buldum. Daracık, bir yanı uçurum yollardan geçerken gördüğümüz köylerde mola verip, gözleme yedik, yayık ayranı içtik. Vatandaşlarla sohbet ettik.

        O güzelim Akbük’ü, Ören’i, Maden İskelesi’ni şahane Akyaka’yı doyasıya yaşadık.

        Maden İskelesi, büyük ihtimalle Milattan Önce kurulmuş (tarihçesini çok araştırdım bulamadım), bölgenin ticarete açılan kapısıymış.

        Eskiden bölgede çıkarılan krom madenini taşımak için kurulmuş bir yer. Sonra terkedilmiş..

        Ardından turizmciler keşfetmiş.

        Muhteşem oteller kurmuşlar. Otel dediysem öyle çok katlı, karmaşık değil.

        Bölge mimarisiyle yapılmış, en fazla 22 odalı, butik cinsinden.

        İskeledeki üç otelden İskelem’i işleten Zafer Kavak, 40 yıldır Ankara’da yaşadıktan sonra tesadüfen Akyaka Maden İskelesi’ni keşfetmiş. Ve üç yıldır da bu güzellikten yaz-kış kopamamış..

        Zafer Bey’in deyimiyle orası tam anlamıyla cennet.Sıkmayan, boğmayan, yaşatan bir yapısı var.

        Ülkemin keşfedilecek o kadar çok yeri var ki. Tatil klasiğinizi değiştirmeniz yeterli..

        Sadece yazın değil, her mevsimi, sadece her şey dahil otel değil pansiyonları, butikleri keşfetmek ilk adımınız olsun..

        KODA’yı dinlemek..

        Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, ilçesini kültür sanat merkezi haline getirmek için hep projeler peşinde..

        2014 yılının Ağustos ayında da projelerinden biri olan Karşıyaka Oda Orkestrası’nı (KODA) kurdu. KODA, devlet ve üniversite orkestraları dışında kalan ikinci (ilki Eskişehir’de) tam zamanlı kuruluştur. Yani orkestra elemanlarının tamamı belediyenin maaşlı çalışanıdır.

        Konser başına toplanan orkestralardan farklı olarak, süreklilik arz eden, sanatçılara devamlı ve sabit bir iş sağlayan bir kurum KODA..

        Genç sanatçılara yeni bir iş sahası sunmakla kalmayan KODA’yı dinleme fırsatını İzmir’den kilometrelerce uzakta, Konya’nın Ereğli ilçesinde yakaladım.

        Neden daha önce dinlemedim” diye hayıflandım.

        Ereğli’de tanıma fırsatı bulduğum, KODA’nın Sanat Koordinatörü Tevfik Rodos ve şefliğiyle beni etkileyen üst gözlemci Prof. Dr. Rengim Gökmen orkestraya varını yoğunu vermiş.

        Bu nedenle başta Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar, Rengim Gökmen ve Tevfik Rodos’a İzmirli olarak teşekkür etmek gerek.

        KODA yeni sezonu açtı. Bu sezon 40 solistle, toplam 19 konser verecek. Siz siz olun en az bir konserine gidin. İzleyin o pırıl pırıl gençleri..

        Ne güzel söylemiş

        Beraber ağlayanlar ayrı ayrı gülemezler. (Orhan ARIK)

        Diğer Yazılar