Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Askerliğini, devlet adamlığını, liderliğini, insanlığını, devrimlerini sıralayıp “bu yüzden Atatürk’ü seviyorum” demek kolaydır.

        Yazımın başlığı sevmek olsa da ben asıl Atatürk’ü sevmeyenleri ele alacağım..

        Yıllardır sevmemek için yol arayıp, bahane üretip dururlar.

        En çok kızdığım da ne biliyor musunuz?

        Vay efendim “Ezanı Türkçe hale getirmiş, harf devrimiyle bir kültürü yok etmiş, okuma yazma oranını sıfırlamış, Arapça okuyup yazan bir halk bir anda cahil duruma düşmüş..”

        Bir gecede cahil bırakıldık” söylemi ile Cumhuriyet rejimi suçlandı.

        Yalanın tam kuyruklusu.. Bu yalanı kültürlü cahiller ortaya atıyor, bir sürü kültürsüz cahil de körü körüne, araştırmadan inanıyor..

        Bir kez o zamanlarda okuma yazma oranı kaç önce onu söyleyin.

        19. yüzyılda erkeklerde okuma yazma oranı yüzde 3 idi. Kadınlarda okuma yazma oranı ise sadece ve sadece binde 1’di. 1920 tarihine geldiğimizde ise yüzde 2.5 okuma yazma oranı vardı.

        Elbette Anadolu kentlerine gittikçe Osmanlı’da okuma yazma oranı daha da düşüyor.

        20. yüzyıl Cumhuriyet yıllarında gelenekçi vatandaşlar, “ecdadımızın mezar taşını okuyamaz olduk” dedi. Ancak 19. yüzyılda Osmanlı’da yaşayanlar da ecdadının mezar taşını okuyamıyordu, sadece ecdadının mezarının yerini biliyordu.

        MİLLETİN HÜRMETİ

        Atatürk’e saldırmak için bahane arayanlar bu tezi çürüyünce, burnunu şimdi başka yöne çevirdi.

        Atatürk’ü sevmek zorunda değilsiniz. Eleştirebilirsiniz de.. Neticede bir beşer ve şaşabilir.

        Hatalı davrandığı konular da olabilir ama lütfen iftira atarak halkı kandırmayın.

        Atatürk’le ilgili safsatalarınız için de sakın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adını ağzınıza almayın.

        Çünkü o Atatürk’le ilgili düşüncelerini açık açık aktardı:

        Milletimizin Gazi’ye hürmeti sonsuzdur. Milletimizin soyadı olarak kendisine verdiği Atatürk konusunda da hiçbir sıkıntısı olmadığını gayet iyi biliyoruz.

        Peki buna rağmen ne için böyle bir tartışma hep süregelmiştir.

        Bunun cevabı, darbecilerin, cuntacıların, vesayet odaklarının, ülkenin tarihine, milletin değerlerine düşmanlık eden kesimlerin kendilerini ‘Atatürkçülük’ kılıfı altında gizlemeye çalışmış olmasıdır.”

        ************

        Ne güzel söylemiş

        Komşunu sev ama bahçe duvarını yıkma.

        (G. HERBERT)

        Diğer Yazılar