Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        30 yaşındaki bir fotoğrafçı, 1958 yılında Aydın’ın Karacasu bölgesinde gezerken kaybolmasaydı, belki de o güzellikler tek tek çalınıp, yurt dışına kaçırılacaktı. Aynen Bergama’dan kaçırılan Zeus Sunağı, (hala Berlin’de), Uşak’tan götürülen Karun Hazineleri (yıllar sonra alabildik) gibi.. Bahsettiğim güzellik Afrodisias, fotoğrafçı ise Ara Güler... Bugün kazıların yapıldığı Afrodisias antik kentinin üzerinde, o yıllarda Geyre (Osmanlı öncesi adı Karya) köyü vardı. Kaybolduktan sonra, doğru dürüst yolu olmayan Geyre’de kendini bulan genç fotoğrafçı Ara Güler, köydeki insanların antik sütun ve taşları, evlerininişyerlerinin belli kısımlarında kullanıldığını görür. Bol bol fotoğraf çeker. İstanbul’a döndüğünde çektiği resimleri dönemin sanatçı ve aydınlarına gösterir ama kimse ilgilenmez

        Daha sonra bir ABD dergisine resimlerle birlikte yazıları gönderir, büyük ilgi görür. Dergi yönetimi, renkli resimler olursa 10 sayfa ayıracaklarını söyler. Bunun üzerine Ara Güler tekrar aynı yere gider. Resimleri çeker, yazısını yazar. Kendisinden daha detaylı yazılar istenince önceden tanıdığı, kendisinden bir yaş küçük olan arkeolog Kenan Tevfik Erim ile görüşüp bilgi toplar. Kenan Tevfik, genç-idealist bir arkeologtur. Fotoğrafları görünce heyecanlanır. Kazı için gerekli izinleri almak için başvurular yapar. Bu arada Amerikan dergisinde yayınlanan fotoğraflar büyük ses getirir. Arkeoloji dünyasının gözü Afrodisias’a kilitlenir. Dönemin Başbakanı, Aydınlı Adnan Menderes, memleketi sınırları içindeki Afrodisias’a ilgi gösterir. Geyre köylüleri, “Burası deprem riski taşıyor, tarihte büyük yıkımlar oldu” denilerek bölgeden taşınmaya ikna edilir. 2 kilometre öteye yeni bir Geyre kurulur, belediyelik yapılır

        Bu arada Kenan Tevfik Erim izinleri alır. Afrodisias’ta ilk kazma ise 1961 yılında vurulur. Aynı yıl Ara Güler, İngiltere’de yayınlanan Photography Annual tarafından dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından biri olarak tanımlanır. Güler; Time-Life, Paris- Match ve Der Stern dergilerinin Yakın Doğu foto muhabirliğini de üstlenir. Kenan Tevfik Erim, o kazılar sırasında profesör olur, vefat ettiği 1990 yılına kadar 30 yılını, tüm kariyerini buraya adar. New York Üniversitesi’nden büyük destek alır. Gezi, yazı ve konuşmaları ile Afrodisias’ın dünya çapında üne kavuşmasında ve kazılar için özellikle ABD kaynaklı finansman temin edilmesinde de en büyük katkıyı sağlayan Pof. Dr. Erim’in acıklı hikayesini Geyre’de dinledim:

        “Kazılarda çalışan köylülerden biri mahkemeye başvurup ‘benim sigortamı az yatırdılar’ diye Erim’i dava etti. Davayı Ankara’daki evinde öğrenen hocamız banyoda birden fenalaşır ve hastaneye götürülürken vefat eder. Ancak aslında dava eden o köylünün mevsimlik işçi olduğu, kazılarda çalıştığı sürece sigortasının yattığı ortaya çıktı. Zaten o olaydan sonra iki yakası bir araya gelmedi.” 3 Kasım 1990’da vefat eden Erim’in mezarı, Afrodisias Antik kentinde ölmeden 3 hafta önce restorasyonu bitirilen Anıtsal Tören Kapısı‘nın güney tarafındandır. Türkiye’de bir antik kente defnedilen ilk kişidir. Kendi deyimiyle “sevgilisinin koynunda” yatmaktadır.

        O bölgeye yeni havaalanı şart

        Adı, güzellik, aşk, doğa ve bolluk tanrıçası Aprodit’ten gelen Afrodisias’a mutlaka gidin... O muhteşem 30 bin kişilik stadyumunu, tapınağını, tören kapısını, meclisini, hamamını, tiyatrosunu görün.. İşadamı Erol Berber’in deyimiyle Geyre’nin, Başaran’ın, Yenice’nin o güzelim havasını soluyun. Ve Anatolia Restoran’n yemeklerini tadınMehmet Çevik’in misafirperverliğini hissedin. Bahçelerden, ceviz, zeytin, nar toplayın.. Bir hafta sonunuzu buna ayırın.

        Bu güzellikleri yurtdışındakiler bizden daha iyi biliyor. Kasım ayında bile tur otobüsleri o bölgede.. Çoğu Antalya, Pamukkale, Kuşadası ya da Selçuk’tan geliyor. Bölgedeki turizmcilerin derdi uluslararası havalanı. Zaten Aydın’da Ticaret Odası, Borsa, Sanayi Adası ve Genç İşadamları Derneği ortak imza kampanyası açtı. Uçak istiyorlar.. Çıldır havaalanının uluslararası uçuşlara açılması için 100 bin imza toplayıp Ulaştırma Bakanlığı’na verecekler. Bence Aydın’daki Çıldır, Denizli’deki Çardak havaalanlarını açmak yerine, iki kentin arasında, orta bi yerde, -mesela Kuyucak çevresi olabilir- yeni havaalanı yapmak daha akılcı gibi.. Bölgenin tamamına fayda sağlar.

        Diğer Yazılar