Ya Namoğlu da aynı duyguları yaşarsa?
Hergün yeni bir gündem, yeni bir olayla karşılaşmak artık kimseyi şaşırtmıyor.
Siyasette, ekonomide çok sıkça yaşanan bu tür gelişmelerin bir örneğini dün de spor dünyası yaşadı. Merkez Hakem Komitesi Başkanı Zekeriya Alp’in istifası futbol dünyasında ‘’şok’’ etkisi yaptı diyebiliriz.
Zekeriya Alp’i istifa noktasına getiren bu denli büyük çıkmazın nedeni sezon başından bu yana hakemlerin yaptığı hatalar mı? Yoksa beklediği desteği görememek mi?
Anladığımız kadarıyla, MHK Başkanı yalnızlık psikolojisi sonucu bu kararını basın toplantısının sonunda açıklama gereğini duydu.
Asıl sorumlu federasyon
Bilindiği gibi Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören bu göreve Beşiktaş Kulübü Başkanlığı’nı bırakıp geldi. Ardından Zekeriya Alp’i MHK Başkanlığı’na getirdi. Alp de Demirören gibi Beşiktaşlı. Futbol Federasyonu’nda iki Beşiktaşlı’nın önemli görevler üstlenmesi önce yadırgandı. Ancak her ikisi de bugüne dek yaptıkları uygulamalar ile eleştirileri haksız çıkardılar.
Yıllarca siyah- beyazlı formayı giyen, yöneticilik yapan, futbolun her kademesinde görev alan, deneyimli ve iyi niyetinden kimsenin şüphe duymadığı Alp her zaman saygı görmüştür.
Futbol eleştirmenleri bu işi yapanlardan daha önde olduklarını kanıtlamak için ölçüyü zaman zaman kaçırmışlardır. Yöneticiler, teknik adamlar hatta futbolcular bile her yenilgiden sonra hakemi suçlamayı yeğlemişlerdir.
Artık bu görüntü alışılagelmiş ve kanıksanmıştır
Hakemler en kolay lokma olarak görülmüş ve her fırsatta yumruğu yiyen ilk onlar olmuştur. Bu durum karşısında Alp ve ekibi göreve geldiklerinden uzunca bir süre sonra medyanın önüne çıkmayı uygun bularak salı toplantılarını öngörmüşlerdir.
Hemen belirtelim; bu uygulama yanlıştı.
Her hafta hangi hakem sırat köprüsüne çıkacak diye beklenti oluşturuldu. Dikkat edilirse bu kararın ardından hakem hatalarında gözle görülür bir artış söz konusu. Doğal olarak hakemlerin psikolojisi bozuldu. Arenada aslanların önüne atılan çaresiz gladyatörlere dönüştürüldüler.
Zekeriya Alp, şüphesiz yapılan eleştirileri olgunlukla karşılamayı bilen bir kişiliğe sahiptir. Ancak iş kişisel hakarete varınca istifa gibi onurlu bir duruş sergilemiştir.
Bundan sonra ne olur?
Futbol Federasyonu ne yazık ki birçok konuda oluduğu gibi yaşanan bu krizi de aşma kabiliyetinden ve cesaretinden uzaktır. Yaşananlar bir göstergedir. Demirören ve ekibi kararlı bir tutum sergilemek zorundadır. Futbolumuz bir an önce kaos ortamından çıkmalıdır. Durum tüm çıplaklığıyla ortada. Biri gider, bir başkası gelir mantığıyla iş çözülmüyor. Önemli olan MHK gibi bir kurumun başkanının yalnızlığa itilmiş duygusu yaşamamasıdır.
Zekeriya Alp’in yerine getirilen Yusuf Namoğlu da yarın aynı duyguyu yaşarsa ve yalnızlaştırılırıp kulüplerin hedef tahtası olursa ne olacak?
Görünen şudur: Gücü gücü yetene. Peki hak hukuk nerede?
