Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Günümüzde futbol giderek büyüyen ekonomisi ile yalnız kitlelerin değil, büyük sermayenin de dikkatini çekmektedir. Avrupa’nın önde gelen kulüplerine, dünyanın sayılı iş adamları büyük, çok büyük paralar yatırmak için yarışmaktadırlar.

        Yalnız iş adamları mı? Ülkeler boyutunda bu ilgi ve girişimi görmek mümkün. İşte Çin. Son yıllarda, futbola yaptığı yatırımlarla herkesi şaşırtmıştır. Üstelik, yıldız futbolculara verilen transfer paraları “insanı çıldırtacak” kadar çok rakamlı ve bol sıfırlıdır.

        ÜST KİMLİK: TARAFTARLIK

        Neler oluyor diye sormak bile anlamsız kalan bir sorudur artık. İş çığırından çıkmış, futbol başka boyuta taşınmıştır. Toplumsal statü, ekonomik güç, dinsel inanış, ideolojik görüş bir yana; farklı kimlikler en üst kimlik olarak “taraftarlık” kimliğinde harmanlanmıştır. Futbolun güzelliği de, tam bu noktada başlamaktadır. Tribünleri dolduranların tek bir kimliği, tek bir forması ve tek bir ideali oluşmuştur. Milyonlar, tek ses ve tek yürek olarak tutkuyla bağlandıkları renkler için birliktedirler. Çok eskiye gitmeye gerek yok. Pele, Maradona, Cruyff, Platini, Beckenbauer, Zoff dönemi kapanmış, yepyeni bir “endüstriyel futbolcu” çağı doğmuştur. Teknolojinin yaşamımıza girmesiyle birlikte, sporcular bilgisayar oyununun birer aktörü gibi sunulmuştur. Sosyal medya dahil, tüm yazılı ve görsel materyaller futbolun büyüyen hızına yetişmekte zorlanmaktadır. Yeni Dünya Düzeni, kendi kurallarını ortaya çıkarmış, futbol yeşil sahada oynanan 90 dakikanın çok ötesine geçmiştir.

        VİDEO HAKEM ÇÖZECEK Mİ?

        Savunmacılar-hücumcular, bire bir eşleşmeler, adam adamadan alan oyununa devşirilen ve geliştirilen günümüz futbolunda farklı sistemler denenmektedir. Artık, oyuncuların koşu mesafeleri, topla buluşmaları, pas oranları, fizik gücü gibi istatistikleri saniye saniye kayda alınmaktadır. Her alanda olduğu gibi teknoloji futbolun vazgeçilmezi olmuştur. Artık; Lefter’in çalımları yerini, “adamını tek hamlede geç, ortanı yap”a bırakmıştır. Maradona’nın elle attığı gol; “tanrının eli” tanımlaması ve tartışmasından çıkıp, “video hakem” ile sonuçlanacaktır.

        Futbol çağ atlamakta büyük ivme kaydetmektedir. Oyun kuralları tartışılmakta, yeni model ve sistemler önerilmektedir. Her şeyi çok hızlı tükettiğimiz gibi, futbolun kurallarını da tükettik diyebiliriz...

        TEKNOLOJİK FUTBOL

        FIFA Teknik Sorumlusu, eskinin ünlü futbolcusu Marco van Basten, geçenlerde yaptığı açıklama ile duvardan bir tuğla daha çekmiştir. “Ofsayt kuralı kalksın” diyen Van Basten’in önerisine göre maçlarda çok gol atılır ve heyecan en üst düzeye çıkar. Tartışılır. Oyunu kuranların bir bildiği vardır. Şüphesiz altyapısı hazırlanan bu girişimin amacı, taraftar kimliğinin daha da büyümesi ve yığınsal kitleselleşmesidir. Anlaşılıyor ki, teknoloji alışık düzeni değiştirecektir. Çok yakından tanıdığımız yıldız futbolcuların “bireysel yetenekleri” birer masal gibi çocuklara anlatılacaktır. Efsane yıldızlar nostalji yalnızlığın kahramanları olsalar da futbol teknolojik gelişime direnemeyecektir.

        TEK SORUN BASKI MI?

        Her hafta hakemleri yazmak, tartışmak, hatalarını ortaya dökmek artık can sıkıcı hale geldi. Ne var ki, yapılan hatalar maçların sonucunu belirliyorsa yazmaya devam edeceğiz. Merkez Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Namoğlu’nun yerinde olmak istemezdim. Eleştirilerin hedefi olmak, sinir bozucu bir durum. Elimizdeki hakemler aynı isimler olduğuna göre, bu işi düzeltmenin yollarını bulmak zorundayız. Hakemlerin büyük baskı altında olduğunu kabul etmeliyiz. Ancak, bu baskı her zaman vardı. Dün olduğu gibi, bugün de, yarın da olacak. Kaçınılmaz. Önemli olan, tüm bu baskılara direnen ve doğruyu yapabilen insanları bulabilmek. Yetiştirmeyi başarabilirsek sorunu kökünden çözeriz.

        Diğer Yazılar