Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı ile Fenerbahçe Kulübü Başkanı arasında yaşanan tartışma futbol dünyasının gündemine oturdu. Göksel Gümüşdağ ile Aziz Yıldırım’ın yayın ihalesi konusunda ters düşmelerinin nedeni olarak Futbol Federasyonu seçimleri gösteriliyor.

        Her iki başkan, bundan bir süre önce görüşmüşlerdi. Adanaspor karşılaşması sonrası seçim çağrısı yapan Aziz Yıldırım, daha sonra Gümüşdağ’ı arayarak, “Futbol Federasyonu’nu yeniden seçelim” dedi. Ancak beklemediği bir cevapla karşılaştı. Gümüşdağ, “2019 yılından önce olmaz...” diye rest çekince ipler koptu...

        İkili arasında yaşanan bu gerilim, yayın ihalesi ile yeniden canlandı. Şimdi, tarafların ne istediğine bakarsak olayı daha net anlayabiliriz.

        AZİZ YILDIRIM NE DİYOR?

        1- İhale şartnamesini neden açıklamadınız? Kulüplere niye göndermediniz?

        2- Kulüpler zor durumda. Doları neden kasım ayındaki kurdan sabitliyorsunuz?

        3- Doları sabitleyecekseniz sezon öncesi, haziran ayındaki kurdan sabitleyin. Kulüpler daha fazla zarar etmesin.

        GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ NE DİYOR?

        1- Şartname verildiğinde dolar 3.26 TL’ydi. İhale sonuçlandığında 3.36 oldu.

        2- İhale, 250 milyonu dolar, 250 milyonu TL üzerinden yapıldı.

        3- Şartname, ihale yapıldığı gün dolar kaç TL ise o fiyattan sabitlenir diyor.

        4- Yayıncı, doları 3.36’dan değil 3.26’dan sabitlememizi istedi. Biz de öyle yaptık. Fenerbahçe imzalamadı. Bu kur düzenini Fenerbahçe Kulübü’nün temsilcisinin de bulunduğu toplantıda tüm kulüplere anlattık.

        Kulüpler Birliği bu anlaşmanın gerekçesi olarak, başka bir yayıncı kuruluşun olmadığının altını çiziyor. 600 milyon doların yayıncı kuruluş tarafından ödendiğini de vurguluyor.

        Aziz Yıldırım, ısrarla “Bir fesat varsa mahkemeye giderim” tehdidinde bulunurken, kulüplerin zarar etmesini öne sürüyor. Üstelik, hükümet kanun hükmünde kararnameyle özel sektörün kamuya olan borcunu yıl sonuna kadar 3.53’ten sabitlemiş. Her iki cephenin kendine göre haklılığı var. Dolar ve Euro’nun sürekli yükseliş göstermesi tüm kulüplerin en önemli sorunu. Bu açıdan bakıldığında sabitleme kaybını gidermek için Aziz Yıldırım’ın, “Haziran ayındaki kurdan yapalım” önerisi hiç de yabana atılacak bir istek değil...

        FENERBAHÇE’NİN YANLIŞI

        Aziz Yıldırım’ın başkanlığı süresince futbolda yaşanılan başarısızlık, taraftarı oldukça rahatsız edici bir durum oldu. Maçları protesto eden izleyiciler, derbi ve Avrupa karşılaşmaları dışında stada gelmiyorlar. Bir anlamda küstüler. Biraz da yoruldular sürekli aynı senaryoyu yaşamaktan. Yönetimin transfer politikasında yaptığı yanlışlar bir türlü düzelmiyor. Alınan oyuncular tutmadı. Kim öneriyor bilmiyoruz. Ya bu işi doğru dürüst ‘bilen’ birilerine bıraksınlar. Ya da kim takımı çalıştıracaksa, transfer sorumluluğunu da ona versinler.

        Kaç yıldır, orta sahayı çekip çevirecek bir oyuncu bulunamadı. Takımın heyecanı, motivasyonu ve oyun anlayışı taraftarın isteğinin çok gerisinde. Yazılacak o kadar çok eksiklik var ki, tüm bunları her Fenerbahçeli görüyor. Başta Aziz Yıldırım olmak üzere tüm yöneticiler, suçlu aramayı bıraksınlar. Hatanın nereden kaynaklandığını çok iyi biliyorlar. Bu yıl geçti. Gelecek için bir projeyle taraftarı ikna ederlerse, Fenerbahçe sevdalılarını yeniden tribünlere çekebilirler.

        BEŞİKTAŞ’IN ŞANSI GÜNEŞ

        Beşiktaş, her geçen gün oynadığı oyunla farkını ortaya koyuyor. Dinamik bir takım yarattılar. Üstelik, oyuncu kadrosunu zenginleştirdiler. İyi bir yedek kulübesine sahipler artık. Kapris yapan, küsen oyuncunun takımda şansı yok. Şenol Güneş, farkını bir kez daha gösterdi. Quaresma’yı kazandı. Oyuncularına güven verdi. Taraftarına iyi futbol, bol gol izletiyor. Tüm bu gelişim, yönetim desteğini arkasında hisseden Şenol Güneş bilgeliğidir.

        Diğer Yazılar