Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Futbolumuzda genç bir yıldız pırıl pırıl parıldıyor...

        Adı Cengiz Ünder... Yaşı 20... Balıkesir Sındırgılı...

        Futbola meraklı her çocuk gibi. Daha 10 yaşında herkesin dikkatini çekmeyi başarmış. Köyünden ayrılıp Buca’ya, oradan Altınordu’ya gelişi tesadüf değil. Bu işe kafa yoran, emek veren Hüseyin Eroğlu, Sedat Gündoğdu, Murat Dizdar gibi idealist insanların çabası büyük...

        Anadolu’da futbola yaşamını adayan çok insan var. Biliyoruz. Çocukları keşfetmek, yönlendirmek, futbola kazandırmak için köy köy dolaşıyorlar..

        Cengiz şanslı bir çocuk. Karşısına düzgün insanlar çıkmış... Üstelik Altınordu gibi amatör spora, altyapıya inanan ve para yatıran bir takımla buluşmuş. 10 yaşında küçük bir çocuğu köyünden, evinden alıp, büyük şehire getirmek, okutmak, bakmak kolay değil...

        Ülkemizde altyapı gerçeğini en iyi kavrayan ve uygulayan Altınordu Kulübü. Felsefeleri önce iyi bir insan yetiştirmek. Bir kez daha büyük bir övgüyü ve takdiri hak ediyorlar..

        Altınordu Kulüp Başkanı Mehmet Seyit Özkan, Cengiz’in bugünkü değerinin 10 milyon Euro’nun üzerinde olduğunu söylerken büyük bir mutluluk duyuyor. Nasıl duymasın? Spor malzemesi karşılığı transfer ettiği o küçük Cengiz bugün futbolun devleri ile yarışıyor. Başakşehir’de harika işler yapan, UEFA’nın “harika çocuk” seçtiği Cengiz, Altınordu Kulübü’nü ne kadar sevindirse azdır. Altınordu örneğini uygulamak isteyen kulüpleri heyecanlandıran, umutlandıran bundan güzel daha ne olabilir?..

        Şimdi, Cengiz’i milyon dolarlar verip almak isteyen 3 büyük kulübümüze sormak gerekmez mi? Bugüne kadar kaç Cengiz yetiştirdiniz?

        Geçen hafta F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, altyapıya yatırım yapacaklarını söylemişti. Dileriz bu lafta kalmaz. Federasyon da bu konuyla ilgili ne yapacaksa bir zahmet bizleri aydınlatsın..

        KADINLARDAN DERS

        Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı ezeli rakibi Galatasaray’ı yenerek şampiyonluğu “ortak kutladı.”

        Yanlış duymadınız, 52 yıllık voleybol tarihimizde bir ilki yaşadık. Şampiyonluk kupasını alan Fenerbahçe, yendiği takımı yanına alıp birlikte fotoğraf çektirdiler. Hepsinin yüzünde gülücükler vardı. Üstelik, büyük rekabetin iki takımıydılar. Kazanan da mutluydu. Kaybeden de. Dostça, kardeşçe, sportmence gülüyorlardı. Birbirlerine sarılmış dost düşman herkese “örnek tablo”nun nasıl olması gerektiğini gösteriyorlardı...

        Her iki takım oyuncularını, yöneticilerini, federasyon yetkililerini kutlamalıyız. Özlenen görüntüleri yaşattıkları için. Sporun kavgadan, gürültüden uzak yapılabildiğini kanıtladılar. Dileriz, kardeşliğin resmi öteki branşlara da yansır. Özellikle futbola. Her alanda olduğu gibi kadınların sporda daha fazla rol alması yaşanan bu güzel fotoğrafların çoğalmasına öncü olacaktır. “Haydi spora” sloganını, “haydi kadınlar spora” diye değiştirelim...

        FUTBOLDA ARAYIŞ SÜRÜYOR

        Dünyada en çok izlenen spor branşlarının başında futbol gelir. Zengin, fakir ayırt etmeksizin herkesin mutluluğudur. Takım tutmak, forma aşkı bambaşka bir sevdadır...

        Ne var ki, günümüz moda deyimiyle endüstriyel futbol aşkla yürümüyor. Takımların bütçeleri büyüdükçe, paranın rolü birinci sırayı alıyor. Statları doldurmak, sponsor bulmak, reklam gelirlerini arttırmak başlı başına bir iş.

        Futbol heyecanını daha üst seviyelere çekmek için arayışların sonu da gelmiyor. Bir gün video hakem uygulaması ortaya çıkıyor. Bir bakıyorsunuz, kurallar yeni baştan revize ediliyor. Amaç, sıkıcı futboldan kurtulmak. Gol sayısını arttırmak. Tribünleri canlandırıp, doldurmak. Ve daha fazla para kazanmak.

        Tüm bu girişimler beklentileri karşılayacak mı? Bilinmez. Ancak; amatör ruh ve heyecan kaybolmuşsa, teknolojik futbolun robotları ne kadar sevindirir?

        Diğer Yazılar