Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        UEFA’nın açıkladığı mali tabloda Türk futbolunun her geçen gün daha çok borçlandığını görüyoruz. Yayın, reklam, futbolcu satışı gibi tüm kalemlerin yer aldığı gelirlerde İngiltere uzak ara önde. İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya ve Fransa milyar Euro’ları çok aşan rakamlara ulaşmışlar. Bu ülkelerin hemen ardından gelen Türkiye 734 milyon Euro gelirle bir yükseliş içinde…

        YAŞLI OYUNCULAR GELİYOR

        Ancak 693 milyon Euro borç ülkemizi ilk 3 sıraya çıkarmış. Rapor ilginç verileri ortaya koyuyor. Örneğin; en yaşlı oyuncular Türkiye’de. Yine seyirci sayımız çok düşük. Ortalama 8 bin 500 kişinin izlediği maçlar dikkat çekici. Avrupa’da bu sayı 20 binin altına düşmüyor. Almanya ise 40 bin seyirci ortalaması ile Avrupa’nın bir numarası…

        Çok kez dile getirdiğimiz “Portekiz modeli” UEFA’nın tablosunda transfer gelirlerinde ilk sırayı alıyor. 300 milyon Euro gelir elde eden Portekiz’i, Belçika’nın izlemesi ayrıca irdelenmeli…

        UEFA YAKIN TAKİPTE

        Özetle 100 lira geliri, 93 lira borcu olan Türk futbolunun mali tablosu ürkütücü. Üstelik bilet fiyatlarımız da pahalı… Tüm bu çarpıcı gerçekler ortada iken, biz hala “Kim kazandı” diye skor peşinde koşuyoruz. Futbol gemisi su almaktan batma aşamasına gelmiş. Bu gerçeği görmek istemiyoruz. Günlük başarılar peşinde koşuyoruz. UEFA’nın sıkı biçimde uyguladığı Finansal Fair-Play uygulaması sonucu Avrupa takımları borçlarını hızla eritmiş. Türkiye’de ise henüz düşme göremiyoruz…

        Sezon sonrası birçok kulüp için sıkıntılı bir süreç yaşayacağımız ortada. Maaşlarını alamayan futbolcuların serbest kalacağını bilmeyen yok. Bütçeleri denk olmayan, şampiyonluk yarışı içinde olan takımlarımızın Avrupa Kupaları’ndan “men” kararıyla karşı karşıya olduğunu unutmayalım…

        ***********

        SPOR BASINI YENİLİKÇİ

        Türk medyası, üzerinde çokça konuşulacak bir konudur. Haber değerlendirme, yazım dili ve atılan başlıklar yeniden ele alınmalıdır. Teknolojinin yanı sıra sosyal medyanın hızına nasıl entegre olacağı tartışılmalı… 80’li yıllarda ofset baskı ile renklenen gazetelerimiz değişime çabuk ayak uydurmuştur. Gazetelerin mizanpaj (grafik) anlayışı da zaman içinde değişmiştir. Eskiden, gazetelerin spor sayfaları çok renkli, oldukça karışık bir grafik düzeni içeriyordu. Eleştirilirdi…

        Şimdi, gazetelerin kapak sayfalarından başlayan renk cümbüşü her sayfayı esir almış. Bazı gazeteler fotoroman gibi. Toplam yazıya oranla fotoğraflar daha fazla. Üstelik zemin renkleri, yazıların okunmasını da güçleştiriyor. Okura eziyet çektirircesine yorucu oldular…

        Dün eleştirdiğimiz spor sayfalarının (bir kısmı) artık bir adım önde olduğunu görüyoruz. Okunması daha kolay. Karışıklıktan uzak. Ayrıca, haber atlatma heyecanı ve haber takibinin hala sürmesi meslek adına sevindirici… Bu “boyalı bohça” düzeni dışında kalmaya çalışan gazeteler örnek alınmalı. Gazetemiz Habertürk’ün ekleriyle birlikte, bütünsel olarak okura daha modern bir ürün verdiğinin altını da çizmeliyim…

        Diğer Yazılar