Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Fenerbahçe, Ankaragücü'nü 3-0 yenerken zorlanmadı.

        Taraftarlar her maç öncesi büyük bir özgüven yaşıyor. Takım nasıl oynarsa oynasın galibiyet kaçınılmaz diye düşünüyorlar.

        Sonuna kadar haklılar. Bunun nedeni teknik direktör Jesus gibi bir futbol adamına sahip olmaları.

        Ankaragücü karşılaşmasının ilk 30 dakikasını bir kenara bırakırsak, istedikleri gibi bir oyun temposu ile galibiyeti aldılar.

        Başkent ekibi, Ömer Erdoğan’ın göreve gelmesiyle birlikte farklı bir kimlik kazandı. Seyirci desteği ile, heyecanlı, coşkulu bir oyun sergiliyor. Fenerbahçe karşısında erken yedikleri gole rağmen oyundan kopmadılar. Savunmayı çok zorladılar. Ofsayttan attıkları iki gol takımın mücadele gücünü yükseltti.

        Batshuayi ve İrfan Can’ın gollerinden sonra, Fenerbahçe gerçek kimliğini ortaya koyan bir anlayışla saha içi organizasyonu gerçekleştirdi.

        Çok iyi bir futbol yoktu açıkçası. Skora odaklı bir taktikle verilen görevi yerine getiren oyuncular disiplinden kopmadılar.

        Aslında, Fenerbahçe’nin oyun felsefesi için 'Jesus Anayasası' demek doğru olur.

        Bunun nedeni, her oyuncu istenileni en iyi şekilde yapmak istiyor. Biliyorlar ki, performans düştüğünde kulübe de onun yerini dolduracak bir başkası var.

        Hiçbir oyuncuya odaklanmadan, adı ne olursa olsun, sahaya çıkan herkes Jesus’un planına uymak zorunda olduğunun bilincinde. Artık bu ortak bir bilinç haline gelmiş.

        Jesus Anayasası'nın değişmeyin kuralı; sistem, disiplin, mücadele, koşu, yardımlaşma, hazır ol ve küsmece yok.

        Futbolcular bu kurallara uymak için ellerinden geleni yapıyor. Kötü oynadıklarında yerini dolduracak bir başkası var. Bu anlayış hepsini her an hazır olmaya itiyor.

        Valencia ve Batshuayi karşı karşıya kaldıkları pozisyonları değerlendirebilse skor çok daha farklı olabilirdi. Bunun da altını çizelim.

        İkinci yarı oyuna giren Rossi’nin enerjisi de dikkat çekti.

        Karşılaşmanın en iyi oyuncusu ise tartışmasız Ferdi’ydi.

        Jesus’u eleştirdiğimiz tek konu Arda’nın oyuna alındığı dakikaydı. Maçın bitimine bir dakika kala oyuna giren Arda’ya yapılan haksızlıktı. Hiç değilse son 15 dakika, Lincoln’le değişebilirdi. Lincoln ikinci yarı fiziksel düşüş yaşadı. Çok top kaybetti.

        Arda, son bir dakika oynayacak bir oyuncu değil. Genç oyuncuya karşı bir isteksizlik söz konusu. Anlamak zor…

        Diğer Yazılar