Taze güç: 3 puan

Fenerbahçe, Başakşehir’i Rossi’nin attığı harika golle yenerek liderlik koltuğuna oturdu.

40 bini aşkın bir seyirci önünde oynanan karşılaşmanın mücadele gücü yüksekti. Her iki takım da, kontrollü oynadı. Birbirlerine alan bırakmak istemediler. Hata yapanın kaybedeceği, fırsatı değerlendirenin kazanacağı bir atmosfer vardı.

Süper Lig’in en az gol yiyen takımı Başakşehir, güçlü isimlerden oluşuyor. Ofansif oyuncuları bireysel olarak tehlikeli özelliklere sahipler. İyi top yapıyorlar. Pas hatasını en az yapan bir oyun anlayışları var. Fenerbahçe’nin gücünü ve düzenini biliyorlardı. Merkezi çok iyi kapattılar. Son 20 dakika ise baskıya direnemediler.

Karşılaşmaya iyi başlayan Fenerbahçe oldu. İlk 15 dakika Başakşehir orta sahayı geçemedi. 45 dakika bittiğinde, Başakşehir’in dışarı giden bir şutu vardı.

Buna karşın, Fenerbahçe’nin kenardan gelen ortaları oldukça fazlaydı. Valencia, Serdar Aziz, Lincoln ceza sahası içerisinde pozisyon buldular. Ayrıca, İrfan Can’ın uzaktan attığı sert şutu kaleci Volkan dışarı attı.

İkinci yarıyla birlikte, taraftarın desteği ile oyunda daha etkin olan Sarı-Lacivertliler, yine gole çok yakın bir oyunu oynadı. Bu yarı yine Başakşehirspor’un Traore ile değerlendiremediği bir fırsat vardı. Bunun dışında, pozisyon bulmakta zorlandılar.

Maçın dönüm noktası ise Altay’ın kurtarışı oldu. 90.dakika dolduğunda Aleksic gol vuruşuna izin vermedi.

Bakıldığında Başakşehir, karşılaşma süresince Fenerbahçe kalesine topu topu 3 kez geldi.

Bunun en önemli nedeni savunmanın iyi gününde olmasıydı. Hata yapmadılar. Hatta geleneksel hale gelen rakibi ofsayta düşürme konusunda başarılıydılar.

Fenerbahçe, klasik oyununu bir kez daha sahaya yansıttı. Savunma, orta alanı ofansa itiyor. Geriye yaslanmıyor. Sonuç olarak, forvet daha çok rakip ceza sahasına giriyor.

İlk yarı iyi paslar atan, güzel de bir şut çeken İrfan Can kenarda oynamanın sıkıntısını yaşadı. Orta alanda daha üretken bir yapıya sahip.

Başakşehir gibi iyi top yapan bir takıma karşı oynamak elbette güç. Bu nedenle uzun süre net pozisyon bulmakta zorlandılar. Rakibin yakın oynaması pozisyon üretmelerini engelledi.

Teknik direktör Jesus, her zaman olduğu gibi yerinde ve zamanında yaptığı hamlelerle oyunu kazanmasını bildi.

3 forveti çıkarıp yerlerine aynı anda diri 3 ofansif oyuncu aldı. Emre Mor, Rossi ve Pedro yorulan Başakşehir savunmasını bunalttı. Bu değişiklik tam da Jesus’luk bir düşünceydi.

Taze güçle 3 puanı almasını başardılar.

Sarı-Lacivertliler son 20 dakika baskı kurdular. Oyun üstünlüğünü tamamen ele geçerdiler.

Sahanın en iyisi şüphesiz Crespo’ydu. Bir orta saha oyuncusunun nasıl olması gerektiğini gösterdi. İsmail’de başarılıydı. Ferdi yine her maç olduğu gibi aynı tempoyu sürdürdü. Oyuna sonradan giren Arao’da gole büyük katkı yaptı.

Bir kez daha vurgulamak gerekirse; Rossi’nin attığı gol ne kadar değerliyse, Altay’ın 90.dakikada ki kurtarışı da o kadar değerliydi.

Özetle; güçlü bir takımı yenen Fenerbahçe’de teknik direktör aklı öne çıktı. Oyuna sonradan girenlerin skora katkısını bir kez daha gördük. Yedek kulübesinin güçlü olması Sarı-Lacivertlilerin en büyük avantajı. Bu gücü iyi kullanan Jesus gibi biri olunca işler kolaylaşıyor.

Fenerbahçe, bu sezon oynadığı oyun ve aldığı sonuçlarla taraftarını fazlasıyla sevindiriyor. Zirveye oturan Sarı-Lacivertli futbolcular, kazandıkları özgüvenle mutluluklarını seyircisine de yansıtıyor.