Cesur Yürek Jesus!

Fenerbahçe, ikinci 45 dakika 10 kişi kalmasına rağmen Sivasspor’u yenerek zirvedeki yerini sürdürdü.

İki takım da yoğun bir maç trafiği yaşıyor. Avrupa’da başarılı sonuçlar aldılar. Grup lideri olarak yollarına devam ediyorlar.

Yorgunluk, biraz da bıkkınlık olması doğal. Buna rağmen iyi mücadele ettiler. Oyundan kopmadılar. Golü düşündüler. Zaman zaman sertleşen oyun fiziksel düşüşe neden olmadı. İki takımı da yüksek performanslarından dolayı kutlamalıyız.

Karşılaşmanın zor geçeceği öngörülüyordu. Beklendiği gibi oldu. Sivasspor iyi savunma yapan, disiplinli oynayan bir takım. Her zaman Fenerbahçe’ye sıkıntı yaratmıştır. Rıza Çalımbay’ın takımı pes etmeyen bir oyun yapısına sahip. Dar kadroya karşın sistem oyununu başarıyla yerine getiriyorlar. Ligdeki yerleri alt sıralarda olsa da tehlikeli ve zor bir ekip oldukları bir gerçek. Sivasspor’un özellikle Avrupa’daki başarısının altını çizmeliyiz. Fenerbahçe karşısında son ana kadar iyi mücadele ettiler. Kazanmak için pozisyon bulmaya çalıştılar. Yorgunluğa karşın oynadıkları pozitif oyun maçın tempolu ve kaliteli geçmesine neden oldu.

Maça iyi başlayan Fenerbahçe ilk 20 dakika güzel bir oyun sergiledi. Pozisyonlar buldu. Valencia ile Batshuayi becerikli olabilseler golü bulabilirlerdi. 20. Dakikadan sonra oyuna ağırlığını koyan Sivasspor oldu. Altay’ın gole izin vermediği dakikalar izledik. Maç ortadaydı.

İkinci yarı farklı bir senaryo vardı. Batshuayi’nin kırmızı kart görmesi Fenerbahçe adına sıkıntı yaratacak gibi gözüktü. Doğaldı. 10 kişi oynamak her zaman zordur.

Ancak, bu dakikadan sonra ortaya müthiş bir oyun aklı çıktı. Kenarda bir oyuncu gibi yerinde duramayan, oyunun her saniyesine müdahale eden, yön veren bir teknik adam vardı.

Bir teknik adamın oyuna ne kadar etki yaptığı sürekli tartışılmıştır. Yüzde 50 etkili olanlara başarılı diye bakılıyor. Sivasspor karşısında Jesus’un farkını bir kez daha gördük. Yaptığı oyuncu değişiklikleri yanı sıra, takımı taktik olarak oyunda tuttu.

Geriye yaslanmadı. İyi savunma yaptırdı. Gol aradı. Sanki sahada 10 kişi kalan takım yoktu. Cesur kararlar aldı. Oyuncularına neredeyse yapacağı her hareketi gösterdi. Maçı yaşadı. Son düdük çalana dek, takımı yönlendirdi. Bir teknik adamın takım üzerinde ne kadar etkili olacağını da gösterdi. Jesus, bırakın yüzde 50’yi yüzde yüz etkili oldu takım üzerinde.

Kırmızı kart gören Batshuayi’ye uyarısı ise akıllarda kalan önemli bir ayrıntıydı. Jesus, kafasını işaret ederek, neden ikinci sarı kartı gördün diye kızdı. Haklı olarak.

Fenerbahçe, aldığı 3 puanla kazanma serisini sürdürüyor. Portekiz’li teknik adamın söylediği gibi, “ zor bir maçı kazanmayı başardılar. Disiplinli oynayıp, oyun planından taviz vermediler. 10 kişi kalınca da plan ve taktik değişmedi.”

Bu maçtan çıkan en önemli ders; 10 kişi kalınca da iyi futbol oynanabildiğidir.