Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Arjantin, son şampiyon Fransa’yı penaltı golleriyle yenerek dünya şampiyonu oldu.

        1986 yılında efsane futbolcu Maradona’nın kaldırdığı kupa sonrası, aradan geçen 36 yıl Arjantin için çok büyük bir zaman kaybıydı.

        Karşılaşma öncesi Messi’li Arjantin şampiyon olacak öngörüsü de gerçekleşti. 35 yaşındaki Messi ilk kez bir Dünya Kupası kazanmanın gururunu da yaşamış oldu.

        Dünya futbolunun en büyüğünün belirlendiği final karşılaşması elbette yalnız futbol başarısı diye adlandırılamaz. Toplum olarak ortak sevincin yaşandığı bir gerçek.

        Üstelik futbol ülkesi olarak bilinen Arjantin için bu kupanın anlamı da çok büyük.

        Maradona ile dünya futboluna renk katan Arjantin, her zaman bu tür turnuvaların favorisi olmuştu.

        Arjantin’in uzun süre sonra bir kez daha kupayı kazanması, futbolun Güney Amerika’da yeniden ivme kazanmasına da katkı yapacaktır. Avrupa ülkelerinin önüne geçen bu başarı, kıtanın yeniden söz sahibi olmasına da yol açacaktır.

        Gerçek bir final karşılaşması izlediğimizi söylemeliyiz. Her iki takım da, izleyenlere müthiş heyecan yaşattılar. Tam bir futbol şöleniydi.

        Son şampiyon Fransa eksik oyucularına karşın, iyi mücadele etti. İlk yarı çok kötü oynamalarına rağmen, oyunun son 70. dakikasından itibaren harika bir maç çıkardılar.

        Arjantin kaçtı, Fransa yakaladı demek doğru olur. Geriye düştükten sonra skoru yakalamayı başardılar. 90 ve uzatmalar dahil hep geriden gelip beraberliği sağladılar. Hatta, son anlarda kaçırdıkları çok net fırsatlar vardı.

        Arjantin’in kaptanı Messi, yılların verdiği tecrübe ile çok rahattı. Arkadaşlarının oyunda tutunması adına soğukkanlılığı ile büyük rol oynadı. Takımı yönlendirdi. İyi paslar attı. Güven verdi. Gerginliğe izin vermedi. Takım performansının neredeyse yüzde 90’ı onun ellerindeydi. Üst seviyede bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı.

        Fransa da Mbappe de ne denli klas bir oyuncu olduğunu gösterdi. Attığı gollerle takımını canlandırdı. Her şey bitti dendiği anda ortaya çıktı. Takımını sırtladı. Normal sürede ve penaltı atışlarında tıpkı Messi gibi gollerini attı.

        Bu şampiyona kolay kolay unutulmayacak bir finale sahne oldu açıkçası. Futbol adına tüm güzellikler yaşandı. Takımların taktiksel düşünceleri, göze hoş gelen oyunları, mücadele anlayışı, fiziksel gücü, son ana kadar oyunda kalma istekleri tam bir derslikti.

        Dünya Kupaları tarihinin en iyi final maçını izledik diyebiliriz. Fransa da kazansa yadırganmazdı.

        Kupanın Maradona’nın ülkesine gitmesi, üstelik bir başka 10 numara Messi ile bunun gerçekleşmesi elbette unutulmayacak tarihsel bir dönüştü.

        Diğer Yazılar