Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİR değil, birkaç kişiden duyunca, kendimi yalanlamak pahasına da olsa yazmaya karar verdim. Çünkü eylül ayında ‘Süpriz aşkta sürprizsiz son’ başlıklı yazımda demiştim ki, “Eğer ‘bu yazın sürpriz aşkı’ olarak manşetlere çıkan Ebru Şallı-Cem Yılmaz ilişkisi uzun sürseydi, işte o zaman bizim için sürpriz olurdu.”

        Gerçekten sürpriz oldu, çünkü bizim ayrıldılar sandığımız ve ilişkileri üzerine onlarca fikir ürettiğimiz Ebru Şallı-Cem Yılmaz çifti, aslında hiç ayrılmamış. Sadece, Sinan Akçıl gibi birileri mektuplar yazmasın, birileri çıkıp ilişki hakkında konuşmasın diye bu süreçte çok dikkatli olmuş ve yan yana fotoğraf vermemişler.

        ONLAR BİRBİRİNİ BİLİYOR

        İkili hem birbirlerine hem de birbirlerinin annelik-babalık görevlerini yerine getirme şekillerine de hayranmış üstelik.

        “Cem Yılmaz konuşuyor, Ebru Şallı niye sessiz kalıyor?” diye soruyordu ya herkes, sebebi buymuş işte. İki kişi birbirinden emin olunca, iki kişi birbirini bilince, başkasının söylediği hiçbir şeyin bir kıymeti yokmuş da ondan...

        Boş tribünler dolacak, başka yolu yok

        GEÇEN hafta Burhan Felek Spor Kompleksi’nde Vestel Venüs Sultanlar Ligi’nin iki büyük takımı Galatasaray ile VakıfBank’ın maçını izledim. Yıllar olmuş buraya gidip bir spor karşılaşması izlemeyeli...

        1988 yılında Hollanda’da ‘Dünya Şampiyonu’ olan okul takımımız Üsküdar Kız Lisesi’nin o yolculuktaki hiçbir maçını kaçırmadık. Hemen her maçta takımımıza destek olduğumuz, tıklım tıklım doldurduğumuz bu salonu, aradan geçen yıllardan sonra, iki dev takımın maçında bomboş görmek beni ürküttü.

        Mahalle aralarında oynanan halı saha maçlarının, hatta evdeki PlayStation turnuvalarımızın bile daha çok seyircisi var!

        ÇİNLİLER BİLE İZLİYOR

        Koskoca maçtaysa, Galatasaray’ın 20-30 kişilik taraftarının dışında, 2015 FIVB Dünya Şampiyonası’nda En Değerli Oyuncu (MVP) seçilen Çinli Zhu Ting’i kadrosuna katan VakıfBank’ın Çinli destekçileri... (Şaka yapmıyorum, Türkiye’de bulunan Çinliler, kendi sporcularını desteklemek için oradaydı.)

        Oysa ki, Türk kadınlarının hem bireysel hem de takım olarak dünyada en başarılı olduğu spor voleybol. Defalarca şampiyon olmuşuz ki, son iki yılın dünya şampiyonu da Eczacıbaşı Vitra Kadın Voleybol Takımı...

        TÜRKİYE’NİN AYDINLIK YÜZÜ

        Türkiye’deki bu ilgisizlik, bu sezon lige büyük bir yatırım yaparak sponsor olan Vestel’i harekete geçirdi. Genel Müdür Ergun Güler söyledi, yakın zamanda, federasyon, maçları canlı yayınlayacak bir TV kanalıyla anlaşacakmış. Bunun lige katkısı büyük olacak. Ata sporunu futbol kabul eden erkeklerden pek umudum yok ama en azından biz kadınlar sahip çıkalım kendi ligimize... Arada bir maçlara gidip destek olalım Türkiye’nin aydınlık yüzüne...

        Rüzgar işini biliyor

        RÜZGAR Erkoçlar cinsiyetini değiştirme sürecinde ve sonrasında zor günler yaşadı. Maddi olarak da manevi olarak da çok yıprandı ama toparladı. İstanbul Moda Haftası’nda Deniz Berdan’ın defilesinde cinsiyet ayrımcılığına vurgu yapmak için podyuma çıkan Rüzgar Erkoçlar izleyenlerden tam not almıştı.

        Erkoçlar geçen ekim ayında da Beyoğlu Queen Pera’da DJ’lik yapmıştı. Erkoçlar’ın müziği belli ki sevilmiş, şimdi her cuma günü aynı kulüpte kabine girip müzik yapıyormuş. Pastaneci mi, oyuncu mu, modacı mı olacak derken; Rüzgar kimliğini buldu ve eğitimini de aldığı, oyunculuktan sonra en iyi yaptığı iş olan DJ’likte karar kıldı anlaşılan.

        Diğer Yazılar