Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        EMAAR Square Mall’a gittim. Yok isme bakıp yanılmayın, yurtdışında bir yer değil. Bildiğiniz Üsküdar’ın, Libadiye semtinde bir alışveriş merkezi. İçinde La Fayette açıldı diye yeri yerinden oynattılar ya, işte orası. La Fayette yurtdışında kafesiyle ev dekorasyonuyla, kendi ürünleriyle dikkat çekse de buradaki mağazasında henüz böyle bir çalışma yok, hayli sıradan bir mağaza. Neyse, benim konum o değil, ben AVM’nin içindeki akvaryum/sualtı hayvanat bahçesini anlatacağım size.

        KEDİ MİSİN SUSAMURU MU?

        İçinde 7 ayrı tematik bölüm var. 20 binin üzerinde kara ve deniz canlısıyla gerçekten etkileyici. Boğa balığı diye bir balık var mesela, ömrümde görmemiştim. Sonra su fareleri var. Mavi, sarı, kırmızı ama çok zehirli olan ok kurbağaları, timsahlar, penguenler, susamurları... Asya pençeli su samurlarının alanlarına giren bakıcısına, kedi gibi yanaşıp kendilerini gıdılarından sevdirdiklerini görmek bile başlı başına bir mutluluk. Ve mercanlar... Hiç bu kadar yakından görmemiştim. Allahım neler yaratıyorsun, benim diyen kadın öyle renkleri bir araya getiremez, öyle nakış işleyemez...

        GEZ GEZ BİTMİYOR

        İçeride herhalde birkaç saat kaldım ki bunda kapıda soru sorduğum ve “Eğer ilgileniyorsanız size hepsini anlatabilirim” diyen rehberin payı da çok büyük. Aklınızda olsun, eğer siz soru sormazsanız yanınıza gelip anlatmıyorlar. Çünkü hem herkese tek tek yetişemezlermiş hem de kimileri gelip, vitrin bakar gibi bakıp çıkıyormuş. Benim rehber o kadar bilgiliydi ki asıl mesleğini merak ettim. Tarih öğretmeniymiş ve bir türlü atanamadığı için buraya gelen müşterilere rehberlik ederek para kazanıyormuş.

        HAYAT ÇOK PAHALI

        İçeri giriş fiyatı 48 lira. Bana çok pahalı geldi ama sonra Kidzania’nın bile 70 lira olduğunu öğrendim. Düşündüm de çocuğum ya da çocuklarım filan olsa, bir hafta sonu buraya getirsem, sonra bir yemek yesek, e gelmek gitmek de para... Ayrıca çocuk bu, isteyecek mutlaka bir oyuncak vs... Maaşı bırakıp çıkarsın. “Hayat çok pahalı, paranın hiç kıymeti yok” diye söylenirken buldum kendimi. Yeminle, yaşlandıkça rahmetli babaanneme benzemeye başladım ben.

        ‘Gökten Üç Elma Düşmüyor

        BERNA Kumaş Sipahi’nin ‘Gökten Üç Elma Düşmüyor’ adlı ilk romanı, bize hayatın masal olmadığını anlatıyor. Modern zamanın güçlü ve acınası kadınlarının hikâyesi... Vallahi kitaptaki tüm erkek karakterler gerçek. İnanılır gibi değiller ama gerçekler. Onlardan ‘roman kahramanı’ diye bahsedemeyeceğim, bu adamlar bizim hayatımızdan çıkıp bu romana kahraman olmuş.

        Kitaptaki kadının yaşadıkları karşısındaki hissiyatı da çok gerçekçi. Zamanında bir adam beni öyle büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştı ki “Ölseydi bu kadar üzülmezdim” demiş ve arkadaşlarım tarafından ayıplanmıştım. Sipahi, o duyguyu şöyle anlatmış: “Bir kadının en kötü günü, bence sevdiği adamın öldüğü gün değil, onun tarafından aldatıldığı gündür.”

        Diğer Yazılar