Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Anayasa Mahkemesi, TOBB Başkanının da aralarında bulunduğu, çok sayıda oda ve birlik başkanını mağdur (!) eden "2 dönem başkanlık yapanlar 2 dönem ara vermeden yeniden aynı göreve seçilemez" şeklindeki düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bularak yürütmesini durdurdu.

        Peki bu ne demek? Öncelikle TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu seçime giremeyecekti. Şimdi girecek. İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Bursa Borsa Başkanları gibi bu işyeri çok uzun süredir yapan birlik ve oda başkanları bu düzenleme yüzünden seçime giremiyeceklerdi.

        Şimdi önleri açıldı. Yine aday olabilirler.

        Bursa için önemi şuydu.

        Celal Sönmez ve Rıza Aydın yani BTSO ve Borsa başkanlarımız seçime giremeyeceklerdi artık yeniden seçime girebilecekler.

        Önlerinde hiçbir engel kalmadı. Celal Sönmez yıllarca Bursa Sanayisi, Bursa ticaret hayatı için çalıştı. Tıpkı Borsa Başkanı Rıza Aydın gibi.

        Belki bu görevi onlar kadar layıkıyla yürütebilecek başkaları da yoktur..

        Ama diyorum ya belki...

        Denemedik, deneyemedik bilmiyoruz ki...

        Yanlış anlaşılmasın. Bu isimler elbette seçimle geldi

        Evet. Eeee daha ne?

        E-si şu bırakmadılar, bıraktırılmadılar.

        Daha önce de bu konuda yazmış ve eleştirmiştim. Bu tip örgütlerin başkanlığını çok uzun süre yapanlar, bir yerden sonra o makamları işyerleri, yaptıkları işi de meslekleri sanabiliyor.

        Borsa Başkanımız Rıza Aydın başkanlığa 1973 yılında seçildi Dile kolay tam 40 yıl...

        Keza Celal Sönmez. Hani derler ya ‘bildim bileli' başkandı diye o hesap...

        1995 yılında BTSO Yönetim Kurubu başkanı oldu.

        Şöyle de düşünebilirsiniz ‘Bu kişilere isim olarak kim karşı çıkabilir ki?

        Şimdiye kadar yaptıkları ortada'

        Ama yapamadıklarını da bilmiyoruz. Niye?

        Çünkü başkası göreve gelmedi. Karşısındaki isme bakarak gelmek istemedi, hatta gelemedi.

        Çoğunlukta örgüte kök salan başkanları devirebileceğine inanmadı, aday olmadı...

        Sonuçta başkanları kimseyle kıyaslayamadık da ondan.

        Şimdi önleri yine açıldı. Yolları açık olsun...

        Bu arada meslektaşlarım ve milletvekilleri için de yıpranma hakkı iade edildi.

        Dört yıl çalış, beş yıl sayılsın. Özeti bu.

        Yani 12 ay çalıştığınızda, 3 ay fiili hizmet zammı süresi çalıştığınız süreye ekleniyor.

        Bu durumdan ben de yararlandım. Yani 212 sayılı Basın Yasasına tabi olduğum süre içinde yıpranma hakkını elde ederek, dört yıl fiili hizmet zammı elde ettim.

        İyi de bu iş doğru mu? Tartışılır. Zaten hala da tartışılıyor.

        Kim yıpranıyor, kim yıpranmıyor? Bu sınırı koyamadıkları sürece de tartışılmaya devam edecek.

        Bu arada bu hak iade edilirken sanırım gazeteciler milletvekillerinin de tamponu oldu.

        Milletvekilleri de aynı hakka, hatta daha da fazlasına sahip oldu.

        Ne diyelim hayırlı olsun...

        Diğer Yazılar