Avşar kanunları!
MELTEM Cumbul’un, ‘Sette bebek var’ diye rol aldığı diziyi terk etmesinin dumanı tüterken, şimdi de Hülya Avşar, Jane Austen’ın ‘Aşk ve Gurur’ romanından uyarlanacak dizide rol almak için bazı şartlar öne sürmüş. “Günde 10 saatten fazla çalışmam” demiş mesela. Makul bir istek... Ekranlardaki bazı dizilerin yönetmenliğine ve oyunculuklarına bakınca 10 saat çok bile göründü gözüme. Yarım saat, bilemedin 45 dakikada rahatlıkla çekilir o ‘akla ziyan’ sahneler.
“Cumartesi-pazar çalışmam” diye belirtmiş Avşar Kızı. Benim de böyle bir hayalim var doğrusu, o yüzden Hülya Hanım’ı destekliyorum. Go Hülya!
“Yılbaşı dahil hiçbir özel günde çalışmam” isteğindeki ‘özel günler’ bölümü biraz havada kalıyor gibi... Ne bileyim 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ya da 1 Temmuz Kabotaj Bayramı da ‘özel günler’in içinde mi acaba?.. Kurban ve Ramazan bayramları kesinlikle içindedir bence. Mesela 26 Ocak Dünya Gümrük Günü’ymüş... 365 günde bir olan bugün Hülya Hanım’ın ‘özel günler’ listesinde var mıdır ki? 22-28 Nisan Televizyon İzlememe Haftası ya da 31 Mayıs Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde “Motor” demeyecektir herhalde Avşar Kızı?
“Kızım Zehra’nın doğum gününde sette olmam” isteğinde yanlış bir şey göremiyorum. “Annem öldüğü gün sahneye çıktım” saçmalığından çok daha insani bence! Annenin öldüğün gün de sahneye çıkma be adam (kadın)! Sen bir gün sahne tozu yutmazsan tiyatro perdesi yıkılıp viran olmaz herhalde değil mi?..
EVİNİN SALONUNDA OYNAR HERHALDE
“Gece geç saatlere kadar sette kalmam” şartı bana biraz tuhaf geldi açıkçası. Hülya Hanım’ın ‘gecedış’ sahnelerini öğleden sonra saat 4’te falan mı çekmek gerekecek? E burada da yönetmenlik devreye giriyor ki bizde elini sallasan bu işin ‘ustası’na değiyor şükürler olsun ki!
Bir asgari ücretlinin 10 yılda kazanacağı parayı tek bir bölümde alan ve bunun için de ‘oynamayıp’ sadece ‘rol kesen’, ‘sanatçılarımızın’ ‘sanat’ için gece geç saatlere kadar uykusuz kalmasına elbette benim gönlüm de razı olmaz.
Bir de “Şehir dışında çekilecek dizi projesine sıcak bakmam” demiş ki ben bu şartlardan Hülya Hanım’ın ancak evinin salonunda çekilecek bir diziye “Evet” diyeceğini anlıyorum.
Ben böyle düşünüyorum ama yapım şirketi Avşar’ın bütün bu şartlarına “Tamam” demiş... Demek ki onlar Jane Austen’ın ‘Aşk ve Gurur’unun bir salonda çekilebileceğini düşünüyorlar: “Elizabeth divanın bir köşesinde taze fasulye ayıklarken Mr. Darcy, öbür köşede pijama atlet oturmuş derbi maçı izleyip hakeme küfrediyordur...”
Aşk var, gurur var üstüne bir de ayşekadın fasulye var... Ayıklamaydı, pişirmeydi derken bu sahneyi 1.5-2 saate yayarsan Hülya Avşar’ın dev oyunculuğuyla gelsin reytingler! The End...
