Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        UZUN bir süredir yazın geldiğini denize düşen karpuz kabuğundan değil, Çeşme’de ‘beach’in iskelesinde top sektiren, ayak voleybolu oynayan futbolcular ve Bodrum’dan gelen “Bilmemne beach’te lahmacun 40-50 lira” haberlerinden anlıyorum...

        Ve bu iki kriter geçen hafta itibarıyla gerçekleşti!

        Önce futbolcular sahilde top sektirdi, ardından da bayram boyunca sosyal medyada dolaşan bir mönüdeki yiyecek-içecek fiyatları ‘çeneleri yordu’!

        Bu yaz ‘beach’lerdeki fiyatlardan çok, yıllardır bu fiyatlara aynı şaşkınlıkla “Yuh” denilmesine şaşırdığımı fark ettim.

        Eminim, 40 liraya lahmacun, 60 liraya makarna yiyen adam da şezlongda güneşlenirken sosyal medyada “O fiyata lahmacun mu olur” diye hayret nidaları atanlara şaşırıyordur.

        Neyse bizim ‘beach’ esnafı Bodrum’da ve Çeşme’de “Ya zaten sezon çok kısa ancak 2 ay iş yapıyoruz” diyerek yerli yabancı ayırmadan herkesin önüne 56 liraya kuşbaşılı pide, 72 liraya yoğurtlu köfte koyarken, Belçika’nın şirinlik muskası ‘tatil beldesi’ Brugge’de esnaf turistlere karşı ‘hemşerilerini’ korumak için bir kampanya başlatmış.

        HEMŞERİYE YÜZDE 10 KIYAK

        Haberi Guardian’da okudum. ‘Kuzey’in Venedik’i denilen Brugge’de esnaf ‘meşhur patates kızartmalarını’ yerli halka turistlerden yüzde 10 daha ucuza satıyormuş.

        Gauthier Gevaert, ‘yerli’ye yüzde 10 indirimin hesap makbuzlarında da belirtildiğini söyleyip ekliyor: “Biz öyle büyük turizm geliri peşinde değiliz. Bu indirimle buraya her zaman gelen devamlı müşterilerimizle bir bağ kuruyoruz. İndirim için kimseye pasaport falan sormuyorum. Brugge aksanıyla konuşuyorsa benim için yerlidir, indirimi alır...”

        Turizmi canlandırmak için bilmem kaç bin yıllık, dünya mirası Efes Antik Kenti’nin turist eğlencesi için akşamları ‘aile gazinosuna’ döndürüldüğü bir ülkede Brugge’lülerin yaptığını anlamak bir parça zor tabii... Bizimkilerin yaptığına ‘açıkgözlük’ diyeceğim ama Bodrum’da beach işleten ‘popçu-esnaf’ Hadise “Fiyatlar çok pahalı” diyenlerin ağzına “Açıkgöz değiliz, o soyadımız” diyerek lahmacun küreğiyle vurmuş!

        TURİST KENTİ PAHALI YAPIYOR

        Fiyat politikaları yüzünden eleştirildiklerini söyleyen Gevaert ekliyor: “Genelde buradan olmayanlar şikâyet ediyor. Ben Brugge’lülere bu indirimi sadakatleri için yapıyorum. Buraya bir kereliğine gelen turistler kusura bakmasınlar!”

        Brugge’de Chez Vincent dükkânının sahibi, “Bir normal fiyatımız var bir de hemşerilerimiz ve öğrenciler için yüzde 10 indirimli fiyat....” diyor.

        Brugge Belediye Başkanı Renaat Landuyt da esnafın yerli halka yaptığı bu yüzde 10’luk indirimi savunuyor: “Şehrimize yılda 6 milyon turist geliyor. Bu da Brugge’ü pahalı bir şehir yapıyor. Esnafın hemşerilerine yaptığı bu küçük jestler çok güzel oluyor...”

        Hükümet yetkilileri de Brugge’de yapılanın yasalara uygun olduğunu belirtip, “Müşteri kuralların ne olduğunu, dine ve ırka dayalı bir ayrımcılık yapılmadığını bildiği sürece hiçbir sorun yok” diyor...

        10 LİRALIK MANTI 62 LİRA

        Martin McDonagh’ın muhteşem filmi ‘In Bruges’de patronları kendilerini arayana kadar Brugge’de vakit geçirmeleri gereken iki tetikçiden Ray adımını atar atamaz hiç ‘beach’i olmayan ve ‘bin yıldır hiç el değmemiş’ gibi yaşayıp giden bu ‘sıkıcı’ şehirden şikâyet etmeye başlar: “Bu kent bir b.k çukuru!”

        Ray’in mızmızlanmalarına isyan eden Ken bağırır: “Allah’ın belası trenden yeni indik. Önce bir kenti gezsek de yargılamayı sonraya bıraksak...”

        Yılda 6 milyon insanın görmeye gittiği Brugge belki sıkıcı bir şehir ama hiç olmazsa esnafı hemşerisine sahip çıkıyor... Bizim beach esnafı gibi hemşeri falan bakmayıp 10 liralık mantıya 62 lira fiyat daymıyorlar... İyi tatiller...

        Diğer Yazılar