Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CÜNEYT Çakır’ın başlama düdüğü ile birlikte Slaven Bilic’in hızlı, hücumu seven Başakşehir’in bu özelliğini sümen altı ederek tamamen kazanmaya endeksli bir dizilişi sahaya sürdüğünü gördük. Sezon başından beri oyun içi hariç 4-4-2’yi denemeyen Hırvat hocanın çift forvete dönmesinin en önemli nedeni eksiklikler olabilirdi. Ama kendisi de biliyordu ki bu maçta alacağı bir beraberlik bile tehlike çanlarının çalmasına neden olacaktı. Bu düşünce ile riskleri de kenara atan Bilic, ileriyi Demba Ba-Cenk’e teslim etti. Beşiktaş gibi bir takımın oynaması gereken sistem zaten buydu. Elde Ba’nın dışında Cenk ve Mustafa gibi önemli Türk santrforlar bulunmasına rağmen bugüne kadar neden hep tek hücumcü ile oynandı, bu da enteresan bir durum gerçekten. Ancak tabi ki hocanın eli kadroya değmeli. Derbiler veya Başakşehir gibi kontrayı seven ekiplere karşı daha temkinli olunmalı. Dün açıkçası Bilic’in şansı da yanındaydı. Gökhan, Veli ve Olcay gibi belkemiği oyuncuların olmamasıyla mecburen böyle bir 11 sahaya çıktı ama özellikle Sosa’nın kanat adamı olmayacağını, takımı da zor durumda bıraktığını Bilic herhalde anlamıştır. Sosa kumaşı belli ama fizik olarak henüz tam hazır olmayan bir isim. Hele bir de kanatta oynayınca sudan çıkmış balığa döndü. Sık sık sevdiği yer olan içeriye kayınca arkasındaki Serdar da zor durumda kaldı.

        Başakşehir’in ilk 45 dakikanın bitimine doğru Beşiktaş için hastalık olmaya başlayan yan toptan golü bulması, ikinci yarı Kartal’ın uyarılarla daha da üretken olmasını sağladı. Sosa gücünü daha da harcayıp, bütün imkanlarını seferber etti. Pozisyon kısırlığının yaşandığı anlarda Demba Ba, klasına yakışır enfes bir füze ile beraberliği sağlayınca ibre bu kez Beşiktaş’a döndü. Ba, Beşiktaş’ın yıllardır aradığı bir santrfor. Maçın kırılma anı bu güzel goldü. Eğer Beşiktaş’tan bu gol gelmeseydi; Başakşehir maçı kazanabilirdi. Demba Ba’nın hakkını verelim ama Kerim Frei’ı da es geçmeyelim. Maçın adamı desek abartmayız. Hakkı olmasına rağmen bazen kadroya bile girmedi. Küsmedi, çıktı dünkü gibi işini yaptı. Bilic de Kerim’e artık sırtını dönmemeli. Gökhan uğruna bu çocuk heba olmasın. Bu ikiliye oynadığı dakikaya kadar Oğuzhan’ı da şık adam eksilten çalımlarıyla dahil edebiliriz. Özellikle 9 kişi kaldıktan sonra Başakşehir son bölümde dalga dalga geldi. Bu anlarda beraberliğin gelmesi an meselesiydi. Ama yediği golde savunmayla beraber hatalı olan Cenk Gönen, bütün bu atakları bertaraf etti. Nedense bu heyecan fırtınası hep de Cenk’i buluyor. Bilic bir bakıma kumar da oynayarak bu önemli deplasmandan alnının akı ile çıktı. Rakiplerin kazandığı bir haftada Beşiktaş da geriye düşmedi. Ancak can sıkan bir nokta; arka arkaya üç haftada 4 kırmızı kart. Yönetim ve hoca birlikte oturup kolay görülen bu kartları sorgulamalı.

        Diğer Yazılar