Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        27 MART FİLMLERİ

        Hayalci bir halk otobüsü şoförünün sakarlıkları… “Güvercin Uçuverdi”, müzikleri, birkaç sahnesi ve yardımcı oyuncularıyla ilgi çekebilir. Ama prodüksiyon kalitesine bir sinema anlayışı da, yetenekli bir başrol oyuncusu da ekleyemiyor. Münferit hamlelerle, boş atışlarla yetiniyor. ‘Güvercin’ kağıt üstünde renkli, neşeli gözükse de en basit senaryo dokunuşlarına bile muhtaç olunca kanat çırpmakta zorlanıyor.

        Uçak pilotu olma hayalleri kuran bir otobüs şoförünün öyküsü... Aslında “Yusuf & Yusuf”ta (2014) Ersoy Güler yönetiminde benzer bir hikaye görmüştük. Dolmuşunu sürekli modifiye eden hız tutkunu bir şoförün başına gelen komik olaylar perdeye yansımıştı. Burada ise başka bir eylem planı var. “Güvercin Uçuverdi” (2015), Mirkelam, Barış Manço gibi isimlerin aşina olduğumuz şarkılarıyla bezenmiş bir komedi dünyasına açılıyor. Hem gökyüzünde hem toprak üzerinde yolculuk edebilen bir karakterin izini sürüyor.

        YAN KARAKTERLER DAHA BASKIN

        Yetenek Sizsiniz’den Kel Alaka’ya uzanan TV ünlüsü Atalay Demirci, iki dakikada yapıştırılmış gibi duran bir perukla sahne alıyor. Bir tarafta sevdiği kızı birine kaptıran karakterin çaresizliği mizaha dönüştürülüyor. Diğer tarafta ise başarısızlık, adaplı gözüken ‘slapstick komedi’ (fiziksel/kaba komedi) anlayışıyla yansıtılıyor. Halk otobüsü şoförünün, Hezarfen Ahmet Çelebi parodisi gibi gözüken Sensei Kamil’in (Ali Erkazan) söylediklerini yaptığını görüyoruz. Tüm bunlar otobüs ve uçak motifleriyle dolduruluyor.

        Zerrin Sümer-Salih Kalyon ikilisinin çocuğu olmak herkes ister. Ama onların tekdüzeliği projeyi de baltalıyor. Kalyon’un hep aynı rolü oynamayı sürdürürken filmin ‘peruk’ modasına ayak uydurması tutmuyor. Bu eylemi getiren Barış Manço göndermesi bile yamama duruyor. Demirci’nin ise ‘kaba komedi’ye uyum sağlayamaması şaşırtıcı. ‘Uçmak’ fiilinin çekimlerinin ve ‘kellik’ durumunun üzerine fazla gidilse de bir geri dönüş alınamıyor. Sanki sadece kimi zeki yan karakterler sahneye çıktığında ‘mizah’ saklandığı delikten çıkarılıyor. Senaryonun ana omurgayı inşa etmeden renkli detaylara geçtiği çok açık.

        ANTİPATİKLİĞİ BERTARAF EDECEK BİR EYLEM PLANI YOK

        Gökçe Özyol’un getirdiği kaliteli rekabet, çekingenliğini atabildiğinde Gökhan Yıkılkan’ın ağzı laf yapan halleri her şeyi bir süreliğine de olsa rayına sokabiliyor. Uskumru Hasan’ın (Şevket Çapkınoğlu) devreye girdiği denizaltı sahnesi de çok eğlenceli. Ama Digiflame’in o sahne için yaptığı efektler, fazlasıyla camp (bilinçli bayağılık estetiği) durunca, tabiri caizse ‘bir deniz müzesi akvaryumu’ yaratmakla kalıyor. Son bölümde tayyare sahnesine yapılan dijital eklemelerde ise sorun yok.

        Yüksel Güvercin, uçmak için eylemlerini bir bir sıralıyor. Maç 90 dakika diye sürekli süresi olduğunu ima ediyor. Ama 85 dakikada “Yusuf & Yusuf”un Hollywood kurgusunu benimserken aksiyona kayan özenli yapısının bir benzerini göremiyoruz. İlk kez görüntü yönetmenliği yapan Muharrem Tırmık sendeliyor, yerleştirdiği kamera açılarına kendi de inanmıyor. Kurgucu Emrullah Hekim ise prodüksiyon kalitesine eşlik edemiyor. Teknik ekip de “Güvercin Uçuverdi”yi uçuruma sürüklenmekten kurtaramıyor.

        Böylece antipatik bir komedi filmi ve ‘niye piyasada?’ dedirten güldürme özürlü bir komedi oyuncusu daha arz-ı endam ediyor. Filmin 2015’in ilk üç ayının yerli komedileri arasında “Çarşı Pazar” (2015) ve “İçimdeki Ses”in (2015) ardından üçüncü sıraya yerleşmesi ise züğürt tesellisi…

        FİLMİN NOTU: 2.7

        Künye:

        Güvercin Uçuverdi

        Yönetmen: Selami Genli, Onur Kocal

        Oyuncular: Atalay Demirci, Gökhan Yıkılkan, Ali Erkazan, Salih Kalyon, Zerrin Sümer, Ayşen Gruda, Gökçe Özyol

        Süre: 85 dk.

        Yapım yılı: 2015

        ‘MİNYONLAR’ İLE ‘E.T.’ KARIŞIMI

        “Karınca Z”, “Şrek”, “Köpekbalığı Hikayesi”, “Fareler Şehri”, “Canavarlar Yaratıklara Karşı” gibi bilgisayar animasyonlarıyla dikkat çekti DreamWorks Animation. Ama son 10 yılda sektörde adından söz ettirebilen özgün bir iş çıkarmakta zorlanıyor. “Evim” sanki ‘Çılgın Hırsız’ın her hareketinden yaratıcılık fışkıran ‘Minyonlar’ını kopyalamak isteyince ‘déjà vu’ hissi yaratan, sıradan bir uzaylı istilası komedisine dönüşüyor.

        ‘Yuva’sını arayan bir uzaylı, kulağa çok tanıdık geliyor. Aslında “Evim” (“Home”, 2015) bu ezberi yıkmak için fazla bir şey yapmıyor. En azından “Cesur Civciv” (“Chicken Little”, 2005) ve “Gezegen 51” (“Planet 51”, 2010) adlı ‘uzaylı istilası filmi’nin üzerine giden keyifli bilgisayar animasyonlarını düşünürsek… Burada yapılmak istenen ‘Oh’un dahil olduğu bir uzaylı ırk yaratmak…

        MİNYONLAR KOPYASI UZAYLI YARATIK TANIMI

        Jim Parsons’ın sadece sesiyle adeta yalayıp yuttuğu bu tipleme çok sempatik... Müziklerin ve karakterlerin katkısıyla yer yer eğlendiriyor. Ama nihayetinde bizi ‘Çılgın Hırsız’ (‘Despicable Me’) serisinde Illumination Entertainment’ın yarattığı ‘Minyonlar’ benzeri en basit bir ses çıkararak dahi güldüren yaratımlarla yüzleştiriyor. Yerden bitme yaratıkların bir benzeri burada tutmuyor. Üstelik farklı konuşma şekli bir yana onlar kadar sempatik de değil bu güruh. ‘Boov’ ırkı, renk değiştirme kıvraklığı, gözlüksüzlüğü ve ayak adediyle bir heyecan uyandırmıyor.

        “Karınca Z”nin (“Antz”, 1998) ortak yönetmeni Tim Johnson, dördüncü eserinde ilk kez yalnız başına çalışmış. Bu yeni görevine ısınmak için fazla bir şey yapmıyor. “Çılgın Marslılar”ın (“Mars Attacks!”, 1996) gerisinde bir uzaylı istilası komedisi canlanıyor. “Kurtuluş Günü”ne (“Independence Day”, 1996) yapılan göndermeler şuursuz duruyor…

        DOSTLUĞUN PLANLISI OLUR MU?

        Obama sonrası döneme ayak uyduran Oh inadına siyahi kadınlarla dostluk kurma arzusunda. Anne kucağı arıyor. Yeni bir ‘E.T.’ olmak için kolları sıvamak samimi mi? Ismarlama aile bağları, planlı dostluk ve anlamsız duygusallık çok bayat duruyor açıkçası. Yapımcıların herkese ‘kucaklama’ emri verdiği belli oluyor. Çocukları ilgilendiren seyir sürecini kısa film eğlencesinin, skeçlerin kalıcığının ötesine taşımak bu sayede zorlaşıyor.

        DreamWorks Animation, kan kaybeden bir şirket olarak teknik açıdan sorunsuz bir çalışmaya imza atıyor görünürde. Ama bu “Evimiz”in ‘olmamış’ ya da ‘klişe’ durmasını engellemiyor. İnsan modellemelerindeki ‘yuvarlak burun ekolü’ halen düzelememiş örneğin…

        FİLMİN NOTU: 4.2

        Künye:

        Evim (Home)

        Yönetmen: Tim Johnson

        Süre: 94 dk.

        Yapım yılı: 2015

        İKİ CAMBAZ BİR İPTE OYNAMAZ

        “İçimdeki İnsan”, Dostoyevski ve Kafka’nın edebi dünyası ile Yeşilçam geleneğini iç içe geçirerek iki cambaz bir ipte oynamaz atasözünü haklı çıkarıyor. Kaos yaratma eylemi ucuzluğa yol açıp filmi ruhsuzluk uçurumuna sürüklüyor. Aydın Sayman, üçüncü perde sınavında da yanında çalıştığı yönetmenlerin görsel boyutsuzluğu alışkanlık haline getiren anlayışlarının kurbanı oluyor.

        Oyunculuk konusunda dev bir kadroyu bir araya getirmek kolay değil. Ancak rejisör koltuğunda Yeşilçam kolaycılığından medet uman bir isim olunca bu durum ‘açmaz’a dönüşebilir. Aydın Sayman, 80’lerde start verdiği kariyerinde 2000’lerde hiç iyi sınavlar vermedi. “Sır Çocukları” (2002), “Janjan” (2006) ile “Miras”ın (2008) ardından bir filmde daha hassasiyetin yedinci sanatın önüne geçtiğini görüyoruz.

        OYUNCULARIN ÇABASI YETERLİ Mİ?

        Açıkçası bunların sığlığını, görsel boyutsuzluğunu düşününce “İçimdeki İnsan”, ‘inatla bir şeyler deniyor’ izlenimi bırakıyor. En azından kurgusuyla seyirciyle uzlaşıyor. Bir dil oturma çabasına dikkat kesilmemizi sağlıyor. Ama sinemaskop oranı Sayman’a ağır gelmiş öncelikle. Eyüp Boz’un seviyeyi düşüren işlerde devam etmesi de, beyazı gözümüze sokan renk paletini inandırıcı değil, aceleci kılıyor.

        “İçimdeki İnsan”, Nuri’nin, sıradan bir memurun yaşamına giriyor. Bunu yaparken de aslında onun yavaş yavaş psikolojik bir dar boğaza sürüklenmesini ele alıyor. ‘Raskolnikov’ kıvamında bir karakter canlanıyor. Açıkçası bir kurgu hamlesi, bir enerji getirme gayreti var. Bu çaba hissediliyor. Ama Vedat Erincin’in, Füsun Demirel’in, Macit Koper’in çabası genele yayılamıyor.

        SENARYODA EMEK, MÜZİKLERDE BOYUTSUZLUK

        Can Atilla’nın gaza bazıp dramayı baltalayan müzikleri bir yana, kurgu da çok başarısız. Suavi Eren’in dizi piyasasından çıkıp öylesine girmiş izlenimi yaratan yazar tiplemesi niye yerleştirilmiş kimse anlamıyor. Diğer oyuncular abartılı makyajla kendilerini paralıyor. Tekin Barak’ın montajı kötü kurgulama rekoru kırıyor.

        Bir süre atmosferi, gizemiyle idare eden “İçimdeki İnsan”, ‘fareyi öldürme’yi İrfan Yalçın’ın romanıyla doldurmak isteyince tuhaf anlarla karşılaşıyor. Camp flashback sahnesi, kutsal yuvayı yıkan ev sahneleri ve çiğ makyajla ayakta durmaya çalışan yan karakterler her şeye zarar verebiliyor. Sadece senaryo açısından bir emek var.

        BECERİKSİZLİĞİN ADRESİ

        Onun ve Vedat Erincin’in çabası filmi kurtaramıyor. Yeşilçam gibi boyutsuz bir geleneğin, Dostoyevski, Kafka gibi deneyimli edebiyatçıların ekolleriyle buluşması ‘yok artık!’ dedirtiyor. Kafka’nın ‘Metamorfoz’u ile Dostoyevski’nin ‘Suç ve Ceza’sı ya da ‘Budala’sı bu kalıba sokulunca ruhsuz duruyor.

        Sayman bu uyumsuzluğun kurbanı olmuş. Olabilecek en ucuz görsel zihinle, olabilecek en derin edebi metni çakıştırmak filmin haleti ruhiyesinin tuhaflığını ortaya koyuyor. Buradan çıkan olağandışı durum, sevenler için ne ifade eder bilinmez, ama genelgeçer kurallarla ‘beceriksizlik’ anlamına geliyor. “İçimdeki İnsan”, kelimenin tam anlamıyla garip bir film.

        FİLMİN NOTU: 3.5

        Künye:

        İçimdeki İnsan

        Yönetmen: Aydın Sayman

        Oyuncular: Vedat Erincin, Suavi Eren, Menderes Samancılar, Füsun Demirel, Rıza Sönmez, Macit Koper, Ahmet Yaşar

        Süre: 102 dk.

        Yapım yılı: 2014

        ‘GERONIMO’YU DÜN YAZMIŞTIM

        Fransa'da Vahşi Batı kanunlarını arayışa çıkan "Geronimo", "Johnny Guitar"ı ülkede yaşayan azınlıkların arasında canlandırıyor. Şehirde geçen bir kenar mahalle western'ine dönüşürken, leziz dans koreografileri, enerjik kurgusu ve haydut motifine yaklaşımıyla farkını belli ediyor. Elbette iki İbrahim Tatlıses şarkısı içeren işitsel yapının eşliğinde Türk halkının gelenek ve göreneklerine bakış da bizi ilgilendiriyor.

        Tony Gatlif’in uzun zamandır çektiği en ufuk açıcı film “Geronimo”yla ilgili dün çıkan yazım için tıklayın:

        FİLMİN NOTU: 6.7

        Künye:

        Geronimo

        Yönetmen: Tony Gatlif

        Oyuncular: Céline Sallette, Rachid Yus, David Murgia, Vincent Heneine

        Süre: 107 dk.

        Yapım yılı: 2014

        KEREM AKÇA’NIN VİZYON FİLMLERİ İÇİN YILDIZ TABLOSU

        8 Saniye: 4

        Ali Kundilli: 1.6

        Asabiyim Ben (Relatos Salvajes): 5.5

        Aşk Sana Benzer: 3.2

        Bana Adını Sor: 5.3

        Bana Masal Anlatma: 2.3

        Bay Turner (Mr. Turner): 5.2

        Beni Sen Anlat: 1.9

        Bir Varmış Bir Yokmuş: 5.2

        Birdman: 5.9

        Boyun Eğmez (Unbroken): 3.5

        Büyük Gözler (Big Eyes): 5.4

        Chappie: 6.5

        Çarşı Pazar: 4

        Çekmeceler: 6

        Çekmeköy Underground: 4

        Fokus (Focus): 5.6

        Foxcatcher Takımı (Foxcatcher): 6.3

        Grinin Elli Tonu (Fifty Shades of Grey): 5.7

        Havana’ya Dönüş (Retour à Ithaque): 3

        Hayatın Kendisi (Life Itself): 6.5

        Her Şeyin Teorisi (The Theory of Everything): 3.9

        İçimdeki Ses: 3.3

        İkinci Bir Şans (En Chance Til): 5.3

        Jüpiter Yükseliyor (Jupiter Ascending): 4

        Keskin Nişancı (American Sniper): 3.5

        Kingsman: Gizli Servis (Kingsman: The Secret Service): 7.6

        Köstebekgiller: Perili Orman: 1.9

        Kuralsız (Insurgent): 5.5

        Lazarus Etkisi (Lazarus Effect): 3.8

        Leviathan (Leviafan): 6.5

        Manda Yuvası: 2.7

        Mandıra Filozofu: İstanbul: 2.5

        Mommy: 7.5

        Mucize: 5.6

        Netekim Karakolu: 1

        Özgürlük Yürüyüşü (Selma): 4.2

        Pasolini: 3.7

        Prenses Kaguya Masalı (Kaguya Hime No Monogatari): 7.8

        Selam: Bahara Yolculuk: 1.9

        Seni Seviyorum Rio: 4

        Sihirli Orman (Into the Woods): 6.5

        Sindirella (Cinderella): 2.5

        Son Mektup: 3.5

        SüngerBob Kare Pantolon: 3.2

        The Gunman: 5

        The Imitation Game: 5.3

        Timbuktu: 3.9

        Turist (Force Majeure): 7.3

        Unutma Beni (Still Alice): 5.2

        Yedinci Oğul (Seventh Son): 3.5

        Whiplash: 4.9

        Yaban (Wild): 5.3

        Yapışık Kardeşler: 1.5

        Yav He He: 0.6

        Yeni Dünya: 2.2

        Not: Yıldızlar, 10 üzerinden verilmektedir.

        Diğer Yazılar