Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kerem Akça merakla beklenen “Manchester by the Sea”yi Kanada prömiyerinde izleyip yazdı…

        Massachusetts’teki gerçek bir beldede geçen mesafeli ve modern bir yas filmi… Kenneth Lonergan, “Margaret”tan sonra bir kez daha Avrupa modern sinemasının kalemi bir işe imza atıyor “Manchester by the Sea”de. Film, iyi yazılmış diyaloglar ve karakterler barındırırken, sinema diline ve mekana da kafa yoruyor. Bizde Şubat’ta vizyona girmesi planlanan “Manchester by the Sea”yi Matt Damon, Casey Affleck, Michelle Williams, Lucas Hedges ve Kenneth Lonergan’ın katıldığı 41. Toronto Ulusalararası Film Festivali’nde yapılan Kanada prömiyerinde izledim.

        Yazdığı senaryolarda falso bulamayacağınız Kenneth Lonergan, en azından iyi bir metin yazarıdır. 2000’de “You Can Count on Me” ile yönetmenliğe adım atsa da orada ‘ikili planlar’ın ötesine geçemeyen, oyunculara bel bağlayan bir reji vardı. Ama “Margaret” (2011) onun sınıf atlamasını sağlarken, bir kazanın soyut sonuçlarını inceleyen ‘Antonioni usulü New York’ gözlemiyle dikkat çekiyordu.

        İYİ YAZILMIŞ KARAKTERLER GALERİSİ

        Onun yalnızlığı, yabancılaşmayı ve acıyı tasvir etme şekli Avrupa modern sineması gibiydi. Bu sefer de yükselttiği o çıtanın altında eziliyor biraz Lonergan. ‘Yas filmi’ olarak anılabilecek “Manchester by the Sea”, filme ismini veren sahil beldesine ağabeyini gömmeye gelen kardeşin öyküsünü anlatıyor. Onun yeğeniyle insani bir ilişki kurması, diğer aile bireyleri derken aslında bir ‘işlevsiz karakterler galerisi’ oluşuyor.

        Hedges, Williams, Chandler bunlara can veren isimler. Lonergan dingin sinemasının üzerine piyano tuşlarından, klasik şarkılar ve popüler ezgilerden beslenen yarı eklektik bir beste de eklemiş. Bunun ötesinde “Okul Çıkışı” (“Afterschool”, 2008) ile sinemaya bomba gibi giren görüntü yönetmeni Jody Lee Lipes da kendi kurallarını koyan bir görsel yapıya alan açıyor.

        İLETİŞİM KURMASI ZOR İNSANLARLA ARAYI AÇIYOR

        Lonergan, ondan sabit açılar istemiş, genel planlarda arkada kalan karakterlere tanıklık edebiliyoruz. Ama yer yer ikili planlar ve açı-karşı açı tekniği olanca dinginliği ile yansıtılıyor. Derin odak da tercih ediliyor. Asla hızlanan bir kurgu görmüyoruz, aksine kafa boşluklarıyla da bir yasın içyüzüne tanıklık ediyoruz. Araya giren öldürücü flashbackler ise bir kurgu dehasıyla ‘ruhsal analiz’in altını dolduruyor.

        Aslında Casey Affleck’in tiplemesi entelektüel sınıfa ait ama bu bölgeye gelmesiyle bir ‘balıkçı’ya benziyor, değişim geçiriyor. Sanki mekan kullanımı Rossellini’nin “Stromboli”si (1950) misali sıkışan, yabancılaşan bir bireyin resmini çiziyor. Onun dilini konuşmayan yöre insanlarıyla yasa adapte etmek kolay olmuyor. Ama sanki işlevsiz bir ailenin sıkışmışlığı üzerinden yarı gerçekçi-yarı yabancılaştırıcı bir üslup var.

        MELODRAMA KAYMASA DA MİZAHI KALDIRAMIYOR

        “Manchester by the Sea”, yası, ölümü asla melodrama malzeme etmiyor. Aksine her şeye mesafeli durarak duyguları sömürmüyor. Casey Affleck’in deadpan komediye (poker surat komedisi) yatkın yüz ifadesi de yeni bir Bill Murray getiriyor. Ama mizahın ‘dramedi’nin içinde oturaklı durduğu söylenemez. Film komediye kaydığı anlarda bunu hakkıyla yapmıyor. Lonergan’ın kalemine mizah yakışmıyor.

        Açıkçası aile hikayesinin içinde farklı iniş çıkışlar var. Eski aileye/semtine dönen bir karakterin, yas acısı çekmesi, bir yandan da yeğeniyle geç kalan bağ kurması, umut yüklü finalle de aslında doğanın iyi kullanılmasını sağlıyor. Ama Antonioni ekolünden sınırları zorlayabilen “Margaret” kadar güçlü ve iddialı bir yabancılaşma, gizem yok burada. O filmin yıllar boyu yılan hikayesine dönüşmesi sanki yönetmenin inadını biraz baltalamış.

        YÖRESİ VE YASA YAKLAŞIMIYLA HATIRLANACAK

        Aksine bir sosyal gerçekçi yönetmenin görünce sevebileceği karakter tanımları canlanıyor. Michelle Williams’ın ilginç hareketler ve aksanla fark yaratması bir yana, müzik-mekan eşleşmesinde de entelektüel dokunuş iz bırakıyor.

        “Manchester by the Sea”, yöresi ve yasa yaklaşımıyla akılda kalacak bir bağımsız sinema ürünü. ‘Manchester by the Sea’ bilmediğimiz, ama görünce içine girmek istediğimiz bir terapi mekanı. Ama daha ziyade insani tarafıyla açığa çıkıyor.

        FİLMİN NOTU: 6.3

        Künye:

        Manchester by the Sea

        Yönetmen: Kenneth Lonergan

        Oyuncular: Casey Affleck, Michelle Williams, Lucas Hedges, Kyle Chandler

        Süre: 138 dk.

        Yapım yılı: 2016

        Diğer Yazılar