Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2000’lerin başında “Hedwig ve Kızgın Çıkıntısı” ile müzikali yeniledikten sonra kendine özel bir kitle edinen John Cameron Mitchell, üçüncü eserinde en rahat izlenir, ciddi ve düz akan yapıtıyla dikiliyor karşımıza. Yapıtın 35. Toronto Film Festivali kapsamında yapılan dünya prömiyerine yönetmenin yanı sıra başrol oyuncularından Nicole Kidman ve Aaron Eckhart da katıldı. “Rabbit Hole”, banliyöde yaşayan bir çiftin çocuklarını kaybetmeleriyle birlikte içine girdikleri psikolojik yolculuğu anlatan, en kısa tanımıyla bir ‘geçmişe ağıt dramı’. Bu sebeple de 50’lerinin sonunun ve 60’ların Tennessee Williams uyarlaması banliyö yaşamı filmlerine götürüyor bizi eski model yapısıyla. Yine de Nicole Kidman’ın oyunculuk becerisiyle bir derece izlenilir hale geldiği itiraf edilebilir.

        Aslında 2000’lerin sinemasına bakış attığımızda herhalde alt kültürlerle ilgili filmler çeken yönetmenler denince aklımıza kimliğinin de katkısıyla John Cameron Mitchell bir şekilde gelecektir. Öyle ki ilk filmi “Hedwig ve Kızgın Çıkıntısı” (“Hedwig and the Angry Inch”, 2001) ile postmodern müzikal alanının veliahtlarından biri olmasının yanında transeksüel bir karakterin izini sürmesiyle de kendine özel bir kitle edinmeyi başardı.

        İsminin hakkını vermiyor

        2006’da Cannes Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan “Shortbus” ise bir ‘softcore porno’ olarak cinselliğin çeşitli yönlerini çok karakterli bir iskeletle ve hafif kitsch (bayağılık estetiği) bir görsel dünya ile ele alıyordu. Film, seksist olduğu veya doğru noktalara parmak bastığı konusunda bir fikir ayrılığına yol açarak yönetmenin ‘tek filmde kaldı o artık’ görüşüyle yüzleşmesini sağladı.

        Takvimlerimiz 2010’u gösterdiğinde ise yönetmen “Rabbit Hole” yani ‘tavşak deliği’ olarak Türkçeleştirilebilecek isme sahip bir eserle çıkageliyor. Aslında isminin hakkını, filmin içindeki aynı adlı çizgi romanı bir kenara koyarsak verebilen bir yapıt değil karşımızdaki.

        Öyle ki burada direk Alis Harikalar Diyarında gibi masalsı hikayeler geliyor aklımıza. Ama aksine banliyö yaşamı filmlerinin sıradan, dramatik ve ciddi bir versiyonunu sunuyor “Rabbit Hole”. Fakat bu da bozucu bir noktadan ziyade ‘kendi çapında takılma’ şeklinde seyrediyor. Bunu yaparken ulaştığı nokta için herhangi bir anlamda ‘fark yaratan’ yorumunu yapma şansımız da yok.

        50 yıl öncesinin Tennesse Williams uyarlamalarını hatırlatıyor

        Zira Mitchell, özüne bir tiyatro eserini yerleştirmesi münasebetiyle Nicole Kidman ile Aaron Eckhart’ın canlandırdığı karı-koca tiplemelerinin tek bir olayla darmadağın olan psikolojik yolculuklarını anlatmaya çalışıyor. Bunu yaparken de diyaloglar ve oyunculuklar önplana çıkıyor. Ancak böyle olunca daha çok 50’lerin sonunda ve 60’larda gördüğümüz banliyö merkezli ve genelde Tennessee Williams oyunlarının uyarlamaları olan üst-orta sınıf evli çift hikayelerinin birinin içine giriyor ister istemez.

        “Kim Korkar Hain Kurttan?” (“Who’s Affraid of Virginia Woolf?”, 1966), “Kızgın Damdaki kedi” (“The Cat on a Hot Tin Roof”, 1958) gibi başarılı örneklerini gördüğümüz bu alana dahil olmuşken –ki 2008’de izlediğimiz “Hayallerin Peşinde” (“Revolutionary Road”) de bu konsepti uyguluyordu-, Kidman’ın da kıyafetinden portreleme gücüne kadar Elizabeth Taylor’ın o filmlerdeki dengeli oyunculuğunu benimsediği söylenebilir. Bu konuda da açılış karesinde bahçivanlık yapışından eşiyle kavgalarına ve nice aksi tavra kadar korkutucu ve tedirgin edici havayı izleyiciye geçirdiği söylenebilir.

        Banliyö yaşamı filmlerinin yenilendiğini umursamıyor

        Ancak Mitchell’in eseri; 1999’da “Amerikan Güzeli” (“Amerikan Güzeli”) ile yenilenip absürd komedi alanına tiyatro arka planlı olarak taşınarak yeni film modeliyle dikkat çeken banliyö yaşamı meselesinin bu yönünden ziyade nostaljik tarafıyla incelenmesi gerektiğini düşünmüş. Bunun sonucunda da katıksız, kimi zaman ürkütücü ama eski model bir dramla yüzleşiyoruz. Oğullarını kaybeden bir karı-kocanın yan karakterlerle, aileyle ve doğayla kapışmasını ele alıyor özünde.

        Araya çocuğu ezen genç çocuk ‘Rabbit hole’ adlı çizgi romanın yaratıcısı konumunda dahil olurken –ki bu sadece ‘ne yetenekli çocuk be!’ yorumlarına yol açabiliyor- yasak ilişkine girip girmeme sorunsalı ve samimi aile diyalogları da mevcutlar dahilinde. Aslında 1.85:1 oranında (geniş ekran formatı) HD’nin (yüksek çözünülürlüklü yeni dijital kamera çeşidi) pastel renk dokusunu yakalamasıyla bir mükemmellik salgılanıyor. Hatta üç boyutlu bir skala sunulduğu dahi söylenebilir. Ancak Mitchell’in burada uyguladığı şey, temelleri tamamen 50 yıl öncesine dayanan bir film modeli.

        Yönetmenin en rahat izlenir filmi

        Bu sebeple de “Rabbit Hole”, “Hedwig ve Kızgın Çıkıntısı”nın yönetmenin kariyerindeki tek atımlık kurşunu olduğunu bir kez daha hatırlatırken hayranları için hayal kırıklığı anlamına geliyor. Zira onun sinemaya ‘alternatif’ bakışından herhangi bir iz taşımazken, benim için de seksist olduğunu düşündüğüm “Shortbus”tan sonra bir sürprize dönüşmüyor bu başarısızlık. Öyle ki hala tek başyapıtla idare etme modunda kendisi…

        Ancak yönetmenin en rahat izlenir filmi olarak, zaman zaman mizah dokusu aşılayarak ve oyunculuklarıyla dikkat çekerek ciddi izleyicileri tatmin edecek bir ‘ödül sezonu’ filmine dönüşmesi yüksek bir ihtimal. Bu paketin de birinci sırasında Kidman geliyor. Zira senaryonun özü çok basit bir olay örgüsü izliyor, yönetmenlik ise teatrale yakın seyrediyor.

        Künye:

        Rabbit Hole

        Yönetmen: John Cameron Mitchell

        Oyuncular: Nicole Kidman, Aaron Eckhart, Sandra Oh, Dianne Wiest, Tammy Blanchard

        Süre: 92 dk.

        Yapım yılı: 2010

        keremakca@haberturk.com

        Diğer Yazılar