Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yedi senedir ‘En İyi Film Oscar’ı’nı çıkaran festival olarak bilinen Toronto Film Festivali, 4-14 Eylül tarihleri arasında düzenlenen 39. versiyonunda da bu konuda iddialı. Etkinliğin ilk altı gününde “Foxcatcher” ve “The Imitation Game” zafer için adımlar attı. Bu kategoride de başa güreşen, Venedik-Telluride çıkışlı “Birdman”in ‘En İyi Yönetmen’de önde olduğu söylenebilir. ‘En İyi Kadın Oyuncu’da Amy Adams net favori gibi dururken, onunla rekabete ilk aşamada Toronto’dan Reese Witherspoon ve Jessica Chastain girdi. ‘En İyi Erkek Oyuncu’da ise Steve Carell ağırlığını hissettirirken, buradan Benedict Cumberbatch ve Eddie Redmayne’le kapışacak. ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’da J.K. Simmons ve Mark Ruffalo, ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’da festivalde boy göstermeyen Patricia Arquette ve Laura Dern önde. “Foxcatcher”a “The Imitation Game”in aday olarak eşlik etmesi beklenirken, istatistiklere göre olası gözüken üçüncü ‘En İyi Film’ adayı “The Theory of Everything” veya “Yaban” olacak. 15 Ocak’ta 87. Oscar adaylarının açıklanmasına kadar güncelleyeceğim ana kategorilerdeki aday tahminlerime aşağıdan ulaşabilirsiniz.

        Ve geldi çattı, merakla beklenen Toronto’nun Oscar yarışını tayin etme döneminin kalbindeyiz… 4 Eylül’de start alan etkinlikte bu yıl da 2006-2014 arasında dokuzda sekizlik, 2008’den bu yana yedide yedilik ‘En İyi Film’i tutturma istatistiği devam edecek mi? sorusu kulislerde konuşuluyor. Ama artık Ağustos’un son günlerine kurulan Telluride (sürpriz ön gösterim) ile Toronto’da (uluslararası prömiyer) üst üste gösterilme daha bir popüler hale geldi. En azından Akademi üyeleri için…

        ‘EN İYİ YÖNETMEN’ ÖDÜLÜ INARRITU’YA GİDEBİLİR

        Bu sene Toronto bu iddiasını sürdürmek için, reddettiği Fox Searchlight’ın “Birdman”inin çıkışını engelleyebilecek mi? Aslında bu konuda adımlar atmamasına karşın Venedik’in yarışmasına girmek başlı başına bir dezavantaj. Altın Aslan, eskilerde sanat sinemasının ödüllendirildiği bir platformken, 10 senedir Amerikan bağımsız sineması için de bir ‘kendini ispatlama’ yerine dönüştü. Bu süreçte orada yarışan sadece “Brokeback Dağı” (“Brokeback Mountain”, 2005) ve “Ölümcül Tuzak” (“The Hurt Locker”, 2008), ‘En İyi Yönetmen’ ve ‘En İyi Film’ ödülü görebildi. Bunlardan ilkinin ‘Altın Aslan’ galibi olarak geldiği Akademi Ödülleri’nde son dakikada zaferi kaçırmasını herkes hatırlar. Venedik adı genelde bir negatif etki yaratıyor.

        Ama Altın Aslan yarışmasında ödül almamak, “Milyoner” (“Slumdog Millionaire”, 2008) ve “12 Yıllık Esaret”in (“12 Years a Slave”, 2013) mucidi Fox Searchlight’ın atını ‘En İyi Yönetmen’ kategorisine koşullandırıyor. O dalda artık tecrübelenen Iñárritu’nun övgü dolu sözlerle bahsedilen ve ‘tek çekim’e alan açan ‘büyücülük’ünün mükafatını almasını sağlayabilir. Telluride gibi Oscar canavarı bir festivalde Ağustos sonunda gösterilmek de bu yorumun altını dolduruyor.

        Meksikalı yönetmene bana kalırsa süreç içindeki Christopher Nolan ve Paul Thomas Anderson’ın olası rekabetini bir kenara bırakınca bu aşamada Toronto’dan geçen “Foxcatcher”a kafa tutmaya çalışıyor. Sony Pictures Classics’in geçen sene burada gösterilecekken Kasım-Aralık’a programlanan, sonrasında “12 Yıllık Esaret”in (“12 Years a Slave”, 2013) zaferinin çok önceden açığa çıkmasıyla geri çekilen film, neler yapacak?

        “FOXCATCHER”, PLANLI VE SESSİZ SEDASIZ GİDİYOR

        Cannes’da prömiyer, Telluride’de Amerika prömiyeri, Toronto’da Kanada prömiyeri ve New York’ta New York prömiyeri, “Artist”inkine (“The Artist”, 2011) benzer bir konum getiriyor. Zira yazının başında sözünü ettiğimiz dokuz yıldaki sekiz zaferden ikisi Cannes çıkışlı filmlere gitmişti. Ama bunlardan “İhtiyarlara Yer Yok” (“No County For Old Men”, 2007) da “Artist” de Altın Palmiye yarışından sıfır ödülle dönerek bu ivmeyi lehine çevirmişti.

        Öte yandan son 20 yılda sadece “Fargo” (1996), Cannes’da ‘En İyi Yönetmen’ ödülü alıp Oscar’a aday olduktan sonra Akademi Ödülleri’nden ‘En İyi Özgün Senaryo’ ve ‘En İyi Kadın Oyuncu’ heykelcikleriyle, yani ‘ana dal ödülleri’ ile döndü. Aynı konumdaki David Lynch, Julian Schnabel ve Alejandro Gonzalez Iñárritu de aday olmakla kalmıştı. “Foxcatcher”, ‘yönetmen’ ödülüne sinir olunması sebebiyle başını en üst noktaya dikip bu ikinci kategoriyi boş verdi sanki.

        “THE IMITATION GAME” VE “THE THEORY OF EVERYTHING”

        ‘En İyi Film’ dalında bana kalırsa gıcık olunan Venedik yarışması, “Birdman”i ‘En İyi Yönetmen’e itecek. En üst kategoride fısıltı gazetesini ve festival lobisini iyi ayarlayan bir film zafere ulaşacak. Toronto’dan bu konuda ‘Telluride-Toronto’ dublesi yapan Weinstein’ın atı “The Imitation Game” ve bir senedir adıyla alışkanlık yaratan Sony Pictures Classics’in güreş filmi “Foxcatcher” öne çıkıyor. Seyirci ödülü belirleyici olacak. Zira bu ödülde ilk ikiye girenlerden biri Oscar zaferine uzanıyor genelde… “The Imitation Game”, bu konuda ortam yokluyor.

        Fox Searchlight’ın, Sony Pictures Classics ve TWC ile girdiği yarışa, Kasım-Aralık vizyonunda da Paramount (“Yıldızlararası”, “Selma”), Warner Bros. (“Inherent Vice”) ve Universal da (“Trash”, “Unbroken”) dahil olacaktır. Fincher’ın “Kayıp Kız”ı (“Gone Girl”) New York Film Festivali açılışı gibi kilit bir pozisyona sahip. Clint Eastwood’un “American Sniper”ı tam bir muammayken, Richard Linklater’ın eleştiri ortalaması ‘% 100’ü bulan, Sundance ve Berlin çıkışlı “Boyhood”unun tecrübeli bir şirketi olmaması ayrı bir püf noktası. Zira senenin ilk yarısında oklar bu eserin üzerine dönmüştü.

        Toronto’nun ilk altı günlük diliminde bir başka sevilen dala, ‘otobiyografik yol filmi’ne tutunan, şirketi becerikli, yönetmeni sevilen “Yaban” da Telluride-Toronto dublesinin avantajına tutunarak ‘En İyi Film’ adaylığı için ortam yokladı. Burada dünya prömiyeri yapan Stephen Hawking biyografisi “The Theory of Everything” ise herkesi gözyaşlarına boğarak hiç fena bir giriş yapmadı. En İyi Yönetmen adaylığı sürpriz olsa da ‘En İyi Film’ dalına 9. 10. sıradan girmesi şaşırtmaz. Bu net Oscar projesinin, alanda uzman Focus Features’ın elinde olması unutulmamalı.

        ‘EN İYİ ERKEK OYUNCU’DA ÇEKİŞME TORONTO’DA HIZLANDI

        Ama esasen bu film erkek oyuncu kategorisinde ilk beş kovalıyor. Eddie Redmayne’in bütün vücut hatlarıyla kavrama becerisi gösterdiği, ALS hastalığına yakalanan kuramsal fizikçi, sapına kadar fiziksel dönüşümden besleniyor. Böylece Steve Carell’ın John Du Pont adlı zalim, nevrotik ve zengin güreş koçu tiplemesinin, yine ‘makyaj’la, burnu yenileyerek, yüz şekliyle oynayarak ve yürüyüş değiştirerek desteklendiği taktik bir temsil daha buluyor.

        Öte yandan Benedict Cumberbatch’in “The Imitation Game”deki kod kıran, yapay zeka uzmanı Alain Turing’ini de azımsamamak lazım. Aynen “Birdman”in Michael Keaton’ı, “Unbroken”ın Jack O’Connell’ı, “Yıldızlararası”nın Matthew McConaughey’si, “Inherent Vice”ın Joaquin Phoenix’i, Cannes’dan ödüllü Timothy Spall, “Selma”nın David Ayelowo’su ve “Macbeth” vizyona girerse yıkıp geçecek gibi gözüken Michael Fassbender eklenebilir.

        ‘EN İYİ KADIN OYUNCU’ EN BANKO DAL

        ‘En İyi Kadın Oyuncu’da geçen haftaki yazımda da bahsettiğim gibi Amy Adams çoktan aldı başına gitti. Ama Reese Witherspoon’un ahlaki bir terapiden geçtiği yol filmi “Yaban”daki sevilebilecek performansı Toronto kaynağının en önemli girişi.

        Geçen seneden gelen Jessica Chastain ise “The Disappearance of Eleanor Rigby” ile iddiasına “Miss Julie”yi (2014) de ekledi. Ki o filmin ABD sahibi yok… “The Theory of Everything”le henüz yeniyetme oyuncu Felicity Jones da diğer bahsedilen isimlerden, ama ben şans vermiyorum.

        YARDIMCI OYUNCU KATEGORİLERİNDE YARIŞ BAŞLADI

        ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’da, “Yaban”da Witherspoon’un annesini calandıran ve flashback kısımlarında ortaya çıktığı her sahneye farklı bir yorum katan Laura Dern en önde olan isim. Ama “Boyhood”un Patricia Arquette ile “Birdman”in Emma Stone’u da bu kategoride Toronto dışından söz edilenler. Dern’ün yanına “The Imitation Game”de çok beğenilen Keira Knightley ve “Foxcatcher”ın yaşlı annesi Vanessa Redgrave de eklenebilir. “Rosewater”ın Shohreh Agdashloo’su ise bir başka konuşulan isim. Bunlara ek olarak Anna Kendrick (“Into The Woods”) ve Jessica Chastain’ın (“A Most Violent Year”) Aralık’ta izleyeceğimiz performansları bekleniyor.

        ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’da Mark Ruffalo ile J.K. Simmons baskın. Bence J.K. Simmons yaşının ve kendisine duyulan saygıdan beslenip, “Whiplash”teki gıcık müzik öğretmeni karakterinden ekmek yiyecektir. “Hakim” ile Robert Duvall’ın yanı sıra “Birdman”den Edward Norton da bu dalda öne çıkarılıyor. Hatta şimdiden onun kazanacağını iddia edenlerin sayısı az değil. Albert Brooks (“A Most Violent Year”), Tom Wilkinson (“Selma”) ve Josh Brolin’in (“Inherent Vice”) filmlerinin yarışa girmesi bu kategorideki dengeleri değiştirebilir.

        BİRÇOK SORU CEVABINI ARIYOR

        Bana kalırsa ‘En İyi Film’de, “Milyonluk Bebek”ten (“Million Dollar Baby”, 2004) bu yana zafere ulaşmayan spor filmleri, olağandışı bir alt türle, güreş filmiyle bu unvana ulaşmaya çalışacak. Sinema dünyasının içinden hikayelerin itelenmesi geleneği “Birdman” tarafından yıkılmaya çalışılırken, “The Imitation Game”, en son 20 sene önce bir 2. Dünya Savaşı dönemi filminin kazandığı ödülü (bkz. “Schindler’in Listesi”) geri getirmeye çalışacak.

        “Inherent Vice”, “Yıldızlararası”, “Selma” gibileri ise yeri geldiğinde yarışta ağırlığını hissettirecek, ama bu hangi açıdan olacak? Göreceğiz. “Yerçekimi”nin (“Gravity”, 2013), geçen yıl ilk kez bir bilimkurgu filmine kazandırdığı ‘En İyi Yönetmen’ heykelciğini Nolan lehine çevirebilecek mi? Afro-Amerikan sinemasının günümüzdeki popülerliğiyle Martin Luther King dönemine bakmak tutacak mı? Paul Thomas Anderson ismi yeterli olacak mı?

        Kerem Akça’nın 87. Oscar Ödülleri için erken aday tahminleri:

        En İyi Film:

        1-Foxcatcher

        2-Yıldızlararası (Interstellar)

        3-Birdman

        4-Inherent Vice

        5-The Imitation Game

        6-Selma

        7-Unbroken

        8-Yaban (Wild)

        9-Trash

        10-Kayıp Kız (Gone Girl)

        En İyi Yönetmen:

        1-Alejandro Gonzalez Iñárritu (Birdman)

        2-Christopher Nolan (Yıldızlararası)

        3-Paul Thomas Anderson (Inherent Vice)

        4-Bennett Miller (Foxcatcher)

        5-Ava DuVernay (Selma)

        En İyi Erkek Oyuncu:

        1-Steve Carell (“Foxcatcher”)

        2-Jack O’Connell (“Unbroken”)

        3-Benedict Cumberbatch (“The Imitation Game”)

        4-Michael Keaton (“Birdman”)

        5-Eddie Redmayne (“The Theory of Everything”)

        6-Michael Fassbender (“Macbeth”)

        En İyi Kadın Oyuncu:

        1-Amy Adams (“Big Eyes”)

        2-Reese Witherspoon (“Yaban”)

        3-Jessica Chastain (“The Disappearance of Eleanor Rigby”)

        4-Rosamund Pike (“Kayıp Kız”)

        5-Hilary Swank (“The Homesman”)

        Not: Tahminler 87. Oscar adaylarının açıklanacağı 15 Ocak’a kadar yazılarımla birlikte güncellenecektir.

        Diğer Yazılar