Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Günlerdir 6 yaşından itibaren istismara uğrayan kız çocuğunun hikayesini konuşuyoruz.

        Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık “Mesele siyaset üstüdür” diyor.

        Oysa mesele son derece siyasi, çünkü…

        İstismara uğrayan bu çocuk 1998 doğumlu. İfadesinin ilk cümlesi şöyle başlıyor. “Ben muhafazakâr bir ailede doğdum. Küçük yaşımdan itibaren cemaatin kreşine gönderildim. Ailem, eğitime karşı olduğu için beni okula göndermedi.”

        Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde 8 yıllık zorunlu eğitim var.

        Bu çocuk okul yaşına geldiğinde sene 2004-2005’ti.

        2005’ten en az 2013’e kadar okulda olması gerekirken hiçbir eğitim almadı.

        Kendi deyimiyle cemaatin kreşine yani kuran kursuna gönderildi.

        Hadi diyelim istismara uğradığı ve çocuk yaşta evlendirildiği ailesi tarafından gizlendi.

        Peki yetkililer bu çocuğun okula gönderilmediğini nasıl fark etmedi?

        Ailesine neden ceza kesmedi?

        Bu çocuk gibi belki yüzlerce belki binlerce çocuğu okula göndermeyen cemaat veya vakıflar neden etkin biçimde denetlenmiyor?

        Bu cemaatlerin kendi okullarını kurmalarına, MEB müfredatını uygulamamalarına neden müsaade ediliyor?

        Bu tür yapılar içinde okul yüzü görmeyen, 18 yaşının altında evlenen başka çocukların da olduğunu bile bile neden meselenin üstüne gidilmiyor?

        Oy deposu olarak görülen bu cemaat ve vakıflara neden dokunulmuyor?

        Doğan her çocuğun haklarını koruyan adam akıllı bir denetleme-takip sistemi niye yok?

        Benzer olaylar her yaşandığında “Münferittir, bireyseldir, mensup olduğu cemaati suçlamak yanlıştır” diye diye cahiliye dönemi geleneklerini din diye dayatan yapılar güçlendiriliyor.

        Ve bütün bunlar yaşanıyorken son 20 yıldır ülkeyi AK Parti yönetiyor.

        Dolayısıyla mesele son derece siyasidir.

        Bu yaşanan olaydan sonra da cemaatlere vakıflara denetim yapılmazsa küçük yaşta evlendirilen, eğitimden mahrum bırakılan her kız çocuğunun vebali iktidarda olanların boynundadır.

        Aile Bakanlığı derhal özel bir çalışma başlatmalı, başta adı geçen cemaat olmak üzere bu çevrelerdeki kız çocuklarının okullaşma oranları ve evlilik yaşlarıyla ilgili istatistikleri çıkarmalı, hiç bir siyasi endişeye kulak asmadan gerekeni yapmalıdır.

        Ancak o zaman meseleyi siyaset üstü gördüklerine ikna olabiliriz.

        Diğer Yazılar