Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        B u yıl ikinci gidişim Sao Paulo’ya. Bir önceki seyahat Rio, Itajai sonrasında Sao Pao Paulo’da son bulmuştu. Bu kez Sao Paulo başlangıç noktasıydı. Brezilya ve Güney Amerika’nın en kalabalık şehrinde deyim yerindeyse yaşam hiç durmuyor. Havaalanından şehir merkezine gelirken karmakarışık bir filmin içinde gibisiniz. Biraz da kaotik diyebileceğimiz görüntülerin yanı sıra kenar mahalle süsleri var hafızamda. Şehir merkezine gelirken gördüğümüz ise yine karışık haller. Bir tarafta şık binalar caddeler ve yine kendi içerisinde karanlık köşeler. Sonda söyleyeceğimi başta söylemeliyim. Sao Paulo nereye gideceğinizi biliyorsanız güvenli bir şehir. Şöyle örnek vereyim; şehrin en gözde bölgelerinden Paulista’da arkamdan seslenen bir Sao Paulolu birkaç saniye önce düşürdüğüm kredi kartımı uzatıyordu. Yine şehrin en tehlikeli bölgesi olarak bilinen “Se Katedrali”nin bulunduğu Praça’da Se’de (Se Meydanı) yine başka bir Sao Paulolunun “Dikkatli olun” uyarısına dikkat kesilirken “İsterseniz birlikte yürüyebiliriz” diyordu. Yine aynı bölgede JaponÇin mahallesi de uğramanız gereken yerlerden biri. Vakti zamanda Brezilya Japonya’dan çok göç almış onlar da kendilerine ait yaşam alanları yaratmışlar. Ancak şimdi bölgede Japon’dan çok Çinliye rastlıyorsunuz. Brezilya’nın aynı zamanda en önemli sanayi şehri olan Sao Paulo ekonominin can damarı olduğu gibi çok sayıda evsize de ev sahipliği yapıyor. Bir bakıma biraz da Rio gibi. İpanema, Copacabana gibi dünyanın en ünlü plajlarında başınıza bir şey gelmez ancak, Rio’nun en güzel semti Santa Teresa için aynı şeyleri söyleyemeyiz. Santa Teresa şehri içinde en tehlikeli bölgelerden biridir Rio. Sao Paulo ve Brezilya mutlaka gitmeniz gereken bir yer. Eğer nereye gideceğinizi biliyor ve ona göre gidiyorsanız çok sever, eğlenir, dönersiniz. Unutmadan Rio ve Sao Paulo dışında ülkenin hemen hemen geneli oldukça güvenli, dost ve arkadaş canlısı. Nereden mi biliyorum, Sao Paulo sonrası araba kiralayarak Florianopolis üzerinden Praia do Rosa’ya uzanan şahane seyahatimden. O güzel bölgenin hikâyesi ise gelecek hafta bu sayfalarda olacak.

        Paulista ve çevresi...

        Paulista Sao Paulo’nun en şık ve güvenli bölgesi. Şehirde yaşayan yabancıların pek çoğu burada yer alan rezidanslarda yaşıyor. Şehrin en güzel parkı İbirapuera da yine bu bölgeye yürüyüş mesafesinde. İbirapuera Parkı demişken bir paragraf açmak gerekiyor. Özellikle bir akşam üzerini buraya ayırın. En güzel gün batımlarından birini burada geçireceğinize bahse girerim. Parkın içindeki iki büyük gölet ve çevresi huzur verici. Spor yapanlar, çimlere uzananlar arasında saatler geçirebilirsiniz. Paulista’da büyük alışveriş merkezleri ve arka sokakları özellikle Lorena ve Bela Cintra caddeleri şehrin en havalı sokakları aynı zamanda. Bu bölgede en sevdiğim mekânlar şöyle;

        Bossa: Lorena Caddesi’nin kuşkusuz en cool mekânı. Binanın dış ve iç dekorasyonunda tamamıyla ağaç kullanılmış. Ancak ağaç kullanılmış derken bundan geleneksel bir mimari ve dekorasyon aklınıza gelmesin. Son derece kendine özgü ve minimalist bir yaklaşımdan bahsediyorum. Yemekler oldukça iyi. Etler ve atıştırmalıkları öneriyorum. Mekânın alameti farikalarıdan biri kokteylleri. Şehrin en iyi barmenleri burada. www. bossarestaurantebarestudio.com.br Alameda Lorena.

        Coriantes 348: Et yemek istiyorsanız tercihiniz kesinlikle bu restoran olmalı. Sao Paulo’da birkaç şubesi bulunan mekânların tümü oldukça şık. Mönü üst düzey, servis oldukça iyi.

        Chef Rouge: Adı ve dışarıdan görüntüsüyle tipik bir Fransız restoranı. Bu da Bela Cintra’da, zaten bu cadde ve paralel caddeler şehrin en sevdğim yerlerinden. Fransız mutfağını seviyorsanız pişman olmazsınız. Şık, lezzetli, zarif ve tabi ki kırmızı... R. Bela Cintra, 2238

        Pao Café: Bela Cintra şehirde en sevdiğim caddelerden. Pao Café ise yürüyüşlerimde en sevdiğim mola noktalarından biri. Ekmekleri, kekleri, kurabiyeleri, pastaları ve şahane Brezilya kahveleri var. R. Bela Cintra, 1618

        Serafina Jardins: Bölgenin en iyi İtalyan restoranlarından. İçerisi de iyi ama bahçesi tercih edilmeli. Tipik İtalyan mutfağına ilave olarak şarapları ve özellikle lokal biraları denenmeli. Alameda Lorena.

        ICI 02 Brasserie: Mekân olarak çekici. İçeride geçirdiğiniz zamanda bir sürü detaya takılıyorsunuz. Yemekler orta düzeyde, servis gayet iyi. Orta halli bir yer. Av. Presidente Juscelino Kubitschek, 2041

        Vila Madalena: Sao Paulo’nun bohem semti Vila Madalena’ya en az bir gün ayırmak gerekir. Hatta bu hayat tarzını seviyorsanız belki de bu bölgede kalmalısınız. Barlar sokağı, irili ufaklı pek çok kafe ve restoran, graffiti ve sokak sanatının dünyadaki en önemli temsilcilerinden Beco do Batman hepsi burada. Vila Madalena ile ilgili yapabileceğim yegâne olumsuz eleştiri Vila Madalena’nın inişli çıkışlı bol yokuşlu bir bölge olması. Hemen her sokak, cadde o kadar güzel ve detaylarla dolu ki, insan doyasıya yürümek istiyor. Bu arada Vila Madelena’nın en iyi saati kuşkusuz 18.00 civarı. Bu saatlerde hemen her yerde samba var.

        Alto da Harmonia: Hiç üşenmeyin, macera da aramayın şehrin en güzel manzaralarından birine sahip, Sao Paulo’nun bohem semti Vila Madalena’daki bu mekâna gidin. Girişteki görüntü sizi şaşırtmasın. Büyük ekranlarda maç seyreden insanlara takılmayın. Ara katı pas geçip terasa çıkın. Şehrin en güzel manzarasına karşı bir şeyler içip yemeğinizi yiyin. Önceden mutlaka rezervasyon yapın. Rua Harmonia, 271

        Sub Astor: Şehrin en iyi barlarından hatta en iyi kokteyl barlarından biri dersek abartmış olmayız. Brezilya cachaça’ları, martini, cin ve votka kokteyllerinin hepsini çok iyi yapıyorlar. Akşam üzeri saat 18.00-19.00 civarı gitmek lazım.

        D.Edge: Şehrin tartışmasız en iyi gece kulübü. Dünyaya nam salmış Brezilyalı iyi DJ’ler burada çalıyor. Sao Paulo’ya gelip burayı görmeden dönmeyin. Gece kulübünün iyisi kavramını hakkıyla kendilerine teslim edebiliriz. Atmosfer, ses ve ışık sistemi, dekorasyon tam anlamıyla her şey “cuk” oturtulmuş. Başka bir dünyanın içindesiniz. Unutmadan D.Edge’in yayımladığı albümler de müthiş. Albümleri edinmek için oraya gitmenize gerek yok. Mekânın internet adresinden ya da Beatport’tan satın alabilirsiniz. d-edge.com.br Av. Auro Soares de Moura Andrade, 141

        Diğer Yazılar