Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İnanın övmeye bile çekiniyor insan... “Sporların anasıdır atletizm” demeye de... “Olimpiyatlar’daki 950 civarında madalyanın, 142’si atletizmde, 139’u da yüzme branşında dağıtılır” haberini vermeye de...

        Çünkü yanlış anlayacak bakanlığımız, spor teşkilatımız, “Atletizm, kömünizm gibi tehlikeli bir şeydir galiba” diye kapatırlar endişesi taşıyoruz...

        Halbuki atletizm, yüzme ve cimnastik, bütün sporların başlangıcıdır... Modern ülkelerin büyük kısmında üç temel branş, okullarda zorunlu derstir, takdirlik öğrenciler bile geçer not alamazsa sınıfta kalır...

        Eğer, güreş halter, boks futbol, voleybol, basketbol, hentbol veya diğer branşlardaki sporcularınız, bu eğitimlerden en az 1’ini, hele de 3’ünü almışsa, derecesi daha yüksek, başarısı da daha uzun ömürlü olur... Değilse eksik kalır... Yeteneklerini tam geliştiremez, azami verime ulaşamaz...

        ***

        Yıllarca atletizme yabancı kalmış, ekranlarda yabancıları izleyerek teselli bulmuş bir milletiz... 1948 Londra’daki Ruhi Sarıalp’ten, 2004 Atina Olimpiyatları’nda Eşref Apak’a kadar tam 56 yıl Olimpiyat madalyasına hasret kalmışız... Ünlü maratoncumuz Mehmet Terzi’nin başkanlık dönemi, ilklerle tanıştığımız bir devir oldu...

        2008 Pekin’de Elvan’la gelen 2 gümüş ve 2012 Londra’da sevinci kursağımızda kalan Aslı Çakır Alptekin’in altın, Gamze Bulut’un gümüşü, Türk atletizmi için inanılmazın başarılması idi... Londra sonrası yaşadığımız sarsıntıyı çok çabuk atlattık...

        Direksiyona geçen Fatih Çintımar, adeta, yeniden dirilişi sağlayan bir performans gösteriyor... İstanbul Büyükşehir’de sporcumuz olan bu genç adam, bizim Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü dönemimizde çok verimli bir il müdürlüğü yapmıştı...

        Erzurum’daki 2011 Üniversite Oyunları’nın çok başarılı geçmesinde en önemli aktörlerden biriydi... Tertemiz ve başarılı bir isim Terzi’den sonra da Atletizm Federasyonu Başkanı olarak direksiyonda...

        Camiayı derleyip toparladı ve ekibiyle birlikte, 6 Temmuz’da Amsterdam’da başlayacak Avrupa Şampiyonası’na tarihimizin en büyük ve en iddialı kafilesiyle iştirak edilmesini sağladı... Tam 49 sporcuyla gidiyoruz ve 7-10 arasında bir madalya ümidi taşıyoruz...

        200 m Ramil Guliyev, 10 bin m Ali Kaya, 400 m Yasmani Copello, 3000 m engelli Özlem Kaya ve de 4x100’de bile madalya ümidi... Tebrik ediyor, başarılar diliyoruz...

        Fatih Çintımar, daha fazla övgüye layık... Ancak “Bakanlık ve teşkilatın başarılı isimlere allerjisi olduğu için, görevden alırlar” endişesiyle burada bırakıyoruz...

        Malumunuz voleybolun unutulmaz Başkanı Erol Ünal Karabıyık, Türkiye’ye okul sporlarının olimpiyatını kazandırdığı için hukuk cinayetiyle ceza verilen Ayhan Pala gibi...

        Bugün Rio Olimpiyatları öncesinde atletizmin ciddi bir provası var... Hem camia, hem de diğer branşlar için önemli bir moral olacak... İnşallah da başaracaklar...

        ***

        Peki yılların yayıncı kuruluşu, kamumuzun güçlü sesi, amatör branşların en büyük güvencesi TRT’ye ne demeli... Futbola merak saran ve galiba bütün paraları oraya harcayan, bırakın zekatından vazgeçtik, fitresini bile artık esirgeyen TRT, meğer Avrupa Şampiyonası’nı yayınlamıyormuş...

        Rahmetli Kenan Onuk’tan, Güven Göktaş’a, Cüneyt Kıran’a diğer isimlere, o güzel anlatışla atletizmin ülkemize sevdirilmesinde büyük rolü olan... Cihat Soysal yönetiminde maraton yayıncılığını başaran, donanımlı TRT yok...

        Niye çünkü futbolla evlendi boşanamıyor... Bütün gayretlerine rağmen Fatih Terim’den fırça yiyen ve bunu da sineye çeken TRT, öldü...

        Aynı zamanda Olimpiyatlar’ın da vazgeçilmez yayıncı kuruluşu, bu işi yapabilecek tek sesi TRT, Rio’ya bir ay kala, hala yayın haklarını almadı...

        TRT’deki dostlarımıza sesleniyoruz, bir an önce Olimpiyat için kolları sıvayın ve Rio’da yerinizi alın... Amsterdam için ise hiç zaman kaybetmeyin... Parayı, futboldan kesip mi bulursunuz, yoksa Spor Toto’dan sponsorluk mu alırsınız bilemeyiz ama mutlaka gereğini yapın...

        Yoksa Spora Bakamayan Bakanlık’ın belki umurunda değil ama biz de dostça uyarıda bulanalım dedik. “Atletizm, kömünizm gibi bir şeydir galiba” demezler ve kapatmazlarsa, Türk ve Türkleşmiş gençlerimiz yüzümüzü güldürecek inşallah..

        Diğer Yazılar