Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Beşiktaş, gerçekten hayati bir maç oynayacak Benfica’yla... Yenerse, gruptan çıkmak için büyük avantaj yakalayacak... Henüz yenilgisi bulunmayan temsilcimizin, evindeki Napoli ve Dinamo Kiev maçları da berabere bitmişti...

        İkişer maçta, dışarıda Napoli galibiyeti ve Benfica beraberliği ile 4 puan toplarken, içeride 2 puana ulaştı... Artık Vodafone Arena’daki son maçı kazanmalı ve rakiplerinin deplasmanda yendiği Dinamo Kiev’den de 3 puanla dönmeli...

        Tanıdığımız, bildiğimiz Beşiktaş, bunu başarabilecek güçte... Yeter ki Napoli’deki ruhu ve gol becerisini yakalasın... Esasen Türkiye’nin de bu başarıya çok ihtiyacı var...

        UEFA Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe, Osmanlıspor ve Konyaspor’un da gruplarından çıkmasına muhtaç olduğumuz gibi... Türk futbolu, belki de en sıkıntılı döneminde, tarihinin en büyük başarılarını yakalamış olacak...

        İşin enteresan tarafı, 4 takımımız da birlikte çıkabileceği gibi, 3’ünün de aynı anda saf dışı kalma ihtimali var... Futbol böyle bir şey ve onun için bu kadar popüler... Düşünün ki, bugüne kadar elenen tek takımımız Başakşehir, Türkiye’de lider... Biz 4 takımımıza da güveniyor, başarılar diliyoruz... Yani, “olmalı, olacak, istiyoruz”...

        * * *

        Yayın ihalesini 5 yıllığına bir kez daha DİGİTÜRK kazandı... Bu sefer piyasaya, yurt dışı bir sermaye ile çıktı ve tek yarışmacı olarak 500 milyon dolara ipi göğüsledi... Futbol camiasındaki ve kulüplerdeki beklenti 600’ün üzerine çıkacağı şeklindeydi ama bu gerçekleşmedi... Rekabet olmayınca böyle bir sonuç ortaya çıktı...

        Beklentiler gerçekleşseydi, sırf bunun için Digitürk’ü satın alan ve büyük paralar harcayan Katar firması, ihaleyi kazanmak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmazdı... Muhtemelen rakam da 700-800’leri bulabilirdi ama olmadı...

        Tabii ki, Türkiye liglerinin seviyesine, Milli Takım’ın başarısızlığına bakarsanız ve de kavgaları, tartışmaları, adaletsizliğe bakarsanız, bu kadarı bile fazla... Ancak parayı veren firma, herhalde 5 yıl boyunca bu gerilim filmini izletmek için bu fedakarlığı yapmadı...

        Tabii ki de başta marka değerini, kar zararını düşünecek ve prestijini koruyacak... Türk futbolunu yönetenler, özellikle de kulüpler, bu büyük nimete ihanet etmemek, liglerin itibarını yükseltmek, pastayı daha da büyütmek için bütün güçlerini ortaya koymalı...

        Çirkinlikleri, kirlilikleri, kavgaları bir kenara bırakmalı, kaliteyi yükseltmeli ve sorunsuz, itibarı tavan yapmış bir ligle, yeni firmaları rekabete çekmeli... İsraftan kaçınmalı, lüzumsuz transfere değil, altyapıya, gençlere yatırım yapmalı... Başka çare yok, “olmalı, olacak, istiyoruz”...

        * * *

        Ekilen bir tohum nasıl da meyveler veriyor... On binlerden yüz binlere, 3 milyondan 50 milyona ve bugün artık 500 milyona...

        Düşünüyoruz da 1990’lardaki Federasyon Başkanı Şenes Erzik ve arkadaşlarını tebrik edemeden geçemiyoruz... Her türlü zorluğa ve özellikle de büyük kulüplere rağmen bunu hayata geçiren irade, gerçek bir yönetimdir, Erzik iradesidir... Kukla bir federasyon iradesi değil... Emeği geçen kulüp başkanlarımızı ve herkesi kutluyoruz...

        Bakan Akif Çağatay Kılıç’ın WADA yönetimine seçilmesi önemli bir adımdır... Türk spor adamının, dünyanın her türlü organında görev alması, bizim temel politikamızdı... Mümkünse dünya başkanı, olmadı yönetim, değilse alt komiteler, hakem, sağlık, hukuk, finans, organizasyon, sponsorluk, eğitim vs...

        Türk’ün her yerde, en etkin bir şekilde olması gerekiyor... Sorun çözen, katkı sağlayan, fikir üreten, kuralları değiştirten bir konumda... Yani artık yönetilen değil, yöneten bir Türkiye...

        Prof. Dr. Uğur Erdener, IOC Başkan Yardımcısı... Şu ana kadar bir Türk’ün gelebildiği en üst nokta... Dahası Başkanlık... Adım adım oraya doğru gidiyor... Bakan Bey’in pozisyonunda da büyük etkisi olduğunu düşünüyoruz...

        Yavuz Kocaömer’in de Paralimpik dünyasında ne kadar saygın bir yerinin olduğunu biliyoruz... Şimdi ise bakan dahil, herkesin el ele vererek, federasyonlardaki Türkler’i mümkünse başkanlığa, federasyon başkanlarımızı yönetimlere, spor adamı ve görevlilerimizi de bir yerlere taşımak için seferberlik yapmalı... Tabii önce olanları korumalı...

        Yönetilen değil, yöneten Türkiye... “olmalı olacak, istiyoruz”...

        Diğer Yazılar