Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        19 Eylül 2000... Beşiktaş, İnönü’de Barcelona’yı 3-0’la allak bullak etti, herkes kendinden geçti.

        1 Ekim 2003.. Stat: Stamford Bridge. Dönemin en pahalı takımı Chelsea, Sergen’in golleriyle Beşiktaş’a 2-0 boyun eğdi.

        24 Ekim 2007.. Desibel rekorunun kırıldığ maçta Beşiktaş, Liverpool’u 2-1 devirdi.

        25 Kasım 2009.. Bu kez rakip yine İngiliz’di. Manchester United. Şampiyonlar Ligi’nde 23 maçtır yenilmiyordu, Beşiktaş 1-0’la o seriye son verdi.

        Evet, bunlar Beşiktaş tarihinin unutulmaz maçları, zaferleri. Ama dün gecenin yeri apayrı. Tarih dünü ayrı bir yazacak. 26 Şubat 2015.

        Aman Allah’ım ne geceydi, Türk futbol tarihinin en unutulmaz gecelerinden biriydi. Koskoca Liverpool aciz kaldı, vakit çaldi, beraberliğe yattı, penaltılara sığındı; yine de kurtulamadı.

        Bu maçın tekniği, taktiği zaten olmaz. Onu Beşiktaş’ı küçümseyenler, dalgasını geçenler yapsın. Dün gece Liverpool’a sahayı dar eden, nefes aldırmayan, ikinci 45 dakika maçı tek kaleye çeviren bir Beşiktaş vardı. Hayatının futbolunu oynayan Necip vardı, Serdar vardı, kapalı kutu olan ama futbol kariyerinin belki de en önemli maçında tüm soru işaretlerini gideren Opare vardı. Bu maç için hiçbirini eleştiremeyeceğim -Sosa dahil- kendilerini o formaya adayan 13 isim vardı. ‘Commandate Bilic’ vardı. Sahada 13 inanan adam, kulübede kalpleri küt küt atanlar vardı.

        Tribünlerde 65 bin Kartal yürekli vardı. Sahadaki o inanmış adamlar tribünlerdeki 65 bini, o renklere gönül vermiş milyonları inandırdılar, hep birlikte tarih yazdılar.

        Belki 3 bin taraftarıyla gelmişti ama o ‘asla yalnız yürümeyen’ Liverpool, bu kez yalnız yürümek zorunda kaldı. O meşhur taraftarının çıtı bile çıkamadı. Olağanüstü futbol karşısında onlara da Beşiktaş’a şapka çıkarmak, alkışlamak kalw dı.

        Ne hikmettir ki bu stadı en çok seven belki de Liverpool’dur. Ama bu kez onlar adına işler yolunda gitmedi.

        Bu Liverpool’u gördükten sonra Beşiktaş’ın bu kupayı alması için neyi eksik diyorum. Arsenal’i Beşiktaş’ın elinden hakem kurtarmış, Tottenham teslim olmuş, Liverpool donup kalmış. Ve bu 3 takım da Premier Lig’in üst sıra takımları.

        Bu takım pırıl pırıl, ışıl ışıl, kıpır kıpır bir takım. Böyle bir zafere de ihtiyacı vardı. Bir kupaya da ihtiyacı var. Belki de o sene bu sene.

        Bilic için atıp tutanlar, asıp kesenler şimdi ne diyecek merak ediyorum. Doğru oyun, iyi oyun, temiz futbol, doğru kadro, doğru hamleler, doğru strateji, müthiş bir fizik güç. Her yönüyle alkışlanacak gece.

        Dün gece için teşekkür edilecek çok isim var. Taraftarın son dönemde dilinden düşürmediği gibi de gidilecek çok deplasman var. Ve artık kim çıkarsa çıksın asla yalnız yürümeyecek bir Beşiktaş takımı.

        DANIEL OPARE

        Dedik ya, 13 inanan adam diye... Hepsinin yeri ayrı. Ama henüz 24 yaşında, yeni geldiği bir ülkede, asıl mevkisinin dışında Liverpool gibi bir rakibe karşı devleşen bir Opare var ki, şapka çıkarmamak elde değil.

        Diğer Yazılar