Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başkanın, yöneticilerin bu kadar özverisinin karşılık bulması için bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç var. İşte o değişiklik de kazandığı parayla ikinci bir iş hayatı kurmanın peşinde koşanların, arsa, bina alımı ile uğraşanların değil sadece futbola odaklananların yer bulacağı bir kadrodan geçiyor. Yani aslında çok şey değişmeli, futbolcuya dayalı düzen bitmeli.

        Fenerbahçe, İsmail Kartal’la da Pereira ile de şampiyonluk kaybetti. Taraftar faturayı ağırlıklı olarak hocalara ve kendilerini bu göreve getiren Aziz Yıldırım’a çıkarıyor. Elbette futbolcuları da hesaba ilave eden var da linç edilen onlar olmuyor.

        Aziz Yıldırım, İsmail Kartal’a görevi teslim ederken futbolculara güvendi, ‘evlatlarım’ diye hitap ettiği o oyuncu grubu başkanın güvenini boşa çıkarttı. Bir sonraki dönem Van Persie-Nani gibi iki dünya yıldızını kadroya kattı, en çok baş ağrıtan Van Persie, hayal kırıklığı yaratan Nani oldu.

        Fenerbahçe yönetimi yerlisi yabancısı ayırım yapmaksızın tüm futbolculara fazlasıyla inandı, güvendi, değer verdi. Başkanın, yöneticilerin bu kadar özverisinin karşılık bulması için bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç var. İşte o değişiklik de kazandığı parayla ikinci bir iş hayatı kurmanın peşinde koşanların, arsa, bina alımı ile uğraşanların değil sadece futbola odaklananların, gerçek anlamda profesyonel olanla rın yer bulacağı bir kadrodan geçiyor. Yani aslında çok şey değişmeli, futbolcuya dayalı düzen bitmeli.

        Öyle de olacak, en azından bunun adımları atılacak gibi. Yönetimin Gökhan ve Mehmet Topal’ın transferlerinde izlediği yoldan ben bunu çıkarıyorum. Belli ki katılar. Futbolcuya hak ettiğini sunacaklar ama taviz vermeyecekler. Aralarında ezeli rakiplerine gidecek olanlar bulunsa bile.

        Haksızlar mı? Hayır.

        Bugün Fenerbahçe varsa o futbolcular var. O futbolcular olmasa da Fenerbahçe var.

        Türkiye’nin en iyi sağ beki dediğimiz Gökhan’a bakıyorum, sezon başında lig Avrupa 8 maç forma giymemiş. Belli ki Şener gelince bozulmuş. Başkan Pereira’ya Gökhan’ın yapısını anlatmasa belki 8 maç daha kaçıracak. Ligde 34 maçın 12’sinde yok. Koca sezon 1 gol, 1 asistle oynamış.

        Örnekleri çoğaltmak mümkün. Kim giderse gitsin, Fenerbahçe değil o futbolcular kaybeder. Bu formayı yıllardır giyenler var. Katkıları ne, getirileri ne, götürüleri ne? Hepimizin yere göğe koyamadığı Mehmet Topal dahil. Hatırlayın Braga maçını. Herkes tutturmuş bir Ivan Bebek’tir gidiyor. Topal’ın o maçtaki hatalarını dile getiren yok. Volkan Şen’in, Alper’in profesyonellik dışı hareketlerini, Caner’in sezon boyu agresifliklerini konuşan yok. O Volkan da bugün Avrupa’da yok. Yönetim bu yüzden sağ kanada transfer yapmak zorunda kalacak. Volkan’ın bir anlık gafleti, kulübe ekstra yük bindirecek.

        ***

        Futbolculara dokundurduk da yönetimin, hocanın hataları olmadı mı? Elbette oldu.

        Van Persie-Nani’ye devre arasında gelen teklifler değerlendirilebilir, yeni bir forvet transferi belki de yarışı farklı noktalara taşırdı. Şimdi konuşması elbette kolay da o kararları almak kolay değil. Göndermekten bahsettiğiniz isimler Van Persie ve Nani! Hem de sezon ortasında.

        Sonra transfer bu. Biraz da kısmet işi. Beşiktaş’a gelirken Gomez için de ‘sakat’ diyorlardı, adam patlama yaptı.

        Ve Topal-Souza-Ozan 3’lüsü. Bir yanlış da burada sanki. 3’ü 1 adam aslında. Bu üçlüden de hangisi gitse, yine hiçbir sorun çıkmaz. Hatta Ozan için hayırlı da olur!

        ‘O gitsin bu gitsin diyorsun da kadro ne olacak?’ diye soran olursa...

        Orasını hiç merak etmeyin ve sürprizlere hazır olun derim.

        ***

        Barcelona’dan Dani Alves de gündemdeydi, Borussia Dortmund’a imza atan Marc Bartra da. İsim çok da biten transfer yok. Yakında netleşir. Ama transfer yapılacak mevkiler belli.

        Gökhan ayrılırsa bir sağ bek alınacak, bir de sol bek gelecek. Yüksek olasılıkla da kiralık olarak. Bir stoper ve bir de 10 numara kadroya katılacak. Bunlar dışında sağ kanada takviye yapılacak. Van Persie ve Nani’nin durumlarına göre ekstra gelenler de olabilir. Hoca alternatifli bir kadro, güçlü bir yedek kulübesi istiyor.

        Sonuçta yönetimin de Pereira’nın da amacı savaşçı, kavgacı, sertliğe sertlikle karşılık verecek bir takım yaratmak.

        ***

        Bir de Pereira. En önemli yanlışı elindeki Türk oyuncuların kıymetini bilmemesi, daha doğrusu geç anlaması oldu. Özellikle ligin ilk yarısında bu isimleri neredeyse yok saydı.

        İşi yine zor. Taraftar desteğini de kaybetti. Takımın başında kalmasını yadırgayanlar var da mantıklı bir karar oldu. Yoksa hoca değiştirmek kolay iş. Piyasada hoca çok. Örneğin Capello. Sezon başında Fenerbahçe ile görüştü. ‘Bana bir ay zaman verin bir ay sonra geleyim’ dedi. Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi maçları olduğu için bu teklif kabul edilmedi.

        Ancelotti’si, Mourinho’su da önerildi Fenerbahçe’ye. Hatta Mourinho kısa bir zaman öncesine kadar yine yazılıyordu. Başkan sezon başında kendisine bu tekliflerle gelenlere “Mourinho’nun 30 milyon Euro kazancı var. Sizin bundan haberiniz yok galiba cevabını” veriyordu, bugün de aynısını söylüyor.

        ***

        Pereira’nın artık ligimizi de elindeki oyuncu grubunu da daha iyi tanıdığı kesin. Bence sıkıntı çıkabilecek tek konu yine Van Persie. Yönetim Van Persie’den üst düzey verim almak istiyor. Başkan da hocaya her türlü desteği verecektir. Bu ikilinin sezona sorunsuz başlaması Fenerbahçe için ilk şart. Egolar tavan yapmayacak, kaprisler bir kenara konacak. Şayet yine bir kriz çıkarsa Pereira, Van Persie ile bir yere varamaz. Aziz Yıldırım da bunları biliyor, görüyor. Devre arasındaki gibi cazip teklifler alırsa Van Persie ile yolları ayırır gibi geliyor.

        Diğer Yazılar