El Bab'da yaşanan
Son 24 saat içinde verilen şehit ve yaralı sayısı, El Bab’ın ne kadar zor bir alan olduğunu göstermeye yeter.
Ancak zorlukları bilinmesine karşın, 16’sı asker, 5’i ÖSO mensubu olmak üzere 21 şehit nasıl verildi?
Yine 33’ü Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu, 38’i ÖSO olmak üzere 71 kişi nasıl yaralandı?
Bir tedbirsizlik sonucu mu oldu, geri beslemelerde bir aksaklık mı yaşandı; yoksa lojistik destek yoksunluğu mu bu acı durumu yarattı?
Askeri kesime dün bu soruları yönelttiğimde yanıtlarını dinlerken, yakın geçmişte Kamışlı’da tanıklık ettiğim intihar saldırısını tekrar izler gibiydim.
Nusaybin’in en tepe noktasında Kamışlı’yı seyrederken, çevresi kalın demir saclarla kaplanmış, şoförün önünde bir çizgi halinde açılmış penceresi görünen araç ortaya çıkmış, sürekli üzerine ateş açılmasına karşın durmamış; kontrol noktasının önüne gelince de patlatılmıştı.
AKİL DAĞI
Benzer bir durum, El Bab’a sızan komandoların başına da gelmiş.
Kente hâkim olan Akil Dağı’nın tepesindeki Hikmet Hastanesi’nin olduğu bölgeyi ele geçirmek için içeri sızma yapan komandolar, yoğun kar yağışı nedeniyle görüş mesafesinin düşük olmasından yararlanan DEAŞ’ın ani bombalı araç saldırısıyla karşılaşmış.
Arkasındaki açık bölmeye canlı bomba yeleği giymiş DEAŞ militanlarının oturduğu 3 bomba yüklü araç, farklı yerlerden saldırıya geçmiş.
Birliğin arasına daldığında arkada oturan canlı bombalar kendilerini patlatmaya başlarken, araçlar da imha ettirilmiş.
Aralarında tabur komutanı binbaşının da bulunduğu 10 şehit ile 33’ü ciddi, gerisi hafif olmak üzere 86 yaralı o an verilmiş...
Yine tepenin alınması için sabah saatlerinde yoğun kar yağışı altında geçen çatışmada 4 şehit; dün akşama doğru da ÖSO’dan 5 muhalifin ölüm haberi ulaşmış.
Bir zamanlar 300 bin kişinin yaşadığı “El Bab’ın kolay alınabilecek bir şehir olmadığı bilinmesine karşın, DEAŞ’a içeriden verilen desteğe bir de zor iklim koşulu” eklenmiş...
RAKKA ERTELEMESİ
Ancak şu kadarını belirtmeliyim ki, El Bab zor olmakla birlikte ABD’nin Rakka operasyonunu erteledi- ğini açıklaması, DEAŞ’ın oraya güç kaydırmasına da neden olmuş.
Belki de bundan dolayı, “ABD neden böyle bir açıklama yapma gereği duydu?” hayıflanması yüksek sesle dile getiriliyor.
Irak Kürdistan Yönetim Bölgesi’nden Suriye’ye hemen her gün geçiş yapan 60 ila 100 TIR’la nelerin taşındığına ilişkin şüphe de bir başka dikkat çekilen nokta.
Buradan gıda malzemesiyle birlikte ağır silahların PYD bölgesine taşındığının altı çiziliyor.
El Bab’ın alınmasıyla Türkiye’nin Kobani ve Afrin arasına kama gibi saplanacağına dikkat çekilip “Birileri baştan beri bunu istemiyor” cümlesi kuruluyor.
İklim dahil bütün olumsuzluklara rağmen El Bab’ın eninde sonunda alınacağına vurgu yapılıyor.
“Rakka gibi bir hedefin olmadığının” altı çiziliyor.
Görünen o ki Moskova mutabakatının getirisiyle Şam yönetimiyle santral görevi üstlenecek ülke aracılı- ğıyla temas kanalı açılırsa şaşılmasın...
SAĞLIK SORUNU
Ankara kulislerinde bunlar anlatılırken, Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ’ın bölgedeki askerlerin gıda dahil bazı sorunları olduğuna ilişkin açıklamasını da anımsattım.
“Belki bir öğün yemek şirketinden kaynaklı nedenle sulu yemek verilememiş olabilir; ancak birliklerin bol miktarda kumanyası zaten var” yanıtı geldi.
Bölgede kar yağışı dolayısıyla banyo sorunu yaşanabilece- ğine vurgu yapılırken, birliklerin değiştirilerek sorunun giderildiği, bununla birlikte vücut temizlemek için bol miktarda ıslak havlunun olduğu bildirildi.
Ancak çok daha ciddi bir problem de yaşanıyor.
Askeri sağlık sistemi iptal edildiği için bölgeden gelen yaralıların hangi hastanelere sevk edildiği belirlenemiyor.
Bu da başta aileleri olmak üzere askeri birliklerde moral sorununa yol açıyor.
El Bab’da yaşananların Ankara’daki özeti bundan ibaret...
