Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÇARPAN, cümlenin içindeki yerine göre çok anlam üstlenen kelimelerden biridir.

        Elektriğin yarattığı etkideki gibi olumsuz hal alabilirken, matematiksel çoğaltan, etkileyen, değer katan anlamlarına da gelir.

        “CHP’nin her iki anlamda da bugün için çarpanı nedir?” diye sorulursa sanırım verilecek en iyi yanıt “Tüzük” olur...

        Çünkü parlamentoda, lokantada, sokakta veya telefonda bir CHP’liyle konuştuğunuzda size ilk açtığı konu tüzük değişikliği oluyor.

        Ülkenin konuları ise farklı öncelikte gerisinde sıralanıyor.

        BELİRLEYİCİ DEĞER

        CHP’de neyin hangi önemde önceleneceğinin ölçütünü ihtiyaç, kullanım değerinden çok, değişim değeri belirliyor.

        Anlam katmak için benzetme yapmak gerekirse, bir eşyanın kullanım ömrü bitmeden, modaya uyup yenisini alma çabasıyla anlatılabilir.

        Nitekim CHP de tüzük değişikliğini daha yeni yapmıştı; o gün yapılanların ihtiyaç, kullanım değerine bağlı olmadığı öngörüsünde bulunanlar kazandı.

        Tüzük bir daha değişiyor; yakın gelecekte değişip değişmeyeceğini de aslında hangi amaca dönük yapıldığı tespit edecek.

        Bu açıdan bakıldığında yadırganacak bir durum yok.

        Ancak bir gerçek var ki, CHP’de kurultay sürecinin tamamlanmasıyla yatışan teşkilat yeniden ayağa kaldırılacak.

        Tüzükle getirilmek istenen, eski yapıya dönüşün önünü açmakla birlikte, “siyasal yaşamda değişiklikler nedeniyle ihtiyaç duyulan” farklılıkları maddeleştirmekten öte değil.

        Basına kapalı olarak 9-10 Mart tarihinde Ankara’da Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek tüzük değişikliğinin en ilginç yönü, milletvekili adayları için CHP yönetiminin yıllardır üzerinde durduğu, “milletvekili adaylarının önseçimle belirlenmesi” uygulaması...

        Buna yine devam edilecek ancak parti meclisine daha fazla inisiyatif kullanma hakkı verilerek esnetilecek...

        İKİ FARKLI İTTİFAK

        Bir de ülke genelinde tartışılan ittifak ile parti içinde sağlanacak ittifak konusu var...

        Milletvekili seçiminde ittifakları yasal hale getiren AK Parti ile MHP’nin hazırladığı uyum yasalarını CHP yönetimi yaptığı açıklamalarla eleştirmeyi sürdürüyor.

        Arkadaşım Düzgün Karadaş’ın haberlerinde aktardığına göre de hazırlığı süren tüzük değişikliğinde “Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçim sisteminde getirilen yeni duruma göre olası ittifakların önünün açılması için tüzük esnetiliyor; genel başkanın olası ittifaklar için eli güçlendiriliyor”...

        PM’nin de bu kapsamda yetkisi artırılıyor.

        Delege sistemi de Cumhurbaşkanlığı seçiminde gerekli 50+1’e göre yeniden düzenleniyor; bu kapsamda en çok oyu alanın daha çok delegeye sahip olmasının önü açılıyor.

        Yani eleştirdiği başkanlık sistemine göre tüzük düzenlemesi yapıyor.

        Oysa topluma her adımda “Yeniden parlamenter sisteme geçeceğiz” sözünü veriyor.

        O zaman ne anlamı kalıyor bunca değişikliğin...

        Bunlar, örgütün inanılmaz bir eforla harıl harıl çalışıp önerilerini sıraladığı işin rutin kısmı...

        Bir de gerideki bölümü var ki CHP’de işin aslını oluşturuyor...

        Parti içindeki muhalif kanat, “Olmayabilir ama yine de deneyelim” arayışında, tüzük kurultayını büyük kurultaya dönüştürmenin denemesini yapıyor.

        Özetle, CHP’de çarpanı kullanım değeri değil, değişim değeri belirliyor...

        Diğer Yazılar