Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı konusunda ketum.

        Anlaşılan o ki, 8 partinin “demokrasi birliği”ni sağlamaya çalışıyor; adaylık konusunu buna göre şekillendiriyor.

        Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu’na ise ihtimam gösteriyor; TBMM’de birlikte çalışmayı arzu ediyor.

        Bu aşamada CHP içinden gelen “Aday CHP kökenli olsun” yaklaşımlarına da tepki gösteriyor.

        Hatta Dalaman’da bir grup kadın talebi bağırarak seslendirince “Size Trump’ı getireceğim” tepkisini verdi.

        CHP Lideri’nin Marmaris dönüşü sorularımıza yanıtları şöyle oldu:

        BAYKAL ZİYARETİ: Sağlık durumu iyi... Türkiye’nin siyasetini konuştuk; yakından izliyor. Berrak bir hafızası var. Olayları sağlıklı tahlil ediyor, yorumluyor, eleştiriyor. 15’ler olayında olumsuzluk yansıtmadı. Parti politikalarına yönelik eleştiri getirmedi, tam tersine desteklenmesi gerektiğini dile getirdi. Adaylık konusunu konuşmam doğru değil; Genel Başkanım isterse olur.

        CHP’Lİ DAYATMASI: “Aday illaki CHP kökenli olsun” söylemi yanlış. Endişelerini anlıyorum, öyle bir aday belirleyin ki herkes bir gerekçe üretmeden gönül rahatlığıyla sandığa gitsin istiyorlar.

        GENİŞ YELPAZELİ: Ne kadar geniş yelpazeyle seçime girilirse o kadar iyi olur. Sonuçta siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsuruysa, meşru siyasal partiyle demokrasi için bir araya gelmelerinde hiçbir sakınca yok. Her partinin cumhurbaşkanı adayı, milletvekili listesi ve yapacağı miting çalışması ayrı... Vatandaş hangi partiye oy vermek istiyorsa gidip ona basacak. Niye 12 Eylül’ün % 10 seçim barajını savunuyoruz.

        ŞEYTANLAŞTIRMA: Bir partiyi blok olarak şeytanlaştırma, demokrasi düşmanı ilan etme, bazı partilere karşı çıkma düşüncesinde değiliz. SP, BTP, Vatan, İYİ Parti, HÜDA PAR’ı istemeyenler var. Demokrasi ise onlar da parlamentoya girmeli. AKP’nin seçmenine de mesafeli olanlar var. Bu yaklaşım doğru değil. Biz mesela Erdoğan’la çatışıyoruz; karşılıklı söylemler sert olabiliyor, ama bu sözlerimiz AKP’lilere yönelik değil.

        HAYIR BİLEŞENLERİYLE: Birlik hayır bileşenlerinin hepsiyle olursa mutlu oluruz. Demokrasinin önüne konulan barajı aşmak gerekiyor. Vatandaşa, “Siz 12 Eylül darbe hukukunun gerektiği yüzde 10’u savunuyor musunuz?” diye sorsunlar. Savunuyor mu savunmuyor mu? İktidar MHP için barajı kaldırıyor; % 1 oy alsa da milletvekili çıkaracak. Koşulları eşitlemediğimiz sürece adalet olmayacak. Hem adalet diyeceksiniz hem de çifte standart olacak.

        MECLİS’TE YAN YANA: Meclis’te yan yana oturuyorlar, ama oy pusulasında olmayalım diyorlar. Kâğıt üzerinde olmayacak ama fiilen parlamentoda yan yana olacaksınız. Oybirliğiyle çıkan yasalar; 15 Temmuz sonrası 4 partinin grup başkanvekilinin bildirisi var.

        YILDIRIM İSTİFA ETMELİYDİ: Cumhurbaşkanı’nın şehitlere saygısızlık ettiğini söyleyerek kendi partisinin Grup Başkanı ve Başbakan’ı Yıldırım’ı istiskal etmesi yenilir yutulur değil. Yapılan doğrudan Binali Yıldırım’ın kişiliğine yönelik. Ben Yıldırım’ın hazmettiğini sanmıyorum, Başbakanlık görevinden ayrılmalıdır.

        GÜLEK’İ TANIMAM: Tayyibe Gülek’i sadece DSP milletvekiliyken Meclis’te uzaktan bilirim. Hayatım boyunca da bir araya gelmedim, oturup konuşmadım. Sayın Akşener ile Tayyibe Gülek’in evinde buluştuğumuz yalan.

        1 Mayıs kutlu olsun.

        Diğer Yazılar