Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Suriye’de savaş da hayat da devam ederken Gaziantep, kanın gövdeyi götürdüğü topraklara yakınlığından nasibini alıyor. Bir grup gönüllü muhalif, Suriye’nin özgürlüğüne kavuşacağı günlerin hayaliyle tüm hayatlarını bırakıp Gaziantep’e gelmiş, memleketlerinin yüzde 80’ine ulaşan bir radyo kurmuşlar. Radyo Hawa Smart kapılarını HT Pazar’a açtı...

        Savaş nerede olursa olsun önce içinde bulunduğu toprakları, sonra da çevresini etkiliyor. Geçenlerde İstanbul’da bir yakınımızın cenazesine gittim. Gözüme Suriyeli bir aile takıldı. Aile derken anne ve 6 çocuğu... Açlıktan kıpırdayacak halleri kalmamıştı. Bir anda Halep’e, Şam’a gitti aklım. Sonra o meslektaşımızın videosu... “Allahuekber” sesiyle irkildim; tabii ya cenazedeyim ben! Sonra bir haber ulaştı gazeteye. Suriye’deki katliamdan geriye kalan bir grup gazeteci Gaziantep’te radyo kurmuş. Yerleri gizli ama birkaç yazışmadan sonra karşılıklı güven ilişkimizi kurup buluşmaya karar verdik. Atladım uçağa gittim. Yollarda o cenazede gördüğüm ailelerden fazlası vardı. Tabii bir farkla... Halk son birkaç aydır güzel şehirlerini onlarla paylaşmaktan ciddi derecede rahatsız. Hem Türkiye’ye sızan Suriye rejim yanlısı kesim hem de tepkilerini eyleme dökmeye hazırlanan Antep halkı onları korkutuyor. Aslında “Korkutuyor” demek haksızlık olur ama bazı önlemler almaya teşvik ediyor. İşte o önlemlerin ilki adres gizliliği... Günlerce yazıştığımız, aslında avukat olan Amrou Alhamad beni kapıda karşılıyor ve arkadaşları adına sorularımı yanıtlıyor. İşte “Özgürlük” diye yanıp tutuşan, bağımsızlık şarkılarıyla Suriye’de kalanları 60 kilometre öteden umutlandıran o bir grup tatlı insan...

        Şimdi burası Suriye’ye yayın yapan bir radyo öyle mi? Aynen öyle. Hawa Smart... Hawa sizdeki gibi hava demek.

        ‘BİLDİĞİMİZ SURİYE’DE GAZETECİ KALMADI’

        Bir radyoda olması gereken her şey var mı?

        İki stüdyomuz var. Küçük olanda genelde canlı yayın var, haber, son dakika vs... Büyük olanda 24 saat yayın yapabilmemiz için önceden kaydettiğimiz şeyler. Mesela şu an bir drama var. Çok da seviliyor. Onun dışında multimedya odaları, haber editörlerinin odası, genç muhabir adayları için derslikler, Türkçe öğrenilen bir sınıf, 14 kişilik misafir odası var. O sayıda misafir kabul ediyoruz. Yeteneklerine bakıyoruz, kimini muhabir, kimini kameraman, kimini de editör olarak yetiştiriyoruz.

        Pardon anlamadım! Gazeteci mi yetiştiriyorsunuz?

        Evet. Belki gizlenen, saklanan varsa bilemeyiz ama bizim bildiğimiz Suriye’de gazeteci kalmadı. Savaş başlamadan önce her ülkede olduğu gibi gazeteciler de yönetime yakındı. Şimdi yönetim kimsenin mutlu olmadığı bir Suriye’de iktidarı katliamlarla sürdürüyor. Doğal olarak hiçbir gazeteci katilin yanında yer almak istemez. Kaldı ki olay artık gazeteci kimliğiyle düşünmenin ötesine geçti. Herkes ailesinden, çok sevdiği birini kaybetti. Şimdi en sevdiğiniz insanın rejim tarafından öldürüldüğünü düşünün.

        Düşünemem!

        Ne kadar korkunç değil mi... Gazeteciler de doğal olarak çok daha önce yapmaları gerekeni yaptılar. Rejim karşıtı oldular. Ve şimdi hayatta değiller. Suriye’de görevini yapan bir tek gazeteci kalmadı. Biz de kolları sıvadık. Tabii “Bu yöntemi biz keşfettik” demiyorum. Uzun bir süredir tüm dünya akıllı telefonlar sayesinde gazeteci, fotomuhabir ve kameraman oldu. Önemli olan bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak ve eldeki verileri tüm dünyanın en açık şekilde anlayacağı hale sokmak, amacımız ajitasyon yapmak değil.

        ‘EL CEZİRE GÖRÜNTÜLERİMİZİ KULLANIYOR’

        Peki ilk adımınız neydi?

        Skype’da elimizdeki görselleri, bilgileri paylaşırken bir anda çıktı fikir. Aslında ofis olmasa da yürürdü ama bir arada olunca inanılmaz fikirler çıkıyor. İşler daha doğru ilerliyor. Birinin gözünden kaçanı diğeri fark ediyor. Evet bir avuç gönüllüyüz ama El Cezire düzenli olarak geçtiğimiz görüntüleri kullanıyor. Youtube’a koyduğumuz haberler, dünyanın önemli haber merkezlerinde yer buluyor.

        ‘Önce birini işkenceyle, sonra diğerlerini...’

        Kaç gazeteci öldürüldü?

        200 Suriyeli gazeteci kesin öldü. Diğerleriyle ilgili bilgimiz yok ama ortalıkta değiller. Bağımsız ya da dış bağlantılı çalışan 600-700 gazeteci öldü. Humus ofisimizde 17 kişi çalışıyordu, 2 kişi hayatta şu an. Toplamda bizden 30 kişi öldürüldü. Bir o kadar da tutuklu.

        Rejim aleyhine çalıştığını öğreniyorlar ve yakalayıp tutukluyorlar öyle mi?

        Diyelim doktorsun ama bizimle gönüllü çalışıyorsun ve bunu öğrendiler. O zaman da tutuklayabiliyorlar.

        İşkence?

        Tabii ki! Öyle işkenceler yapıyorlar ki, arkadaşlarını da bir bir öğreniyorlar. Bir ofisteki 15 kişiye başka türlü nasıl ulaşabilirler? 2 ay önce aynı gün 7 kişiyi yakaladılar. Önce birini işkenceyle, sonra diğerlerini... Buna rağmen bizimle çalışmak isteyenler artıyor ve biz buna “Özgürlük için direniş” diyoruz.

        ‘Fransa’da doktora yapıyordum, bıraktım’

        Politik görüşünüz ne?

        Kastettiğiniz muhalif olmaksa, değiliz. Apolitiğiz, ayrılıkçı ya da antidemokratik değiliz. Tek istediğimiz ülkemizin özgürlüğüne kavuşması.

        Peki ne olacak?

        Uzunca bir süre iyi şeyler olmayacak ama sanırım daha kötü de olamaz. Bir ülkenin başına daha kötü ne gelebilir ki? Ülkemize giremiyoruz, sevdiklerimiz artık hayatta değil.

        Ailen nerede?

        Benimkiler bir süredir İstanbul’da. Uzak akrabalar hâlâ Suriye’de. Geçen ay iki kuzenim öldü. Ve gazeteci dostlarım... Eğer Suriyeliysen, gazeteciysen ve rejimin aleyhinde haberler yapıyorsan ölürsün. Belki önce tutuklanırsın, işkence görürsün ama sonun hep aynı olur. Eğer Suriye rejiminin aleyhinde haber yapıyorsan ve ölmek istemiyorsan bunu ülke sınırlarından dışarı çıkarak yapabilirsin ancak.

        Evli misin, sevgilin var mı ya da ne bileyim eğitimini mi yarıda bıraktın da geldin?

        Sevgilim yok, ülke bu haldeyken olamaz da, olsaydı da yürümezdi. Fransa’da avukattım, doktora yapıyordum, bıraktım ve buraya geldim.

        ‘Amatör başladık, fena işler yapmıyoruz’

        Yönetim sizin böyle bir şey yaptığınızı biliyor mu?

        Evet, bize “Terörist grup” diyorlar...

        Korkuyor musunuz?

        Hayır!

        Gelemezler de Gaziantep’e...

        Aynen öyle. Direniyoruz. Sivil halkla medya bir araya geldiğinde yapamayacakları şey yok. Biz de amatör olarak başladığımız gazetecilik hayatımızda fena işler yapmıyoruz. Yıllar sonra “2014’te Suriye’de neler olmuş?” dediklerinde, bizim çabalarımızla ortaya çıkan gerçekler, tarihin ta kendisi olacak.

        Gidiyor musun Suriye’ye?

        Gizli gizli... Birkaç gün önce gittim, orada olmak hoşuma gidiyor. Biz arada bir özlediğimiz için gidiyoruz ama teknik ve lojistik anlamda bize destek sağlayan içeriden ve dışarıdan insanlar var. Yani Türkiye’dekiler ve Suriye’dekiler.

        ‘Bizi kabul eden Suriye’ye yakın tek yer burası’

        Şu an Suriye’ye yayın yapabilen en büyük kurumsunuz değil mi?

        Suriyeli olup da içeriden gelen doğru bilgileri tüm dünyayla paylaşabilen tek basın organıyız. Hayatta kaldığımız sürece de buradayız. Video evimiz de var. Ayda 50’ye yakın özel dosya hazırlayıp dünyanın önde gelen basın kuruluşlarına veriyoruz. Suriye’de 300, burada 30 kişiyiz. Kameraman ve muhabirler var Suriye’de ama çok azı gazeteci. Gönüllülere de öğretiyoruz işte. Sadece 60 kameraman gizli gizli bizim için çalışıyor.

        “Ne olur oğlumu bulun” şeklinde ulaşan oluyor mu?

        Biz hayır kurumu gibi değil, çözüm odaklı çalışıyoruz. Daha çok arayıp “Elimde şöyle bir görüntü var, nereye göndereyim?” diye ulaşıyorlar.

        Nasıl para kazanıyorsunuz?

        Yaptığımız projeler karşılığında Avrupa’dan hibe alıyoruz. Bir de gönüllü para veren özgürlükçüler var.

        Neden Gaziantep?

        Bizi kabul eden Suriye’ye yakın tek yer burası, Türkler de çok iyi insanlar... Suriye’de TV sadece elektrik olunca seyredilebiliyor ama elektrik kesintileri yüzünden dünyayla iletişim kesildi. Şarjı olan biri telefonla internete girerek bize ulaşıyor.

        Ne zaman geldiniz?

        Geçen ekim ayında.

        Diğer Yazılar