Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tüm zamanını okul bahçesinde geçiren kadınlarla sohbet ediyorum. Konumuz, çocuk istismarı...

        Sohbet sohbeti açtıkça doğru sandığımız nice yanlışla yüzleşiyoruz. Üstelik sorgulamadıkça nesilden nesile aktarılacak kadar tehlikeli davranış ve tutumlar bunlar.

        Biz yetişkinler için en sıradan davranış, çocukların dünyasında derin yaraların habercisi olabilir. Dikkat edelim.

        İşte o çocuklarla dost, arkadaş olabilmek; onu, kötülüklerden koruyabilmek için hepimize birkaç not. Mutlaka işinize yarayacaktır.

        Dört yaşından itibaren, yalnız hurafenin değil bilimin ışığında, doğru ifadelerle cinsel eğitim vermeye başlamalısınız.

        Mahremiyet, kendi bedeninin efendisi olma kavramları öğretilmeli. Cinselliğini ancak aşk, sevgi, saygıyla; hem bedenen hem ruhen hazır olunduğunda ortak birliktelik temelinde yaşanılacak bir süreç olduğu öğretilmeli.

        Mesela aramızda çocuğun mahrem yerlerine dokunarak hatta mahrem yerlerini öperek seven aileler var. Niyetiniz sadece sevgi dahi olsa, altında hiçbir art niyet olmasa dahi ona, kendisini sevdiğini söyleyen herkesin bedenine kolayca dokunabileceği bilgisi aşıladığınızın farkında mısınız?

        BİSİKLET SÜRMEYİ ÖĞRENMEK

        Yahu çocuk, öpmek, öptürmek istemiyorsa niye zorlanır ? Kararına neden saygı duyulmaz? Siz onu zorlayarak, “Sen istemesen de bazen büyükler seni zorla öpebilir” mesajı veriyorsunuz. Hele çocuğa dudaktan öpüşmeyi öğretmek nedir ya? Makul bir açıklaması olan var mıdır?

        Aras, anneye dudaktan ver bir öpücük,” cümlesinin hiçbir masumane açıklaması olamaz. Çocuklarınıza hayır demeyi, sır saklamanın sınırları olduğunu, yabancı biri kendisiyle iletişim kurmak isterse mutlaka size söylemesini öğretin.

        Hatalar yapmasına, yere düşmesine, aldığı kararlardan pişmanlık duymasına da izin verin. Sürekli korumanız mümkün değil. Bırakın hayatla yüzleşsin. Dizini kanatma riskini göze almadan, düşmeden bisiklet sürmeyi öğrenen varsa bir adım öne çıksın.

        Bizler, parlak yıldızlara dokunma ihtimalini hep içinde taşıyan çocuklarız hala.

        Şimdikiler, zaman ve teknoloji kavramları arasında nefes almaya çalışan bir nesil. Bu onları açık hedef haline daha çok getiriyor üstelik.

        Ne yazık ki durum bu.

        Diğer Yazılar