Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde kurulan iftar sonraları, memleketin farklı köşelerine ulaşan çok anlamlı bir buluşmaya dönüştü.

        Karınca kadarınca herkesin bir şeyler eklediği o sofralar, farklılıklarımızın bu güzelim coğrafyanın gerçek zenginliği olduğunun elle tutulur, gözle görülür, hafızaya not edilir cinsten işareti.

        Çok değerli, çok anlamlı.

        Nefret, savaş, kendin gibi olmayanı ötekileştirme söylemlerinin sürekli pompalandığı bir dönemde bunu reddettiğini göstermenin güzel örneği.

        Oruç tutanı da o sofrada, tutmayanı da; tinercisi de sarhoşu da, eşcinseli de; başı açığı da kapalısı da...

        Dini değerleri güçlü olanı da güçlü olmayanı da... Baştan aşağı kapalı olanı da mini eteklisi de...

        Değişik şehirlerde doğan, farklı futbol takımlarına, müzik renklerine, kültürlere ait nicesi o sofrada.

        Bir tarafa daha çok yakınken kendi gibi olmayanı itmeyen nicesi güzel insan.

        Antikapitalist Müslümanlar Derneği üyeleri tarafından yüreğimize ekilen yeryüzü sofraları, toprağını sahiplenmiş bir tohumun varlığıyla toplumsal barıştan yana milyonların buluştuğu bir alan. İzmir’de birçok merkezi noktada bu güzel ayda sofraları görmek keyif verici.

        Suyunu alıp gelen de var o sofralara tencere tencere yemek getirende.

        O sofrada ilk kez göz göze gelen belki bir daha hiç karşılaşmayacak insanların gülümseyişindeki berraklığı görmenizi isterim. Alın teri ve emekle yoğrulan her bir lokma, dostluk, birlik, kardeşlik, komşuluk gibi çok önemli değerlerimizi yeniden hatırlatıyor.

        Kendi kaşığınla başkasının karnını; gülüşünle ruhunu doyurduğun kadar varsın bu alemde.

        İFTAR ÇADIRLARI

        Ve gelelim iftar çadırlarına...

        Bu tür yerler, oruç tutar ya da tutmaz fark etmez, evinde yitecek ekmeği olmayan yahut kıt kanaat geçinen insanların buluşma noktası olmalı.

        İhtiyaç sahibi değilken çadıra gelenler şunu unutmamalı:

        Sen, iftar çadırındaki yemeği yemesen sana verilen paydan bir ihtiyaç sahibi daha yararlanacak.

        Yemek kaldıysa, birkaç kişinin sahur yemeği de çıkmış olacak.

        Ben nice ihtiyaç sahibi biliyorum, ikinci kez ekmek isterken bile başkasının hakkını düşünen.

        Kızım, kuyruk bittikten sonra ekmek kalırsa bir tane rica edeceğim senden” diyen.

        Diğer Yazılar