Sapphire İstanbul

“Atatürk, babama selam eder ellerinden öperim” isimli iki satırlık şiirimi halkla buluşturduğumda henüz 4 yaşındaydım. Alkışlanmadığımda ortalığı fena dağıtırdım. Zamanla daha yetenekli olduğumu fark ettim ve müzik aletlerinin üzerine bir karabasan gibi çökmeye karar verdim. Bu kararımda babamın, akordeon ve bağlamasının bir de güzel sesinin etkisi büyüktü. Lakin ne ses var ne yetenek. Koroya bile adam yokluğundan alındığım yönünde şüphelerim var.

Sesi güzel olanları ve bir müzik aleti çalabilenleri, mahallenin dedikoducu teyzeleri gibi baştan aşağı süzmemde o yılların etkisi büyük. Müzik kariyerimi zirvede bırakıp kendimi yazma serüvenine adayalı ve bunu bir de meslek olarak seçeli yıllar oldu.

İşin şakası bir yana birlikte gülümsemeyeli hayli zaman oldu değil mi? Satırlar, yüzünüzde tebessüme dönüşüyorsa ne mutlu. Günün kahramanı da sanatı sahiplenişi ve sanata duyduğu saygı sebebiyle gülümseten biri.

Sapphire’nin ardından Sapphire İstanbul isimli ikinci albümüyle karşımızda. Türkiye’nin sayılı kanun sanatçılarından konservatuvar eğitimli Bahadır Şener, müziğiyle kalplere ve nice öğrencisiyle hayata dokunmayı sürdürüyor.

İZMİR’E DOĞRU

Dünya çapında ünlü sanatçılar Al Bano, Emma Chaplin, Zülfü Livaneli, Sezen Aksu, Tarkan ve Ferhat Göçer’le müzik çalışmalarına imza atan Şener, Alman ve Türk müzisyenlerden oluşan SARBAND isimli toplulukta, kanunun sesini evrensel değerlerle harmanlıyor. Saraybosna Senfoni Orkestrası’yla yaptığı konserler hayli ses getirmişti. Hamurunda emek, sevgi ve yoğun duygular olan her şeyin mutlaka özüne, derinliğine, değerine kavuştuğuna inanırım. Çünkü içimizdeki çölde suya kavuşmanın yolu da budur.

11 eserin bulunduğu albümde Omar Faruk Tekbilek, Tamer Pınarbaşı, Ruhi Ayangil, Hossam Hayek’in besteleri var. Şener’in çalıp söylediği, “ Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru” isimli anonim bestenin 10’ncu sıradan listeye girmesi de on numara olmuş.

Bestesi Astor Piazzolla’ya ait ve akordeon için yazılan “Liber Tango” isimli eseri dünya çapında kanunla ilk kez çalan da Şener’dir.

İşin mutfağındaki Metin İlhan, Murat Çekçeoğlu, Sina Polat, Murat Dursun, Erdoğan Akçit, Şükrü Kabacı, Gürkan Çakmak, Hasan Gözetlik, Ömer Öcal, Alper Uğurlar, Sonay Yağız, Güray Cantürk, Murat Tekbilek, Bekir Sakarya, Can Kesmez, Muammer Tokmak ve Süleyman Akpınar sizlerin de emeğine sağlık. Dinleyiciniz bol, yolunuz açık olsun.