Tuğra'nın kalbi
Tuğra Dizyorur, 7 yaşında bir çocuk. Kalp nakli bekliyor. Çantasında taşıdığı yapay bir kalbi var. Bir süredir, Ege Üniversitesi Hastanesi’nde hayatta kalma savaşı veriyor. Biz yetişkinlerin iğneden korktuğu durumları düşündüğümüzde organ nakli bekleyenlerin yaşadıklarını düşünebiliyor musunuz?
Üzülmekten, satırlarıma hak vermekten, iyi dilekler yollamaktan ve dua etmekten çok daha somut adımlara ihtiyaç var. Sizler, organlarınızı bağışlama görevini erteledikçe bilin ki, uyumlu organ bulunamadığı için o gün hayata veda eden insanlar var. Misal, Tuğra gibi çocuklar kalp beklerken nice çocuk hayata yoğun bakım şartlarında veda ediyor.
Beyin ölümü gerçekleşen çocukların organları, aileleri tarafından bağışlansa nice çocuğu kurtaracak. Elbet iki tarafında yaşadığı acının tarifi yok lakin, bu bilinçle yaşamayı hepimizin öğrenmesi şart. Gidenler, kalanlara çok değerli bir miras emanet edebilir. Hiç tanımadığı birinin kalbinde yaşayabilir.
TÜRKİYE’NİN KARNESİ
Türkiye toplam organ bağış sayısı 2016 sonu itibarıyla, 251 bin 797. Bunun sadece 76 bin 272’i geçtiğimiz yıla ait. Tüm organlarını bağışlayan biri olarak bu ailenin içinde olmak tarif edilemez güzellikte bir duygu. İzmir özeline geldiğimizde toplam organ bağış sayısı 34 bin 556. Bunun 11 bin 219’u geçtiğimiz yıla ait ve Ege Bölgesi’nde 3 bin 564 kişi organ bekliyor. 80 milyona yaklaşan ülke nüfusu ve 4 buçuk milyon İzmir nüfusunu göz önünde bulundurduğunuzda kendi notunuzu kendiniz veriniz. Unutmadan, 2013 yılından önce yapılan organ bağışının geçerli olması için elektronik ortamda kayıt yenilemesine gidilmesi gerekiyor. Hayati önemdeki bu bilgiyi lütfen çevremizle paylaşalım.
Organ bağışı konusunda toplumsal bir çaba gerekiyor. Her birey bu sorumlulukla hareket etmeli. Geçtiğimiz günlerde Karabağlar Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren semt merkezleri “Organ bağışı hayat kurtarır” isimli başarılı bir etkinliğe imza attılar. Kentin en dezavantajlı bölgesinde, genellikle yoksul ve orta gelir düzeyinden vatandaşları konuk ettiler. İzmir İl Müftülüğü’nden Uzman Vaiz Dr. Serpil Başar ve Karabağlar İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden Dr. Turan Eldemir, konuyu hem sağlık hem de dini boyutta ele aldı. Organ bağışının günah olmadığı da özellikle vurgulandı. Toplumun her katmanında bu konu ne kadar çok gündemde tutulursa bağışçı sayısı artar. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün konuyla ilgili aklınıza takılan sorularla ilgili hazırladığı bir broşür var. Detaylarını önümüzdeki hafta sizlerle paylaşacağım. Takipte kalın ki, bağışçı olmaya ikna edelim sizi.
