Yatağan ve Milas, çok kararlı
Özelleştirme, milli ekonomi içerisinde kamunun rolünün asgariye indirilmesi veya tamamen kaldırılması olarak tanımlanır.
Bir işletmenin özelleştirilmesi gündemdeyse bilin ki bu, o işletmenin zarar etmesiyle değil aksine kar etmesiyle alakalı bir durumdur.
Hükümetle kurulacak ilişkiler, sermaye sahipleri için önemlidir.
Devletin, dolayısıyla halkın malını ele geçirip kendi çıkarları doğrultusunda işletmek isteyen patronlar buna “Yatırımlarımızla ülkeyi kalkındırıyoruz kardeşim” diye kılıf uydururlar.
Bu topraklara yüreğiyle değil parayla bağlı her bireyi yanlarına katabilirler.
Soma’da canımızdan can alan maden işçisi katliamı “özelleştirmenin son örneği” olarak yazıldı kanlı tarihimize. Sorunları görmek için topluca ölmelerini bekledik. Ne büyük bir utanç.
Kamuya ait termik santralleri ve kömür sahalarının hükümet eliyle özelleştirilmek istenmesine karşı Yatağan ve Milas çevresinde uzun süredir devam eden direniş, bir çığlıktır anlayana.
İşçilerin direnişi, toplumun her kesiminden aldığı destekle (polisin tüm müdahalesi ve şiddetine rağmen) bölgede 256; Ankara’da ise 50’nci gününde.
Maden-İş Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin’le yaptığım görüşmeden notları sizlerle paylaşarak işçilerin, ‘vatan savunması’ diye adlandırdığım bu haklı mücadelesine katkı koymak istiyorum. Bu topraklarda insanca yaşamak istiyorsak hepimizin yapacağı bir şey illa ki var, olmalı.
Örgütlü toplum modeli
Sayın Girgin, Sayın Başbakan’la yerel seçimler öncesi Marmaris’teki görüşmelerini hatırlatarak sözünde durması çağrısını yapıyor.
Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin 2 milyar 671 milyon dolara özel bir şirkette kaldığını söyleyen Girgin, “Sayın Başbakan, ‘Biz özelleştirmeden vazgeçemeyiz. Devletin, ekonomiden çekilmesi programını uyguluyoruz. Ancak değerinde teklif verilmezse köprü ve otoyollar gibi erteler ya da iptal ederiz,’ demişti” diye konuşuyor.
Girgin, özelleştirme sürecinin iptal edilmesini talep ettiklerinin altını çizerken “Enerjimizi yerli kaynaklardan, güvenli, sürekli ve dışa bağımlı olmadan elde etmek istiyoruz. Böylesi mümkün.
Devlet eliyle hem işçi hem devlet kazanacaktır. Ayrıca bu alan, özel sektöre devredilemeyecek kadar stratejik bir alandır.
Yeraltı ve yer üstü tüm kaynaklar devlet eliyle işletilmelidir. İşyerlerimize özel şirketleri sokmayacağız. Kararlıyız” şeklinde konuşuyor.
Üretimden gelen gücünün farkında, örgütlü bir toplum modeline ulaşmak bunun için önemli, gerekli.
