Gökkuşağı
Müslümanım ben. Aynı zaman da hristiyanım ve yahudiyim. Ermeniyim mesela. Türk olduğum kadar Kürt’üm. Alevi olduğum kadar Sünni...
Zenciyim ve beyazım. Farklılıklarımla zenginleşen ölümlüyüm. Bugün varım, yarın yok. Bedenim küle dönüşüp gökyüzüne savrulabilir yahut toprağın altında demlenebilir. Hiç fark etmez. Tüm inançlar, inancımdır. Tüm zulümler, öfkem, isyanım, gözyaşımdır.
Acının dili yoktur bende. Hangi dilde konuşursak konuşalım, ölüm aynı kekremsi tattır neticede. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)’nin, Musul’da hristiyanlara ve bölgedeki kürt halkına yaptığı zulüm neyse; İsrail’in, Filistin’deki müslüman halka yaptığı saldırı da aynıdır.
Batılı emperyalist ülkelerin Ortadoğu’nun zengin petrol yataklarını ele geçirme davası olan bu savaşlara karşı, özellikle coğrafyanın insanları olarak ortak tepki göstermek önemli. Varsın batı, kör, sağır, dilsiz olsun. Halkları, barış içinde yaşadıkları topraklardan baskıyla, tehditle kovmaya çalışanlara, katlederek yok edeceğini sananlara Türkiye gibi stratejik öneme sahip bir ülkenin göstereceği onurlu tepki, coğrafyanın akıbetini belirleyecek öneme sahiptir.
“Allah büyük” ya da “Takdir-i ilahi” deyip köşemize çekilmek, yapacağımız en büyük kötülüklerden biri bu yüzden. Bugün, o bölgede yaşanan savaşa susmayı tercih edenler bir an önce fark etmeli ki, Türkiye’nin de aynı süreci yaşaması hiç de uzak ihtimal değil. Türkiye’yi Ortadoğu’dan, Ortadoğu’yu Türkiye’den ayrı düşünenin aklına şaşayım.
ÜRKEK GÜVERCİN
Bu arada İsrail’e öfkesini, ülkenin masum yahudi halkından çıkarmaya çalışanlar var aramızda. Tıpkı Suriye’deki savaştan ülkemize sığınanlara düşman gözüyle bakanlar gibi. Türkiye’deki yahudiler, şu an ürkek bir güvercin korkusuyla yaşıyorlar. Çoğunluğun azınlığa baskısıdır bu. Bunu yapmayın. Ezenler ve ezilenlerin savaşında hepimizin ezilenler içinde olduğunu görün. Nazilerin yaptığı soykırım üzerinden bugüne bakanların derdi nedir? O gün yahudileri katledenlerle, bugün “Allah’ın askeriyim” diyerek müslümanların ve hristiyanların kanını dökenlerin hiçbir fark yoktur. Aksini düşünenler, öyle bir ortamda çocuklarının ölümüyle sınandığını düşünsün bakalım. Hala aynı barbarca tavrı sürdürecekler mi?
Müslüman çocukların katliamından daha az kahretmez hristiyan ya da yahudi çocukların katliamı? Gökkuşağı, renklerin cümbüşü olduğu için bu kadar güzel değil mi?
İzmir Müzisyenler Derneği’nin öncülüğünde 26 Temmuz Cumartesi günü, saat: 19.30’da Kemeraltı girişinde yapılacak sessiz protesto eylemi de aynı çığlığı, sanatın evrensel diliyle haykıracak. Bilginiz olsun istedim.
Barış, nice çocuğun ismi olsun, soluduğu hava, bastığı toprak...
