Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ESKİDEN sessiz telefonlar vardı, nefes sesini dinleten sapıkçıklarımız günümüze neşe katardı! Sonra numara gösteren telefonlar çıkınca bu ekolün sonuna geldik ama bu sefer de sosyal medya hesaplarından gözetlenmeye devam ettik. Evet, eski sevgilileri ya da hoşlandığın birini gözetlemek büyük sorunlar yaşatmıyor ama işi ciddi takıntı haline döndürenlerle karşılaşmak insanın canını sıkıyor. Yakın arkadaşlarımdan biri önceki hafta sosyal medya sapığı ile karşılaşınca kötü zamanlar geçirdi mesela. Instagram’da yayınladığı fotoğrafların altına sürekli mesajlar yazıp tanışmak istediğini belli eden bir adama karşı birkaç kere sıradan cevaplar vermesiyle olayı başlatan kız arkadaşım, adamı gittiği spor salonunda karşısında görünce ilk önce şaşırmış. Sonra nezaket icabı konuşmaya başlayınca oturdukları semte yeni taşındığını bu yüzden salona yeni başladığını falan anlatmış. Sonraki günlerde salon çıkışında karşılaşma ayağıyla park yerine kadar beraber yürüme safhasına geçmişler. İki haftayı bu şekilde geçirdikten sonra adam arkadaşıma yemek ısmarlama konusunda ısrar etmeye başlamış. “Hayır” cevaplarını almaya fazla dayanamayan ruh hastamız, aldığı son ret cevabından sonra arkadaşımızın çantasını elinden alıp arabasının camına fırlatıyor ve sinirli bir şekilde uzaklaşıyor. Neye uğradığını şaşıran kız arkadaşım arabasına kendini kilitliyor. Tam o sırada yanından hızla geçen bir araba arkadaşımın arabasının aynasını patlatıyor. Olay üzerine spor salonuna şikâyet edip adama ulaşıyorlar ama bu kadar kolay bir şekilde ulaşılır olmak arkadaşım üzerinde derin bir maraz bırakıyor. Sosyal medya hayatımıza bir güzel işledi işlemesine de bu tip arızalı insanları hayatımızdan uzak tutmak için ne gibi çözümler bulunacak orasını merak ediyorum.

        Gözetleme dizisi

        KONU ile ilgili dert yanan arkadaşımı ağzım açık bir şekilde dinlerken aklım bu sezon hastası olduğum ‘Stalker’ isimli CBS dizisine gitti. Yeni nesil dedektif dizilerinin sonuncusunda Los Angeles’ta geçen gözetleme hikâyeleri yer alıyor. Kiminin eski sevgilisi, kiminin lise yıllarında hırpaladığı çocuk, yıllar sonra insanların başına bela oluyor. Diziyi izlerken sadece gerilimli dakikalar geçirmekle kalmayıp bir yandan da olayların gerçekçiliği karşısında “Evet ya, bu benim de başıma gelebilir” diye içinizden düşünüyorsunuz. Biraz hayata karşı bakışınızdaki paranoya dozunu artırıyor olabilir ama bu tip olayların gerçek hayatta yaşandığını duydukça, bazen paranoyakça davranmanın hayat kurtarabileceğini düşünüyor insan.

        Kadın ödülleri

        ÖDÜL dediğimiz olayın çeşitlilik sayısı yüzlere vardığı için zaman zaman değerini kaybediyor gibi gözükse de, önceki hafta dağıtılan Elele-Avon Kadın Ödülleri’nin değeri büyüktü. Bir kere adından da anlaşılacağı üzere sadece kadınlara verilen bir ödül. Hal böyle olunca ödülün verildiği Shangri-La Hotel’in balo salonu birbirinde değerli kadın adaylarla doldu taştı. Kadınların bu hayatta eşit durduğunu ve her alanda var olduklarını görebildiğiniz ödüller, kadınları yarıştırmak için değil de hikâyeleri başka hayatlara ilham versin diye düzenlenmiş. Tuhaf ülkemiz Türkiye’de kadın hakları sürekli ayaklar altına alına dursun, bu duruma karşı çıkan ödüllerin verilmesi umut verici.

        Ekşi Sözlük özlemi

        EKŞİ Sözlük eskiden bilgi kaynağı olarak kullanılabiliyordu ama nedense artık ulaşamadıkları ciğere laf sokanların sayısının zirveye tırmandığı bir mecra oldu çıktı. Geçenlerde beni Facebook’tan takip eden bir Ekşi Sözlük yazarı, kendi sayfamda, kendi arkadaşlarıma yazdığım bir iletiden yola çıkarak Ekşi Sözlük’te bana geçirmiş de geçirmiş. Yazılanları okuyup yine kendi sayfama “Kim bu fikirlerim ters geldi diye bana geçiren” diye yeni bir ileti yazdım (biraz daha serti olabilir tabii). Bunun üzerine Ekşi Sözlük’te bana geçiren yazar, üzgün şekilde kendini tanıtan ve özür dileyen bir mail attı. Ekşi Sözlük eski dinamik yazarlarına/kafasına dönse keşke, diyerek konuyu kapatıyorum.

        Diğer Yazılar