Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önceki gece bol trafikli bir İstanbul gecesinde ilerlerken, gençler arasındaki en popüler popçu olan Edis’ten muhabbet açıldı. Hani uzun süredir ilk kez yeni çıkan bir şarkıcıya pek laf atan olmadı desem yeridir. Onunla röportaj yapan gazeteciler bile büyülenmiş gibi kaleme aldı olanı biteni. Konuşurken sahip olduğu karizmayı fark ediyorsunuz tabii ki ama beni daha çok söyledikleri ilgilendirdi. Televizyon programlarındaki heyecanından konuşurken, konu genç bir starın tanınmak için yapması gerekenlere geldi. Gayet bilinçli bir şekilde sıraladığı “Kız arkadaşımla el ele basılmak, programlarda sert konuşmalar yapmak, önceki popstarlara giydirmek” gibi klasik oyunlardan haberi var tabii. Ama bunların hiçbirine girmek istememesi benim daha çok ilgimi çekti. Çünkü bilirim bu formülleri kullanmayan Candan Erçetin haricinde bir kişi bile yoktur pop dünyasında. İkinci Edis olur mu acaba diye düşünürken “Magazin programlarına katılıp aşağıdan çapraz açıyla çeken kameraya doğru şarkımı söylerken görüntülerim olsun istemiyorum” deyiverdi. Eskiden moda olan ama günümüzde klişeler arasına giren o çekimlerin başka bir formülü bulunsun artık yahu, Edis söyleyince uyandım ki gerçekten komik duruyor. Biraz da genç şarkıcıdan haber vermem gerekirse 2 Mayıs’ta Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki Soner Sarıkabadayı konserinin konuk sanatçısı Edis olacak. Mayıs ayında çıkacak olan yeni single’ını ilk kez orada söyleyecekmiş. Edis’in şarkı söylerken görüntüsünü almak isteyen magazin programı varsa bu şansını iyi kullansın bence.

        Cadde’nin yenisi

        Bağdat Caddesi’ne her gidişimde keşke Avrupa tarafının da bu kadar düzgün işleyen uzun bir caddesi olsa diye düşünmeden edemiyorum. Tamam trafik oranın da sorunu ama o kadar düzenli ki Avrupa yakası kadar delirmiyorsunuz yollarda. Üstelik Cadde mekânları da hızla artmakta. Cafe Cadde’nin üzerine açılan Draft isimli pub dikkatimizi çekince hemen girdik. Merdivenlerden çıkınca endüstriyel tarzda döşenmiş, enerjisi olan bir mekânla karşılaşıyorsunuz. İkinci Dünya Savaşı uçaklarının perçinli gövdeleri ve denizaltılardan çıkarılan dolaplar dekorasyona katılınca ortaya şık bir sonuç çıkmış. Geniş viski mönüsü ve onlarca bira alternatifiyle işin bar kısmı çözülmüş. Yemekte ise ilk kez denediğim levrekten yapılan balık kokoreç fena halde lezzetliydi. Mönüde görmüşken hemen vejetaryen burger’i denedim ki, et olmadan köfte deneyimini yaşatmaları konusunda iyi notlar aldı bizden. Caddeciler, bir merdiven yukarı çıkarak farklı bir atmosfere ulaşmak elinizde, haberiniz olsun.

        OLAN BİTEN

        Bolluca Hayvan Barınağı’nda durumlar düzelmemişken yardım kampanyaları devam ediyor. Hayvanseverler kullanmadıkları antika, ikinci el, vintage eşyalarını The House Hotel’ler ya da The House Cafe’lere bırakırlarsa tüm malzemeler 26 Nisan’da Bomonti Antika Pazarı’nda satılıp geliri hayvanların bakımına harcanacak.

        H&M, dünyada sadece 10 tane açmayı planladığı konsept mağazalarından birini Bağdat Caddesi’nde hayata geçirdi. Açılış için Aeroplane gelince ön saflarda yerimi aldım tabii. Zac Posen, Victor & Rolf gibi tasarımcıların defile müziklerini yapan The Misshapes de en fazla fotoğrafı çekilen ünlü oldu.

        LİNÇ MODASI

        Twiter'daki linç kampanyaları katlanarak çoğalıyor. Söyleyeceğiniz en ufak yanlış bir söz hemen ipinizin çekilmesine sebep oluyor. Durum böyle de neden bu kadar sinirliyiz onu anlayamıyorum. Tamam bütün ülkeyi ilgilendiren bir devlet büyüğü çıkıp bir şey dediği zaman hep birlikte üzerine yürüyelim ama oyuncu ya da şarkıcıları asıp kesmek neden? Son örnek Oktay Kaynarca. Bir röportajında “Gezi hataydı” dedi diye vatan haini ilan edildi. Oktay Kaynarca aynı röportajda “Gezi dünyanın en iyi hareketiydi”, deseydi gözünüzdeki yeri değişecek miydi? Tamer Karadağlı hikâyesini de anlamamıştım, bu hikâyeyi de anlamadım. Starlara gerektiğinden fazla rol yüklemekten vazgeçip bir rahatlasak fena olmayacak.

        Diğer Yazılar