Hafta sonunun merak edilenleri
EVET, bu ara herkes evleniyor. Kenan İmirzalıoğlu evleniyor, Murat Boz evlenecek haberleri var ve hatta ve hatta Tarkan (bile) evlendi. Bu durumda kabak yine Beyaz’ın başına patladı, üzerindeki baskı artıyor. Hadi o da evlendi diyelim, sıradaki günah keçisi kim olacak, kime baskı yapılacak, kime her görüldüğü yerde evlilik soruları yöneltilecek? Kurban seçilsin!
EVLENECEĞİ iddia edilen Sibel Can’a “Nayır, nolamaz, evlenemezsin” diyen Hakan Ural tam da “Hayalet eski koca” tribinde değil mi? Ortak bir hayat kalmamıştır ama fırsatı bulduğunda ortaya çıkarıverir eski dosyaları. Senden sonra başka bir eşi daha olan birinin üzerinde hak iddia etmek de neyin nesi?
LAS Vegas’ta bir gece kulübünde yakınlaşıveren Orlando Bloom ve Selena Gomez’in akıbeti ne olacak acaba? Orlando’nun sevgilisi Katy Perry yeni şarkısında bu ikiliye yüklenecek mi? Selena televizyon programlarını dolaşıp kendini temize çekmeyi başaracak mı? O diyarlarda nasıl oluyor bu işler?
Kıyamete Kadar Kapattım Kalbimi
SÜREKLİ Moda’nın ne kadar geliştiği konuşuluyor ve hatta Modalılar “Fenalık geldi bu Avrupalılardan” demeye bile başladı. Moda civarında açılan barların, kafelerin güzelliği övüle övüle bitirilemezken İKSV Tiyatro Festivali’nde yer alan bir oyunu izleyebilmek için Moda Sahne’yi aramaya başladım. Bulduğum tiyatronun beni bu kadar mutlu edebileceğini düşünmemiştim. ‘Kıyamete Kadar Kapatım Kalbimi’ oyununu izlemek için geldiğim Moda Sahne sezonu kapatmadan yeni oyunlarını yakalayabilirim umarım. İzlediğim oyuna gelince, Melis Tezkan ve Okan Ürün’ün sahneye koyduğu ‘Kıyamete Kadar Kapattım Kalbimi’, 80 dakikada hayatın anlamını ‘şak’ diye yüzünüze çarpıyor. Oyunun yazarı Okan Ürün’ün de rol aldığı eserin diğer oyuncuları Defne Halman, Can Kulan ve Efecan Şenolsun. İlk gösteriminin ardından tatile giren oyunu yeni sezonda beklemek gerekli.
Modern ressamdan modern sanat
MELİS Binay herkesin fark etmesine imkân olmayacak kadar genç yaşta büyük işler başarmış bir sanatçı. 2011’den beri kişisel sergilerini açıyor ve bu zamana kadar Pharrell, Moby ve Jean Paul Gaultier gibi isimler eserlerine sahip oldu bile. Mısır Apartmanı’nın birinci katında açtığı yeni sergisi ‘Ramdom Exhibition’ın açılışına uçar adım gittim. Binay “Son 1.5 aydır evden dışarı adımımı atmadım” derken bile gözündeki heyecan hissediliyordu. Tabii o dönemden çıkan eserler bu sergideki resimlerden ibaret değil. Onları da atölyesine gidip karıştıracağız artık.
Kadıköy’ün İspanyol’u
GÜNÜMÜZ mekânlarını dolduran tek şey ortam! İnsanları mekânlara çeken şey rahat edebilecekleri, evde gibi takılabilecekleri değerlerle ölçülüyor. Rahat ediyorsan eğer, nerede olursa olsun o mekâna gidiyorsun. Kadıköy yakasında keşfettiğim Mercado böyle bir yer işte. Vapurla karşıya geçip Bahariye’ye çıkmadan antika dükkânlarını dolaşalım dedik. Tozlu dükkânlarda güzel vakit geçirdikten sonra Yoğurtçu Parkı’na doğru yürürken Mercado’yu bulduk. Sahibi Ahmet Burçin Gürbüz aslında bir mimar. Bir süre İspanya’da yaşayıp oranın kültürüne âşık olunca dönüşte ofisinin bir bölümünü kafe haline getirip İspanyol lezzetlerine yer vermiş. Mekânın şefi Can Büyüksezer’in burgerleri meşhurmuş ama bizim et yemediğimizi öğrenince vegiburger denemesinde bulundu ve gönlümüzü fethetti. Tapas’lar pinchos’lar derken bir hayli güzel vakit geçirildi. Yavru kedileri, dünya tatlısı köpekleri ile mekân beni tavladı.
