Orlando ve İstanbul
ORLANDO hikâyesinde canımız yandı, vahşeti kabullenemedik. Eğlenmek için bir araya toplanan gençler öldürülmüştü. Siz onları gay olarak nitelendirin ya da nitelendirmeyin ama büyük resmi görmeyi de lütfen ihmal etmeyin. Dünya şok geçirip bir nevi soykırım hareketi olarak kabul edilen bu vahşetin yasını tutarken ülkemizden yükselen sesler inanılmaz. “Suriye’de bebekler ölürken...” diye başlayan cümleleri sarf edenler duygu namına bir şey barındırmayan, ölü karşılaştıran insanlar herhalde. Senin ölün-benim ölüm olayına girmeden ortadaki vahşete bakmak çok mu zor? Ortadaki konu ne olursa olsun ölü yarıştırmak hangi dinde var, bana biri açıklayabilir mi?
Bu sabah uyandığımda ise Alperen Ocakları’nın ortaya saldığı korku vardı gazetelerde: LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne tehdit gibi çağrı; her şeyi göze aldık engelleyeceğiz! Bütün dünyada bir amaç uğruna yapılan bu yürüyüşün İstanbul ayağında böyle bir tökezlemeye sahip olmak insanın canını sıkıyor tabii.
Olaylara bakınca insanların başkalarının hayatı konusunda neden bu kadar meraklı ve peşin hükümlü olduğunu anlamaya çalışıyorum. Bir insan kendi cinsinden birini seviyorsa sizi ilgilendiren olayın hangi tarafı? Başkalarının hakkına/cezasına karar verme mantığını elinde bulundurma kafası nereden geliyor? Sizin tehdit olarak algıladığınız insanlar her türlü özgürlüğün davasını kollayan insanlar. Üniversite gençliğinin istekleri için de yürürler, yaşlı bir teyzenin başörtüsü için de. Asıl samimiyetsiz kitlenin toplumun ahlak bekçiliğine savunmuş kitle olduğunu zaman içinde anlıyoruz. Kimsenin sokak ortasında birbirini rahatsız ettiği yok. Önyargılardan kurtulup daha insani bir şekilde yaşamaya başlayabilir miyiz lütfen. Takvimin 2016’yı gösterdiği unutuluyor çoğu zaman.
En kötü oyuncular listesi
HER şeyin listesi yapılırken o listeye girmenin havasını her daim atan starlarımız bu sefer pek hoşlarına gitmeyen bir listeyle karşı karşıyalar. Köşe yazarı Uğur Alkapar en kötü oyuncular listesi yapmış. Kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı hazırlanan listenin elebaşları Beren Saat ve Çağatay Ulusoy. Meryem Uzerli de listede, Sinem Kobal da. Erkekler bölümündeyse Tolgahan Sayışman ve Can Yaman’ı unutmamak lazım.
Uğur’a “Çok arayan, darlayan oldu mu?” diye sordum ama yokmuş. En ufak bir haberde telefona sarılan basın danışmanları bu sefer suspus anlaşılan. Listedeki isimleri tek tek ele almaya gerek yok ama insan onları televizyonda izledikçe oyuncu olmaya karar veriyor inanın. “Onlar durumu kotarıyorsa ben neden oyuncu olmayayım ki?” diye sorma sebebi olan 10 oyunculu liste herkese hayırlı olsun.
Hafta sonu Beyoğlu’na gel
- İstiklal Caddesi’ne katacağı değeri daha açılmadan orata koyan tarihi binalardan Cercle d’Orient’ın içine kurulan Grand Pera’nın vitrinleri görülmeye değer. Günlük yaşama entegre edilen sanat yaklaşımı projesinde binanın vitrinlerinde sergilenen Ayla Turan, Levent Morgök, Carole Turner gibi sanatçıların eserleri Beyoğlu yürüyüşlerinize eşlik ediyor.
- Pahalı marka takıntısı olanların bile gizli gizli uğrayıp deli gibi alışveriş yaptığı Beyoğlu İş Merkezi’nin en alt katı gençler için güzellik salonu gibi. Burak Tugay Özçelik’in açtığı Ti Tattoo dövme, piercing ya da saçları rasta haline getirmek için hizmetler veriyor. Yaz iyice bastırmadan son dövme işlerini bitirmek lazım.
- Beyoğlu yakınlarında dolaşırken 18-19 Haziran günlerinde Bomontiada’daki Souq Sayfiye’yi atlamayın bence. Yaz tatilinde aradığınız her şeyi bir arada bulmak için güzel bir şans. Souq’a uygun bir zevk dahilinde sunulan bikiniler, tişörtler, plaj kıyafetleri, gözlükler hafta sonu boyunca emrinizde.
